Gönüllülüğün kitabını yazdı

Bir gönül insanı İnal Aydınoğlu, “Hayatın anlamı ve mutluluk, gönülden vermeyi bilmektir” diyor

12 Kasım 2015 - 13:56
Aysel KILIÇ

Kadıköy Belediyesi Gönüllüleri, 20’inci yılını kutlamaya hazırlanırken; biz de Kadıköy’e gönlünü vermiş, gönüllü evlerinin kurucularından İnal Aydınoğlu’nu sayfamızda konuk ettik.
Gönüllülük yolculuğuna 1978 yılında çıkan İnal Aydınoğlu, Kadıköy Belediyesi Sağlık ve Sosyal Dayanışma Vakfı’nın (KASDAV) genel sekreterliğini yaptı, başkan yardımcılığına getirildi ve gönüllü evlerinin kurulmasında aktif rol oynadı.
İnal Aydınoğlu, gönüllü olmanın sevincini, heyecanını, coşkusunu başka insanlara da aktarmayı misyon edindi. Bugüne kadar, “yaşam”, “sevgi”, “mutluluk ” gibi konularda kitaplar yazan Aydınoğlu, son kitabındaysa gönüllülüğü anlattı. Aydınoğlu, “Gönüllülük- İnsanlık ve Mutluluk Yolu” isimli yeni kitabında, gönüllülüğe açılan kapıyı nasıl araladığını ve bir “gönüllü” olabilmek için verdiği çabayı okurlarıyla paylaşıyor. İnal Aydınoğlu’yla Gönüllü Merkezi’nde bir araya geldik, “gönüllülüğü” ve kitabını konuştuk.

“MUTLULUK PAYLAŞMAKTIR”

Nasıl gönüllü oldunuz?
Ortaokulu, liseyi, üniversiteyi, maddi zorluklar nedeniyle çalışarak okudum. Üniversite yıllarımda iş ararken bir teklif üzerine ticarete başladım. Sonra askere gittim. Askerden döndüğümdeyse iflas ettim. Kadıköy Altıyol’da, küçücük bir mekânda, ufak bir kirayla emlak komisyonculuğu yapmaya başladım. Olanaklarım sadece buna yetiyordu… Birkaç yıl sonra, bir arkadaşım, Suadiye Lions adında bir kulüp kurulduğunu ve istersem oraya katılabileceğimi söyledi. Çok sevindim. Onların zengin insanlar olduğunu ve onlarla birlikte çalışırsam para kazanacağımı düşündüm. Ama oraya gittiğimde, onların da benim gibi ekmeğini arayan insanlar olduğunu gördüm. Orada hiç para kazanamadım ama hayatın anlamını kazandım. Gönüllülüğü öğrendim, gönüllülüğü sevdim…

“GÖNÜLLÜ EVLERİNİ KURDUK…”

• KASDAV’la nasıl tanıştınız?
Belediye Başkanımız Selami Öztürk, benim gönüllü yaşamımı izlerdi. Bir gün, Kadıköy’de birlikte bir gönüllü örgütü kurmayı teklif etti. Teklifi kabul ettim. İlk işimiz Aile Danışma Merkezleri’nin temelini oluşturmak oldu. Başkanlığına Marmara Üniversitesi Kadın İşgücü ve İstihdamı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Necla Pur’u getirdik. Necla ile varoşlarda devrimler yaratacak eğitimler verdik. İhtiyacı olanlara giysiler, yiyecekler dağıttık…

"KADIKÖY HİZMETİN ÖNDERİ"
Daha sonra KASDAV kuruldu. Beni genel sekreter yaptılar. Ardından, vakfın başkan yardımcılığını yaptım. Vakıf kısa zamanda Kadıköy’ün bütün sosyal yaşamı oldu.
Açtığımız Aile Danışma Merkezlerimiz çok başarılı oldu. Ardından gönüllü evlerimizi kurduk. Tüm gönüllüler öyle aktif çalıştılar ki, yüzlerce, binlerce hizmet gerçekleştirdiler. Kadıköy, hizmetin halka bizzat ulaşmasının önderi oldu. Kreşler açtık, öğrencilerin barınma sorununu çözdük, sağlık merkezleriyle halka ücretsiz hizmet götürdük…
O dönem kurduğumuz gönüllü evleri, bugüne başarılarıyla geldiler. Çünkü gönüllü evlerimizin temeli çok sağlam kuruldu. Başarımız da bundandır. Gönüllü evlerimizin kuruluş yıl dönümü yaklaşıyor. Gönüllü evlerine emek verenleri gönülden kutluyorum…

“GAZETEMİZİ ÇIKARDIK”

• Peki, gönüllülük üzerine ne zaman yazmaya başladınız?
KASDAV, Kadıköy’e etkin bir hizmet verirken, bir yayının eksikliğini hissettik. Kadıköy’ün bir yerel gazetesi yoktu. Selami Bey’e, bir gazete çıkarma önerisiyle gittim. Uzun çalışmalar sonrasında ikna ettim. Gazetemizi çıkardık. Ben de, “Neden Gazete Kadıköy?”başlıklı bir yazı yazdım ilk sayısına. Yayımlanan ilk yazımdı. O gün bugündür yazıyorum. Bugüne kadar 10 kitap yazdım. Son kitabım,“Gönüllülük-İnsanlık ve Mutluluk” tur.

“Gönüllülük” kitabınızı kimler okumalı?
Yaşamın anlamına ulaşmak isteyen, mutlu olmak isteyen herkes bu kitabı okumalı. Derler ki; İnsan insanın kurdudur. Çok yanlış söylemişler. İnsan insanın dostudur, nurudur. İnsan insanın yol göstericisidir, aydınlık tarafıdır...

• Kitabın gelirini öğrencilere mi bağışlıyorsunuz?
Evet. Yazdığım tüm kitapların gelirlerini öğrenci burslarına bağışlıyorum. Onun dışında, çeşitli dernekler, kurumlar davet ediyor, gidip konferans veriyorum, imza günü yapıyorum. İmzalanan kitabın gelirini, beni davet eden kurumun bir projesine bağışlıyorum.

ARŞİV