Ot Dergisi yazarı, Bizim Evin Halleri ve Behzat Ç. dizilerinin senaryo ekibinde yer alan Birol Tezcan, 29 Nisan Cumartesi günü Kadıköy Belediyesi Karikatür Evi’nde “Senaryo Yazarlığı ve Mizah” adlı söyleşi gerçekleştirdi. Deneyimli senarist Tezcan, senaryo yazmayı ve mizah öğesinin senaryo içinde nasıl kullanılması gerektiğini anlattı.
“GÜLMEK DEĞİŞİYOR”
İnsanın değişimiyle birlikte gülme eyleminin de değiştiğini belirten Tezcan, “Bir zamanlar izlediğimiz, güldüğümüz filmleri bugün izlediğimizde gülmüyoruz. Ya da aile büyüklerimizin ‘bu çok komik bir filmdi’ dediği filmlere gülmüyoruz. Büyük bir ihtimalle 10 yıl sonra benim çocuğum, benim güldüğüm filmlere, esprilere gülmeyecek. Gülmek tamamen o ana ait olarak yapılan bir şey. Zamanın dışına çıktığımızda ise gülme potansiyelimiz git gide azalıyor. Bu durumdan mizah dergileri de payına düşeni alıyor. Komik bir durum olduğunda ya da komik bir yazı yazıldığında sosyal medyada espriler, şakalar hemen yazılmaya başlıyor. O malzeme anlık olarak çoktan tüketiliyor. Mizah dergisi de basılıp, bizlerle buluşuna dek espriler de şakalar da bayatlıyor. Kısa zaman içinde bile gülmek değişiyor.” dedi.
“BİZİM EVİN HALLERİ’NE GÜLMÜYORUM”
“Bizim Evin Halleri dizisinin komik bölümlerine şimdi gülmüyorum.” diyen Tezcan, “Diziyi yazarken çok eğleniyorduk ve çok gülüyorduk. İzleyicinin de tepkisi bu yöndeydi. Fakat şimdi ise Bizim Evin Halleri’nin çok komik bulduğum bölümlerini açıp, izleyeyim dediğimde eskisi kadar gülemiyorum. Oysa bizzat işin içinde mutfağında bulunmuş biri olarak daha çok gülmem gerekirdi ama zaman ve insan değişimi kavramları gülmenin en büyük belirleyicisi oluyor.” diye konuştu.
“BEHZAT KOMİK GELECEK Mİ BİLEMİYORUZ”
Gülmek konusunda televizyon izleyicilerinin hafızalarına kazınan Behzat Ç. dizisi üzerinden örnekler veren Tezcan, “Birkaç yıl sonra bizim Behzat Ç.’de oluşturduğumuz mizah, halen komik gelecek mi bilemiyoruz. Çünkü Behzat kendi mizah dilini oluşturmuş bir diziydi. İşlediğimiz cinayet konuları, siyasi olaylar, ülkenin içinde bulunduğu duruma bol bol atıfta bulunma hali mutlaka bize bir şey anlatacak ama birkaç yıl sonra ise mizah dilinin bize bir şeyler anlatabileceğinden emin değilim.” dedi.
“KARAKTERİ DURUMA DÜŞÜRÜN”
Karakterlerin, hiç içinde yer alması düşünülmeyen bir duruma düşmesinin direkt olarak mizahı yarattığını söyleyen Tezcan, “Mizah yaratmak isteyenler karakterlerini duruma düşürsün. Örnek vermek gerekirse eğer biz Behzat’ta bir cinayet büronun öyküsünü anlatıyorduk. Harun karakteri, katili yakalamak için koşuyordu. Fakat Harun o hafta diyete başlamıştı. Kendi kafasına göre hiçbir tetkik yaptırmadan, diyetisyene gitmeden yemek yemeyerek diyet yaptığını sanıyordu. Bu durumunda sonunda ise katilin peşinden koşarken tansiyonu düşüp bayılıyor ve katili yakalayamıyordu. Bu aslına bakıldığında oldukça komik bir durum ortaya çıkarıyor. Ve böyle sert bir karakterin kendi içinde asla akla gelmeyecek bir duruma düşmesi de doğal mizahı çıkartıyor.” dedi.