Yaş ortalaması yüksek bir nüfusa sahip olan Kadıköy, gençlerin de vazgeçilmez mekânlarından biri. Hem yaşamak hem de vakit geçirmek için ilk tercihlerden biri olan Kadıköy’ü gençlere sorduk…
Ahmet KODAN
Uzun sahili, masmavi denizi ve parklarıyla özellikle yaz aylarında buluşma noktası olan Kadıköy, gerek eğitim gerekse sosyal yaşama dair imkanlarıyla da gençlerin uğrak yerlerinden. Sınırları içinde birçok üniversite bulunmasından dolayı “üniversite kenti” olarak da bilinen ilçede genç nüfus sirkülasyonu gün içinde oldukça yoğun. Gençlerin çoğu, Kadıköy’ün sadece öğrenci ve gençler için değil, herkes için cazip bir kent olduğu fikrinde birleşiyor.
Kadıköy’ün kendine özgü yapısı, oluşumu ve imkânları gençleri ilçeye çekiyor. Ara sokaklarındaki kendine has mimari, eski mahalleler, kafe ve kültür merkezleriyle gençlerin kendilerini rahatça ifade ettiği ortamları barındıran Kadıköy, tüm bu yoğun gündem içinde gençlerin nefes aldığı bir yer olmuş durumda.
Biz de sokağa çıktık ve hem darbe girişimi öncesi hem de darbe girişimi sonrası gençlere Kadıköy’de kendilerini nasıl hissettiklerini sorduk. Şimdi söz gençlerde;
KADIKÖY = ÖZGÜRLÜK
Aslı Sucu: Oturacak yerleri güzel, ferah ve rahat. Daha rahat yaşam tarzının olduğu bir semt. Türkiye’de başka bir yerde bu rahatlığa kavuşamıyorum. Bu tarafta oturuyorum ve Kadıköy’e geliyorum. Arkadaşlarımda aynı şekilde Kadıköy’ü tercih ediyor.
Orkun Ayberk: Potansiyel bakımından kendinden kavrulan bir şehir. Ne çok yüksek ne de çok alçak bir kitlesi var. Göztepe’de oturuyorum ve Kadıköy’ü tercih ediyorum. Yaklaşık bir 10-15 senedir Kadıköy’de bulunuyorum. Beni buraya çeken özelliklerinden biri ise özgür yaşam biçimi. Buraya gelen kitle ise bilinçli. Alkol alan bir kitle kesinlikle birbirine sataşmıyor. Herkes bilinçli. Diğer insanlara da Kadıköy’ü tavsiye ederim.
Özgür Ümre: Buraya taşındığımızdan beri burada özgür bir hayat yaşıyoruz. Kitabımı ve kahvemi alıp sahilde rahatça oturabiliyorum. En önemlisi ise ailemle rahat gezebiliyorum. Buranın insanları kültürlü ve bilinçli. Umarım burası da diğer yerler gibi dış göç almaz. Burada özgürce yaşamaya devam ederiz.
Ali Kasarcı: Doğduğumdan beri buralardayım şimdi Kazasker’de oturuyorum. Arkadaşlarla ne zaman eğlenmeye gitmeye karar versek, verdiğimiz karar Kadıköy ilçe sınırları dışında olmuyor. Burası ayrılsa ayrı bir il olsa çok daha iyi olur. Kendi kendine yetebilen bir ilçe ve içinde her şey var. Ufak tefek olumsuzluklar oluyor. Onlar da nazar boncuğu diyelim.
DARBE SONRASI TEDİRGİNLİK
Oğuz Elinç: Öncelikle Kadıköy, insanların birbiri ile iletişimi bakımından tam teşekküllü bir ilçe. Küçüklüğümden beri iki ve ya üç defa ev değiştirdik. Taşındığımız evler hep Kadıköy sınırları içinde oldu. Bu semtten ailecek kopamıyoruz. Aslında kendimizi başka yerde yabancı hissediyoruz. Darbe gecesinden sonra tedirgin olduk. Uçak sesinden ürküyoruz. Darbeden sonraki iki üç gün evden çıkamadık. Etrafta asparagas haberler dolaşıyor. Kadıköy’e gidiyoruz derken evdekiler dikkatli olmamız için uyarıyor. Bizim nesil darbe görmemişti. Kötü bir tecrübe oldu.
Barış Yangın: Biz yedi göbek İstanbulluyuz. Çocukluğumdan beri buradayız. Kadıköy’e alışmışız. Mesela babam karşıda çalışırken ben gitmek istemezmişim yani küçükken hep buraları istermişim. Kadıköy’den zorunlu bir durum olmadıkça gitmeyi düşünmüyoruz. Bizim için her şey var. Canımız neyi yemek isterse yiyebiliyoruz. Lunaparka gitmek istersek gidebiliyoruz. İstediğimiz yere de ulaşım mevcut bir genç için daha ne olsun. Buralar varken başka yere gitmeye gerek yok ve emin olun buraların keşfedilmemiş bir sürü yeri var. Darbe olduğu zaman ben Antalya’da stajdaydım. Duyduğum gibi ailemi aradım. Bütün gün uyuyamadım ve ertesi gün İstanbul’a geldim. İstanbul’a geldiğim sabah sokaklar çok kötüydü. Eve gittiğim zaman 24 yıldır çıktığım sokaklara evdekiler çıkmama izin vermedi.
Aycan Çiftsüren: Kadıköy’ün iç tarafları çok kalabalık bu yüzden iç taraflarını pek tercih etmiyorum ama Moda sahile kesinlikle gidilmeli. Sahilde kendimi rahat hissediyorum. Darbe günü Kadıköy’de değildim. O yüzden ailemin yanına geçemedim. Karşı tarafta Etiler’deydim. Ailem köprüyü geçmeme izin vermedi ben de arkadaşımda iki gün boyunca kalmak zorunda kaldım.