Gürzap'a veda

Kadıköylü sinema ve tiyatro sanatçısı Can Gürzap 79 yaşında hayatını kaybetti. 7 kuşak Kadıköylü olan Gürzap 2016 yılında yaptığımız söyleşide “sanat hep muhaliftir” demişti

07 Aralık 2023 - 10:57

Kadıköylü sinema ve tiyatro sanatçısı Can Gürzap 1 Aralık Cuma günü tedavi gördüğü hastanede 79 yaşında hayatını kaybetti. Usta isim daha önce de aort anevrizması geçirmişti. Tiyatroda 52 yıldır aktif olarak yer alan Devlet tiyatrosu sanatçısı Gürzap'ın vefatını Armağan Çağlayan duyurdu. Usta oyuncunun fotoğrafını paylaşan Çağlayan, "Yattığınız yer nur olsun Can Bey…. Huzur bulun" ifadelerini kullandı.

AKM’DE TÖREN

Gürzap için Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) tören düzenlendi. Saygı duruşu ve Gürzap'ın hayatını anlatan kısa video ile başlayan törende konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy,  "Sanat, onun yaşamının ilham kaynağıydı. 79 yıllık ömrünü sadece sanata vakfetmiş birinden bahsediyorum. Çok sayıda genç sanatçının yetişmesine katkısı oldu, bu uğurda çok emekler verdi." dedi.

Sanatçının yakın dostlarından oyuncu Atsız Karaduman "Tiyatroda hem oyuncu olacaksınız, hem yönetmen olacaksınız, o yetmeyecek. Radyoya hem oyuncu hem yönetmen olacaksınız, o da yetmeyecek. Televizyonda ve sinemada oyuncu ve yönetmen olacaksınız. O da yetmeyecek bir de üstüne oyun yazacaksınız. Bu her babayiğidin harcı değildir. İşte o yiğit şimdi burada yatıyor. O, işten kazandığı paralarla bu ülkenin evlatları için okul açtı, binlerce insan yetiştirdi. Bu toplum onun hakkını nasıl öder onu bilemem. Hocam oturmayı, kalkmayı, yemeyi içmeyi, giyinmeyi, adabımuaşereti, konuşmayı çok iyi bilirdi. Bundan sonra onun öğretilerini devam ettirmek bizim görevimiz" diye konuştu. Sinema ve tiyatro sanatçısı Işıl Yücesoy da konuşmasında, "Can çok donanımlı, çok bilgili bir adamdı. Bu ülkeye çok layık olmuş, ömür boyu hatırlayacağımız bir kişi. Bunun yanında çok zarif, şık bir adamdı" değerlendirmesinde bulundu.

SAKARYA’YA UĞURLANDI

Gürzap için İstanbul Valisi Davut Gül, Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız ile Gürzap'ın ailesi, dostları, arkadaşları ve sevenleri Taksim Camii’nin avlusunda bir araya geldi. Usta oyuncunun eşi Arsen Gürzap taziyeleri kabul ederken, kılınan cenaze namazının ardından dualar edildi ve Gürzap'ın Türk bayrağına sarılı tabutu omuzlara alınarak cenaze aracına taşındı. Gürzap'ın cenazesi Sapanca Kırkpınar'daki aile mezarlığına defnedildi.

GÜRZAP HAKKINDA

İstanbul'da 1944'te dünyaya gelen sanatçı, ilk tiyatro eğitimini, kendisi gibi sanatçı olan babası Reşit Gürzap'tan aldı. 1962'de Kadıköy Maarif Kolejini tamamladıktan sonra, 1963'te Ankara Devlet Konservartuvarı Tiyatro Bölümü’ne başladı. Milli Eğitim Bakanlığının bursu ile Londra'da Central School of Speech and Drama'da hem oyunculuk eğitmenliği, ses nefes ve konuşma eğitimi ile reji eğitimi gördü. Türkiye'ye döndükten sonra Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümünde öğretmen, Devlet Tiyatrosunda da oyuncu ve yönetmen olarak çalıştı. 1971 yılında Arsen Gürzap ile evlendi. 1978'de İstanbul Devlet Tiyatrosu kurucu müdürlüğüne atandı. Aynı zamanda İstanbul Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü'nün kuruluşunda yer aldı ve öğretmen olarak derslere girdi. Bu okulda 3 sene öğretmenlik yaptı. Tiyatro müdürlüğü görevini 1980'e kadar sürdürdü, ardından 1983'te Turgut Özakman zamanında yeniden bu göreve atandı ve 1986'da ayrıldı. TRT'de radyoya birçok radyo tiyatrosu hazırlayan usta sanatçı, çevirmenlik ve senaryo yazarlığı da yaptı. Kurucusu olduğu doğru, güzel, etkileyici konuşma eğitimi veren Kalamış’taki "Dialog" adlı okulda da çalışmalar yapan Gürzap, Devlet Tiyatrolarında 40'a yakın oyunda yönetmen ve oyuncu olarak görev aldı.

