Gençlik, ‘Yaşlılık' kavramını tartıştı
Yaşlılık olgusu, Kadıköy’de Marmara Üniversitesi öğrencilerinin katıldığı bir etkinlikle gençlerin gözüyle tartışıldı.
Mustafa SÜRMELİ
Marmara Üniversitesi Haydarpaşa Kampüsü Ord. Prof. Dr. Reşat Kaynar Salonu’nda Yrd. Doç. Dr. Nuran Akyurt tarafından hazırlanıp sunulan “Aktif Yaşlanma Ve Nesillerarası Dayanışma Etkinliği”nde üniversiteli gençlerin gözünden yaşlılık kavramı tartışıldı.
Geçtiğimiz hafta “Aktif Yaşlanma ve Gençliğin Rolü” başlığıyla düzenlenen buluşmada konuşan Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nuran Akyurt yaşlılığın toplumsal roller, ekonomik durum, mental ve fiziksel aktivitelerdeki değişim ile ortaya çıkan bir yaşam dönemi olduğunu ifade etti. Gelişmiş ülkelerin, neredeyse tümünün önümüzdeki on yıllar içinde nüfuslarının yaşlanmasına tanıklık edeceğini kaydeden Doç. Dr. Nuran Akyurt, “Bu durum, yaşlı nüfus için ‘yaşlıların yaşlanması’ olarak adlandırılan bir süreci başlatacaktır. Buna göre Türkiye 1965 ve 2000 yılları arasında ‘olgun nüfus’ sürecini tamamlayarak; 2007 yılından itibaren ‘yaşlı nüfus’ olarak tanımlanma noktasına gelmiştir. Bu nedenle ‘çok yaşlı nüfus’ noktasında olduğumuz şu yıllarda Türkiye’de yaşlı bireylerin sosyal politikalarda öncelikli nüfus grubu haline gelmelidir” dedi.
Birleşmiş Milletler’in, 60 ve daha büyük yaştaki bireyleri yaşlı olarak kabul ettiğini, 60 yaş sınırının, nüfus bilimciler ve birçok bilim dalında nüfusu yaşlı ya da genç olarak tanımlamak için kullanıldığını söyleyen Doç. Dr. Nuran Akyurt, dünya genelinde “yaşlı” kavramının tanımı ve yaşlılığın başlangıcı ile ilgili kesin bir fikir birliği olmadığını belirtti.
YAŞLILARIN UMUDU GENÇLER
Aktif yaşlanmanın, bireylere yaşamları süresince sosyal, fiziksel ve mental refah için kendi potansiyellerini gerçekleştirmeleri anlamına geldiğini de belirten Akyurt, “Tabi ki bu süreci yaşlıların bazen tek başlarına gerçekleştirmeleri mümkün olmayabilir. Bu noktada ihtiyaç duydukları bakımı, korumayı ve güvenliği sağlamak gerekir. Yaşlanma aile bireyleri, iş arkadaşları, komşuların bulunduğu sosyal çevrede gerçekleşir. Bu nedenle bağımsızlık kadar kuşaklararası dayanışma da önemlidir” vurgusunda bulundu.
Bu aşamada Avrupa Birliği projelerinin önemine vurgu yapan Akyurt, aktif yaşlanma döneminde gençliğe önemli görevler düştüğünü söyledi. “Kentlerde çekirdek aile olduk. Yaşlılarımız tek başlarına yaşamak durumunda. Ülke olarak yaşlanıyoruz. Bugün yüzde 7 olan yaşlı oranımızın 2023’te yüzde 20 olacağı tahmin ediliyor. Gelişmekte olan ülkeyiz ve yaşlılara yönelik politikamız yok. AB bu konuda çalışmalarını uzun yıllar evvel tamamladı. Politikaları hazır” diyen Akyurt, yaşlılık konusunda gençler ve toplum nezdinde farkındalık oluşturmak gerektiğini, düzenledikleri etkinliğin de bunu amaçladığını söyledi.