Öğretmenler şiddete karşı buluştu

İDEA’da gerçekleşen “Yaşamı Zenginleştiren Sınıflar” atölyesi sonrasında Öğretmen Ağı’ndan Fulden Ergen ve Yakup Yıldırım ile sınıf içindeki şiddetsiz iletişimi konuştuk

10 Ocak 2019 - 16:19

Eğitimde en büyük problemlerinden biri şüphesiz şiddet. Bazen öğretmenle öğrenci arasında, bazen öğrenciler arasında, bazen veliler ile öğretmenler arasında kendini gösteren eğitimde şiddet, İDEA’da gerçekleşen bir atölyenin konusu oldu. Başka Bir Okul Mümkün Derneği ve Öğretmen Ağı iş birliğinde gerçekleşen “Yaşamı Zenginleştiren Sınıflar” atölyesi, herkesi kapsayan ve barışçıl bir eğitime katkı sunmak üzere, 5 Ocak Cumartesi günü Kesra Okumuş, Fatoş Ateş ve Pınar Böke’nin yürütücülüğü, Değişim Elçilerinden Dilek Çulfa’nın ise moderatörlüğünde gerçekleşti. Atölyede öğretmenler sınıf içerisindeki deneyimlerini aktararak, şiddetin sebebini ve şiddetsiz iletişimin yollarını aradılar. Biz de Gazete Kadıköy olarak atölye sonrası Öğretmen Ağı’ndan Fulden Ergen ve Yakup Yıldırım ile atölyeyi ve sınıf ortamındaki şiddeti konuştuk.

“ÖĞRETMENLER KENDİNİ YALNIZ HİSSEDİYOR”

Öğretmen Ağı üyelerinden Fulden Ergen, atölyede en çok dikkatini çeken noktanın öğretmenlerin kendini yalnız hissettiğini fark etmesi olduğunu söylerken, “Öğretmenler nasıl şiddetsiz iletişimi sağlarım, nasıl hem velinin hem öğrencilerin duygularını anlarım diye düşünüyor. Fakat bunu düşünen başka öğretmenlerin de olduğunun farkında değil ve kendini yalnız hissediyor. Atölyeyle birlikte bu biraz daha kırıldı. Sonuç bölümünde öğretmenler bu durumu ‘bu sorunları dert eden bu kadar insanın olduğunu bilmiyordum’ sözleriyle ifade ettiler. Zaten Öğretmen Ağı’nın ortaya çıkış sebebinin temel noktalarından biri de bu.” dedi.

Türkiye’de sadece sınıf ortamında değil her alanda şiddetin arttığının yadsınamaz bir gerçek olduğunu dile getiren Ergen, “Farklı meslek gruplarında da var bu şiddet. Bugün 20’yi aşkın öğretmenin buna karşı burada gelip bir çalışmaya katılması çok değerli. Bu şiddet sarmalına dâhil olmak istemeyen ve buna karşı çözüm arayan insanların, bu gibi etkinliklerin duyulması çok önemli.” şeklinde konuştu.

“İFADE EDEMEMEKTEN KAYNAKLANIYOR”

Ergen, “Çocukların ihtiyaçları fark edildikçe ve duygu dağarcıkları geliştikçe, eğitim ortamlarında katılımcı ve barışçıl bir öğrenme deneyimin oluşması mümkün hale gelir. Bu deneyimi sağlamak için ise, öğretmenlerin bireyler arasında bağ kurması ve çatışma çözümüne hâkim olması hayati öneme sahiptir.” sözleriyle atölyedeki çıkarımlarından söz ederken şöyle devam etti: “Bugün atölyede öğretmenler zaman zaman öğrencilerin duygularını es geçebildiklerini göz önünde bulundurmadıklarını fark ettiler. Çocukların duyguları fark edilmediği zaman sorunlar ortaya çıkıyor. Şiddetsiz iletişim temeli önce başkasını farkına varmakla başlıyor. Şiddet çoğunlukla kendini ifade edememekten kaynaklanıyor. Kendini ifade edemeyen öğrenci veya veli şiddete yöneliyor. Öğrenci kendini yeterince ifade edebilirse yeterince fark edebilirse şiddetten uzaklaşıyor. Sınıf içi iletişimde duyguların önemli olmasındaki neden bu.”

 “PAYLAŞIM ÖĞRETMENLERİ GÜÇLÜ KILIYOR”

Sınıf içi iletişimde sık karşılaşılan problemlerden bahseden Yakup Yıldırım, “Öğretmenler sahada işini zorlaştıran ana etmenlerden biri olarak velinin müdahalesinden bahsetti. Bu konuda AÇEV’in ebeveyn eğitimi çözümlerden biri olarak ortaya çıktı.” dedi. “Öğretmenlerin biraraya gelip sınıfta yaşadıklarını ifade etmeleri iyi hissettiriyor.” diyen Yıldırım, “Bir dayanışma olanağı bulduğumuz alanlar, hepimiz için kıymetli alanlar. Öğretmenlerin çoğu benzer şeylerden mustarip ve yaşadıkları da diğer öğretmenler için bilgi niteliği taşıyor. Dolayısıyla bu zenginlik hem o derdi azaltamaya hem de öğretmenleri daha güçlü kılmaya yarıyor.” şeklinde konuştu.


ARŞİV