Sinema ve aralarında "Kartallar Yüksek Uçar", "Ateşten Günler", "Yorgun Savaşçı", "Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz" ve "Medcezir"in bulunduğu birçok dizide rol aldı.

(Fotoğraf: Bünyamin Çelik/AA)

 “SANAT HEP MUHALİFTİR”

Usta sanatçı Can Gürzap ile 2016 yılında diksiyon dersleri vermekte olduğu Kalamış’taki Dialog Sunuculuk ve Dil Okulu’nda buluşup söyleşi yapmıştık. O söyleşiden kısa bir bölüm yayımlıyoruz. 

• Sizce düşüncelerimizi özgürce ifade edebildiğimiz bir ülkede miyiz?

Sizce? Görüyoruz işte maalesef… Demokrasi hiç olmadı bu ülkede, ‘demokrasimsi’ oldu hep.

• Siz sanat yaşamınız boyunca oyunlarınızı rahatça oynayabildiniz mi?

Hiçbir oyunum sansüre takılmadı. Ama sansür vardı… 12 Eylül döneminde başımıza şöyle bir şey geldi ama; çekimleri 3 buçuk yıl süren Yorgun Savaşçı filmimiz (Kemal Tahir’in Kurtuluş Savaşı’nı anlatan romanı), 12 Eylül darbecileri tarafından ‘Atatürk düşmanı’ diye yakıldı! Oysa her bölümün başında Atatürk’ün Nutuk’undan pasajlar vardı. Cahillik…

• Bir röportajınızda “Galiba tiyatro sevilmiyor Türkiye’de” demişsiniz. Hala aynı görüşte misiniz?

Türkiye’de tiyatro ve diğer sanat dalları biraz ‘adet yerini bulsun’ diye yapılıyor sanki. Ülkeyi yönetenlerden bahsediyorum elbette, seyirciden değil. Çünkü sanat hep muhaliftir. 

Seyirci seviyor ama onun da fazla seçeneği yok. Evvelden özel tiyatrolar daha fazla idi, seyircisi çoktu. Bir aylığına İzmir’e, Ankara’ya turnelere giderlerdi. Şimdi haftada üç temsili zor çıkarıyorlar.

“KADIKÖY’E AŞIĞIM”

■ Biz 7 kuşak Kadıköylüyüz. Anneannem Yoğurtçu Parkı yokuşunda yaşardı. Bahariye’deki Halk Eğitim’in arkasındaki Canan Sokak, zamanında bizim bahçemizdi! Yanmış eski ve büyük bir konakta babaannem ve amcamlarla yaşardık.

■ Kadıköy bir terapidir bence. Nüfusun bu kadar artmasına, gökdelenlere rağmen çok güzel hala.

■ Tiyatro bende büyük bir aşktır ailemden gelen. Ailecek, kuşaklardır tiyatrocuyuz. Ben, Arsen Gürzap, Arsen’in abisi, babam, eşi… Hatta büyükbabam zamanında Kadıköy’de ‘Büyük Tiyatro’ diye amatör bir tiyatro yönetmiş. Bu aile tiyatroya 250 yıldır emek veriyor. İdealim Süreyya’da (şimdiki opera) oynamak. Çünkü babam Reşit Gürzap da ilk kez orada sahneye çıkmış.

■ Kadıköy’de, önceden de yoğun bir tiyatro, sinema, opera faaliyeti vardı. Kadıköy seyircisi bu gelenekten geldiği için kalitelidir. Oyunun başlama gongu çaldıktan sonra konuşmaya devam eden seyirci kötüdür. Hemen susuyorsa iyi seyircidir o. Ankara seyircisi böyledir, İstanbul seyircisi de iyidir ama Kadıköy izleyicisi bambaşkadır...

 

ARŞİV