Fatma Girik'e veda...
Sinemamızın “dört yapraklı yonca”sından biri olan, Yeşilçam’ın efsanelerinden Fatma Girik 79 yaşında hayata gözlerini yumdu. Girik için bugün Şişli Belediyesi'nde tören düzenlendi
İstanbul’daki özel bir hastanede Covid-19’a bağlı zatürre tedavisi gören Fatma Girik, 24 Ocak Pazartesi günü çoklu organ yetmezliğinden yaşamını yitirdi. Fatma Girik için 27 Ocak Perşembe (bugün) bir dönem belediye başkanlığı yaptığı Şişli Belediyesi'nde tören düzenlendi. Teşvikiye Camii'ndeki törene birçok sanatçı ve siyasetçiyle birlikte Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı da katıldı. Girik son dönemde yaşadığı Bodrum'da toprağa verilecek.
“ARKAMDAN KÖTÜ KONUŞMASINLAR”
Geçen yıl Posta’ya konuşan Girik, “Öldüğümde arkamdan kötü konuşmasınlar bana yeter!” demiş ve şunları söylemişti: “Kimsenin canını yakmadım, kimseye kötülük yapmadım, kul hakkı yemedim, kimseyi hor görmedim, kimseye şımarıklık ya da güç gösterisi yapmadım. En önem verdiğim şey bu. İyi insan olmak, dünyadaki her şeyden daha zordur. Sanatımın da hakkını verdim. Halkın sanatçısı oldum.”
UNUTULMAZ ESERLER BIRAKTI
“Ezo Gelin”, “Boş Beşik”, “Kanlı Nigar” ve “Yılanların Öcü” gibi filmlerin de aralarında bulunduğu çok sayıda film ve dizide rol alan usta sanatçı Fatma Girik, ardında unutulmaz eserler bıraktı.
Usta oyuncu, 12 Aralık 1942'de İstanbul Sultanahmet'te dünyaya geldi. Cağaloğlu Kız Lisesi’ne devam ederken 14 yaşında figüran olarak sinemaya adım attı. Henüz 15 yaşında, 1957'de Seyfi Havaeri'nin senaryosunu yazıp yönettiği “Leke” filminde ilk başrolünü oynadı.
Girik, Memduh Ün'ün yönetmenliğini üstlendiği 1960 yapımı “Ölüm Peşimizde” filmindeki rolüyle dikkatleri üzerine çekti. Figüran olarak oynadığı filmlerden birinin setinde tanışan çift, Ün'ün 2017'de 95 yaşındayken ölümüne kadar birbirinden hiç ayrılmadı.
Kariyeri boyunca 180'in üzerinde filmin yanı sıra birçok dizide de oynayan sanatçı, Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde 1965 ve 1967'de “En İyi Kadın Oyuncu Ödülü”, 1998'de “Yaşam Boyu Onur Ödülü”, 1. ve 3. Adana Altın Koza Film Festivali'nde de yine “En İyi Kadın Oyuncu” ödülünü aldı. Sanatçı, 18. Ankara Uluslararası Film Festivali'nde ise “Aziz Nesin Emek Ödülü”ne layık görüldü.
Fatma Girik, Yeşilçam'ın birçok ünlü oyuncusu gibi, plak da yaptı. Sanatçı, 1965'te Öztürk Serengil'le “Aguş / Aşka Şepke”, 1975'te ise “Aşk Düğümü / Su Sızmazdı Aramızdan” adlı 45'liklere imza attı.
Usta sanatçı en üretken olduğu yıllardan, 1957'de “Memiş İş Peşinde”, “Leke”, 1958'de “İstiklal Uğrunda”, “Çakır Eminem”, 1960'ta “Üsküdar İskelesi”, “Vatan ve Namus”, 1961'de “İki Damla Gözyaşı”, “Duvaksız Gelin”, 1962'de “Küçük Beyefendi”, “Cengiz Han'ın Hazineleri”, 1963'te “Bulunmaz Uşak”, “Yaralı Aslan”, 1964'te “Köye Giden Gelin”, “Keşanlı Ali Destanı”, 1965'te “Kartalların Öcü”, “Hırsız”, 1966'da “Karakolda Ayna Var”, “Avare Kız”, 1967'de “Yaprak Dökümü”, “Sürtüğün Kızı”, 1968'de “Köroğlu”, 1969'da “Menekşe Gözler”, “Boş Beşik”, “Şoför Nebahat”, 1971'de “Kerem ile Aslı”, “Mahşere Kadar”, 1972'de “Leyla İle Mecnun”, “Ekmekçi Kadın”, 1973'te “Rabia”, “Ezo Gelin”, “Hz. Ömer'in Adaleti”, 1974'te “Talihsiz Yavrum”, “Önce Vatan”, 1975'te”Ağrı Dağı Efsanesi” ve “Ana Kurban Can Kurban”, 1976'da “Kadın Hamlet”, 1977'de “Ana Ocağı”, “Hatasız Kul Olmaz”, 1978'de “Gelincik” ve “Yaşam Kavgası” adlı unutulmaz filmle birlikte çok sayıda yapımda başrol oynadı.
