Hayat tesadüfleri sever!

Aşk tesadüfleri seviyor, ya hayat? Hayatın her dakikasını planlarken neleri kaçırıyoruz? Tasarım Atölyesi Kadıköy’de “Tesadüfler” oynandı, çizildi, konuşuldu ve yazıldı

26 Nisan 2019 - 11:04

Birileri defter yapıyor, biri masal anlatıyor, biri dans ediyor, birileri sohbet ediyor, başka biri çizim yapıyor.  Bütün bunlar bir “tesadüf” olabilir mi? Kadıköy Belediyesi Tasarım Atölyesi Kadıköy’de “Tesadüfler” festivali farklı disiplinlerden gelen sanatçı ve tasarımcıları ve meraklılarını biraraya getirip farklı deneyimler yaşattı.

 40’ın üzerinde sanatçı/tasarımcının eserlerinin yer aldığı, 35 adet etkinliğin yapıldığı “Yaratan Disiplinler: Tesadüfler” festivalinin küratörü Tolgay Keskin, adı tesadüfler olan festivalin aslında tesadüfen yapılmadığını anlattı. İki sezon kafelerde herkesin katılımına açık devam eden “Yaratan Disiplinler” konuşma serisi, ilginin artmasıyla üçüncü sezonda herkesin katılımına açık bir festivale dönüştürülmek istenmiş. Tasarım Atölyesi Kadıköy de bu deneysel festivale ev sahipliği yapmaya gönüllü olunca kollar sıvanmış. Festivale hazırlık tam 8 ay sürmüş. Farklı disiplinlerden sanatçı/tasarımcıya davet gitmiş, ardından açık çağrı yapılmış ve 40’ın üzerinde sanatçı ve tasarımcı eserleri veya performanslarıyla bu deneysel festivalde yer almak istemiş.

NEDEN TESADÜFLER?

“Neden tesadüfler?” sorusuna ise Keskin şöyle yanıt veriyor: “Hayat şu anda çok planlı programlı. Hayatı bu hale getirdik. Çocukluğumuzdan beri gittiğimiz kurslar, iş hayatımız her şey planlı. Hâlbuki hayatta bize yaratıcı olarak yapmamızı sağlayan karşılaşmalar tesadüf anlarında ortaya çıkıyor. Bir şey yaparken, bir şey bulma. Bu yaratıcılığın kökeninde olan bir şey. Ve hayatla da çok iç içe olan bir şey. Biraz hayattaki saat iktidarını kırma adına adını tesadüf koyduk.”

Çok farklı performans ve atölyelerin olduğu festivalin yazılı bir programı yoktu. Kapıdan giren hemen herkesin sürprizle karşılaştığı festvalde, “burada ne var” sorusuna hem bir iki saat önce gelen ve artık kıdemli olan katılımcılar, hem de festivalin ev sahipleri “gezin” diye yanıt veriyordu. Alt katta bir dansçı performans sergilerken, başka bir sanatçı da üst katta “Tesadüf kavramının matematiksel olarak açıklanıp açıklanamayacağı üzerine açık sohbet gerçekleştiriyordu.

Bir köşede masal anlatıcısı, başka bir köşede defter yapımı… Festivale özel hazırlanan bilgisayar oyunundan tutun, psikolojiye yönelik “Anlamlı Tesadüfler” atölyesi, Yeldeğirmeni’nin soylulaşma konferansı, mızıka gösterimi, ikon restorasyonu, senaryo yazım biçimleri atölyesi gibi görsel ve işitsel alanda, başka vakit olsa “ne alaka” diyeceğiniz pek çok çalışma eş zamanlı olarak yer aldı.

PERFORMANSLAR İLK KEZ SERGİLENDİ

Festivalin ilginç başka bir yanı ise tüm sanatçıların sergiledikleri performansları ilk kez orada sergilemeleriydi.

Bizim önceden hazırlanıldığını düşündüğümüz tüm performansların provasının bile yapılmamış olduğunu Tolgay Keskin şöyle anlattı: “Performans olarak yapılan her şey burada yapıldı. Hiçbir şeyin provası alınmadı. Konferans verenler ilk konferansını burada verdi. Dans performansı tamamen doğaçlamaydı. Film üzerine saksafon performansı da tamamen doğaçlamaydı, hatta filmi de bilmiyordu. Performatif olan her şey ilk kez burada yapıldı.”

TAK binasının her köşesinde uygulayıcısından katılımcısına herkesin farklı deneyimler yaşadığı ve yaşattığı 12 saat süren festival, tesadüflerin güzelliğini bir kez daha anımsattı. 


ARŞİV