Harbi yiyenlere yemek kılavuzu

Kadıköylü ‘halk gurmesi’ Salih Seçkin Sevinç, 6 yıl Türkiye’yi gezdi, 130 lezzet noktasını "Harbi Yiyorum" kitabında topladı

23 Haziran 2016 - 16:26
Gökçe UYGUN
“Modern zamanın lezzet avcısı” Salih Seçkin Sevinç, Türkiye'de 6 yılda keşfettiği 130 ayrı lezzeti  ‘’Harbi Yiyorum-Türkiye'de Harbiden Nerede, Ne Yenir-1’’ kitabında biraya getirdi. Hayy Kitap’tan çıkan 288 sayfalık yemek kitabında, kendini ‘halk gurmesi’ diye tanımlatan Sevinç’in keşfettiği arka sokak lezzetleri, yerel lokantaları tanıtılıyor. Biz de kitabın Caddebostan’daki tanıtım partisi öncesi Salih Seçkin Sevinç ile lezzetli bir röportaj yaptık…
● Yemeğe olan bu özel ilginiz nasıl başladı?
Yemeği çok seviyorum. Çocukken annem Cağaloğlu’nda çalışırdı, orada sokaklarda, lokantalarda yemek yerdik hep. Hayatta beni mutlu eden şeylerin bir tanesinin yemek olduğunu fark ettiğimden beri yazıyorum. 2009’da bir iş için Antep’e gitmiştim. Gitmeden önce internetten Antep’te ne yenir diye aradığımda düzgün bir kaynak bulamamıştım. Oraya gidince insanlar ‘Şu dürümü şurada, şu tatlıyı şurada yemelisin’ filan deyince, fark etim ki yeme-içme alanında ciddi külliyat var yani. Antep’ten dönünce ‘Ben bir gün bu işin kitabını yazıcam’ dedim. O zamandan beri www.harbiyiyorum.com’da yazıyordum, şimdi de kitap çıktı.
● Kitaptaki lezzet duraklarını nasıl seçtiniz?
Öncelikle şunu söyleyeyim ki yemek yiyip de beğenmediğim hiçbir yeri asla yazmadım. Hep bir vesileyle gittiğim şehirlerdeki yerleri yazdım. ‘Hayat siz başka planlar yaparken başınıza gelenlerdir’ diye bir söz var ya, benim için de şöyle; ‘Harbi yiyorum, ben iş yaparken başıma gelen yemeklerdir…’ (gülüyor)
● Peki bir mekanı yazarken kriterleriniz neler oluyor?
Yazacağım yerin bir lezzet ile öne çıkmış olması lazım. Zaten o varsa arka planda hikayesi de oluyor ki o mühim. Onun dışındaki otopark, hijyen gibi detaylar beni çok da ilgilendirmiyor.
● ‘Halk gurmesi’ ne demek? Diğer yemek yazarları ‘saray gurmesi’ mi? (gülüşmeler) 
Baktım ki herkes havalı yazılar yazmaya başlamış, biz doğruları yazalım dedik ve Halk Gurmesi ortaya çıktı. Ben daha çok küçük esnafı yazıyorum emekçinin yanında durabilmek adına. Çünkü parası olan bir mekan zaten reklamını yapabilir ama bu insanların daha fazla desteğe ihtiyacı var ki yeme-içme alanındaki asıl çarkları da onlar çeviriyor
● Son zamanlarda yemek mevzusu popülerleşti. Gastronomi okulları açıldı, gurmeler çoğaldı. Nasıl yorumluyorsunuz?
Kapitalist sistemin dayatması… Artık evler çok küçük, geniş mutfaklar, ailece yenilen geniş sofralar yok. ‘Mümkünse evde yemek yapmayın’ deniyor.  Dışarıda yemek sektörü genişledi ve pek çok yeme-içme mekanı açıldı. Misal Kadıköy’de antikacıların olduğu sokağın civarında yavaş yavaş cupcake’ciler açılmaya başlandı. Bir yere yemekçi girince, oranın cirosunu arttırmaya başlar çünkü insanlar yemeğe para harcarlar. Ama antikacı o kadar satış yapamaz.
● Bu kitapla bir arşiv oluşturma amacınız da var.
Evet, bir dönemin yeme-içme kültürüne ışık tutuyoruz. Çünkü yme-içem alanında çok az arşivimiz var. İnsnalr pek bilgi sahibi de değil. Örneğin trileçe tatlısı çok popüler. Herkes Balkan tatlısı diye biliyor ama değil, Güney Amerika tatlısı esasen.
Mesela eş dost arasında, ailede çok güzel yemek yapan tanıdıklarım var. Onların hikayelerini de yazmak istiyorum.
● Peki son olarak, bir Halk Gurmesi olarak ucuz-leziz yemek arayanlara tavsiyeniz nedir?
Bilmedikleri bir yerdeyseler, bir çaycıya gidip onlara nerede yemek yediklerini sorsunlar…

Kadıköy’den 20 lezzet durağı
Edirne’den Urfa’ya ülkenin 15 bölgesinden yeme –içme mekanlarının tanıtıldığı kitapta, Kadıköy’den de Coşkun Usta Bafra Pide, Baylan, Çay Tarlası, Cemilzade, Ciğerci Hulusi, Ekspres İnegöl Köftecisi, Emin Usta, Kadıköy Lokantası, Kebapçı İskender, Kokoretto, Köfteci Şükrü, Meşhur Menemenci, Petek Büfe, Pınar Dondurma, Simitçi Veli, Şah Ömer’in Yeri, Yaşar Usta, Zahir Usta, Zurnacı Erdal Usta ve Halil Lahmacun olmak üzere 20 mekan yer alıyor.

"Söğüşçü yok’’
Kentsel dönüşüm nedeniyle taşındık ama yarı zamanlı Kadıköylüyüz, yakın zamanda da mahallemiz Sahrayıcedit’e döneceğiz. Size ilginç bir şey anlatayım; 17 yıl yaşadığım bu semtteki enfes dönerci Emin Usta’yı yakın zamanda keşfettim.  Çünkü yıllarca orada kurulan semt pazarı nedeniyle görememişim. Çok prensipli bir usta. Haftanın sadede 3 günü, 3 farklı semt pazarında döner satıyor, diğer günler çalışmıyor.


 

ARŞİV