Girik, 1980'de “Bağrıyanık”, 1981'de “Kanlı Nigar”, 1982'de “Gülsüm Ana”, 1984'te “Postacı”, “1985'te “Yılanların Öcü” filmlerinde başrolü üstlendi.
Sinemada 1990'lı yıllardan itibaren daha az görünmeye başlayan usta isim, en son 2012 yapımı “Babalar ve Evlatlar” adlı filmde rol aldı.
EMEKÇİNİN YANINDA BİR SİYASETÇİYDİ
Siyasete de adım atan Fatma Girik, Sosyal Demokrat Halkçı Parti'de (SHP) 1989-1994 yıllarında Şişli Belediye Başkanı olarak görev üstlendi, bir dönem de televizyonda Söz Fato'da adlı programın sunuculuğunu yaptı.
Evrensel Gazetesi’ne sanatçının ardından bir yazı kaleme alan belediye emekçisi Satı Burunucu, belediye başkanı olarak Girik’i şöyle anlattı:
“Darbe sonrası belediye başkanlarının emek düşmanı baskıcı yönetimlerinden sonra Fatma Girik Şişli Belediye Başkanlığı görevine geldiğinde başkanlık makamının kapısını belediyede çalışan işçilere, emekçilere, Şişli halkına sonuna kadar açar. Kamu emekçilerinin sendikalaşma yasağına karşı belediye emekçilerinin örgütlenme özgürlüğünü tanır, yanlarında olduğunu belirtir. Bugün hala sadece belediye işkolunda imzalanabilen devlet memurlarının toplusözleşme kazanımına “uygulanan toplusözleşme” olarak ilk imzayı atar, bundan dolayı yargılanır. Fatma Girik 1993 yılında Tüm Bel Sen ile toplusözleşmeyi imzaladığı gibi sözleşmenin gereğini yerine getirerek ilk ödeme yapan belediye başkanıdır. Onca SHP’li belediye başkanı içinde ilk uygulanan toplusözleşmeyi göğüsler ve 3 yıl hapis cezası ile yargılanır. Yıllarca süren yargılamada Fatma Girik duruşmalarda “Kamu emekçilerinin grevli toplusözleşmeli sendikal mücadelesine inanıyor ve destekliyorum. Bir daha belediye başkanı olsam bir daha imzalarım” diyerek dik durmuş, görevini kötüye kullandığı suçlamasına karşılık “Görevimi iyi yönde kullandım, vicdanım rahat” diyerek suçlamalara cevap vermiştir. Belediye başkanlığı döneminde hem sendikalaşma mücadelesi veren hem de Sivas katliamını protesto eylemlerine katılan belediye emekçilerini karanfillerle eyleme uğurlayıp, gözaltına alınan, yaralanan her bir emekçiyi takip eden Fatma Girik belediye emekçileri gözaltında faili meçhul cinayetlerde hayatını kaybetmesin diye karakol karakol dolaşıp, başkan yardımcıları ile emniyetten hastaneye bizzat iz sürerdi.”
Fatma Girik, Metin Göktepe'yi katleden polislerin yargılanmasını sağlayan isimlerden de biriydi. Göktepe’yi katleden polislerin avukatı Ahmet Ülger’in “Hâkimi bağlarım” “Göktepe davası da hallolacak” dediği kayıtları yayınlamıştı.
Metin Erksan’ın 1977 tarihli ‘Kadın Hamlet-İntikam Meleği, Fatma Girik’in kariyerinde en ilginç izlerden biriydi. Sinema tarihimizde özel bir yere sahip olan bu film 29 Ocak Cumartesi 20.00’de Sinematek/Sinema Evi’nde bir kez daha izleyiciyle buluşacak.
Fatma Girik’in 75.yaş günü, İstanbul Klasik Otomobilciler Derneği’nin düzenlediği özel bir etkinlikle Kadıköy’de kutlanmıştı. “Şoför Nebahat” temalı kutlamada Fatma Girik, 50 yıl sonra, filmdeki şoför kostümüyle, kullandığı 1952 model aynı otomobilin direksiyonuna geçmişti.
1977 yılında düzenlenen ‘Sansüre Karşı Büyük Ankara Yürüyüşü’nde Fatma Girik en önde.
Gazeteci Uğur Mumcu’dan tam 29 yıl sonra bir 24 Ocak günü yaşamını yitiren Fatma Girik, Mumcu’nun yanı sıra İlhan Selçuk ve Ali Sirmen’le birlikte 1990’da Zonguldak’taki ‘Büyük Madenci Yürüyüşü’ne katılmıştı.