Simge KANSU
Öğrenci Sendikası, hem meslekten insanlarla öğrencileri buluşturmak, hem de aslında üniversite eğitiminin yetersiz kaldığı noktalarda, öğrencilerin fikir edinmesini sağlamak amacıyla sektörün içinden gelen konuşmacıların katıldığı seminerler düzenliyor.
Salgın öncesinde birçok şehirde sektörel etkinlikler yapmaya başlayan Öğrenci Sendikası, salgın sebebiyle etkinliklerine ara vermek zorunda kaldı. Bilim insanları da salgının uzun bir süre boyunca hayatımızda olabileceğini söylüyor. Dolayısıyla öğrenciler, salgının kendilerini eve kapatmasını fırsata çevirerek hem meslekten insanlarla buluşuyor, hem de aslında üniversitede yeterli eğitim alamadıkları konularda bilgi sahibi oluyor.
Gazetecilik konulu seminerlerin ilki 4 Mayıs Pazartesi günü (bugün) saat 19.00’da “Tehdit altındaki riskli bölgelerde gazetecilik” başlığında ve “IŞİD Ağları - Türkiye'de radikalleşme, örgütlenme, lojistik” kitabının yazarı ve gazeteci Doğu Eroğlu’nun katılımıyla gerçekleşecek. Bir sonraki seminer gazeteci Doğan Ergün’ün katılımıyla “Medya ve etik” başlığıyla 7 Mayıs Perşembe günü saat 19.00’da ve üçüncü seminer ise “Toplumsal cinsiyet eşitliği odaklı gazetecilik” başlığıyla gazeteci-gazar Burcu Karakaş’ın sunumuyla 10 Mayıs Pazar günü saat 19.00’da gerçekleşecek. Başka sektörlere ilişkin seminerlerin de sonraki haftalarda başlayacağını duyuran Öğrenci Sendikası, seminerlerini Öğrenci Sendikası’nın Twitter hesabından yayınlıyor. Çift taraflı etkileşimin hedeflendiği yayınlarda, öğrenciler yorum yaparak soru iletebilecek.
“HİÇBİR ÖĞRENCİ YALNIZ KALMAYACAK”
Öğrenci Sendikası’ndan Hüseyin Naval, “Birileri öğrencilerin en temel haklarını dahi gasp ederken, bu hak gasplarına karşı neden sesimizi yükseltmeyelim?” diyerek şöyle devam ediyor: “Öğrenci Sendikası'nda bölümlerimize göre gruplara ayrıldık. Bunlara sektör çalışmaları da diyebiliriz. Ben Akdeniz Üniversitesi Gazetecilik öğrencisiyim ve İletişim Fakültesi çalışması yapıyorum. Maalesef İletişim Fakülteleri öğrencileri büyük sorunlarla mücadele etmek zorunda. Ekipman yetersizliği, staj sömürüsü, mezun olunca iş bulamama ve niteliksiz diyebileceğimiz eğitim bu sorunların başında geliyor. Çoğu arkadaşımız maalesef fotoğraf makinesi, kamera gibi ekipmanları eline dahi almadan mezun oluyor. Öğrenciler emek sömürüsünün oldukça yüksek olduğu ajanslarda komik ücretlere çalışıyor, hatta bazı yerlerde ücret dahi alamadan staj yapmak zorunda kalıyor. Derslerimiz verimli geçmiyor, fakültede çok az şey öğreniyoruz. Mezun olunca iş bulmamız ise gerçekten çok zor. İşte biz de bu noktada İletişim Fakülteleri öğrencileri için bir seminer yapmaya karar verdik. Birbirinden değerli gazetecilerle 4-7 ve 10 Mayıs akşamlarında verimli olacağını düşündüğümüz seminerlerimiz olacak. Farklı konularda bilgi alabileceğimiz, gazeteciliği konuşacağımız seminerlere Türkiye'deki tüm İletişim Fakültesi öğrencilerini davet ediyoruz.”
“YENİ BİR ÖĞRENİM ALANI”
Bilgi Üniversitesi Medya Bölümü öğrencisi Ece Balekoğlu da sendikalı olduğunu belirterek seminerlerle ilgili şunları söyledi: “Öncelikle Öğrenci Sendikası’nın okullarda teker teker verdiğimiz mücadelelerin bir çatısı olarak bulunmasını birçok açıdan çok değerli buluyorum. Sendika sayesinde dayanışmayı büyütmenin, deneyim ve kazanımların önemini bir kere daha kavramış oldum. Bunun yanında okullarımızda ayrı fakültelerimizde ayrı mücadeleler veriyoruz. Bu açıdan benzer problemler yaşadığımız arkadaşlarla birarada olmak, fikir alışverişinde bulunmak umut verici bir durum. İletişim Fakültesi seminerleri de aslında buradan doğan bir girişim. Özellikle salgın sürecinde online eğitimin yetersizliği ortadayken, kendimiz yarattığımız ve üniversiteyi, müfredatı aşan yeni bir öğrenim alanı fikri hepimizi heyecanlandırdı. Bunun neticesinde neler yapabiliriz diye düşünmeye başladık. Amacımız eğitimin önündeki ekonomik ve ideolojik engelleri kaldırmak. Özellikle gazetecilik gibi bir alanda bunun ekstra önem kazandığına inanıyorum.”