Sokak hayvanlarının ‘uyutulmasını’ içeren yasa teklifi, tartışmaların odağında meclisten geçirildi. Yasadan önce de sonra da hayvanların yaşam hakkını savunanlar, alanlardan ‘yaşam hakkı’ sesini yükseltmeye devam ediyor. Kadıköy’de de mahallelerde toplantılar yapılıyor, forumlar düzenleniyor. Biz de her hafta mahallelerin sesine ses olmak için sayfamızı açıyoruz. Bu haftada da Erenköy ile Sahrayıcedit Mahallesi’ni konuk ettik.
“Hayvanları öldürmek için çıkarılan bir katliam yasası. Hiçbir şekilde kabul edilemez” diyen Erenköy Mahallesi Muhtarı Necla Cebesoy Alpüstün, şöyle devam etti: “Onlar bizim mahalle sakinimiz. Sahipsiz değiller. Komşularımız. Biz onları öyle görüyoruz. Sabah bizi karşılarlar. Onların karınlarını doyururuz. Hep beraberiz. Yaşlılar, gençler mahalledeki herkes onları çok seviyor. Yasadan dolayı çok tedirginiz. İnsanların psikolojileri bozulmaya başladı. Sokaktaki hayvanlara daha da dikkat ediyorlar. Hayvanları yerlerinde görmedikleri zaman herkes birbirine soruyor. Ya da farklı bir mama konulduğunda. Muhtarlıktaki kameralardan birini yanımızdaki parka çevirdik. Kedilerin çoğu parkta. Parktaki görevli çalışana da hafta sonu farklı bir mama ya da su görürse dikkat etmesini söyledik. Mahalleli olarak besleme, barınma, aşılama, kısırlaştırma konusunda elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Bizler de Kadıköy forumdayız. Oradaki bilgilendirmeleri ve gelişmeleri takip ediyoruz.”
“PSİKOLOJİMİZ BOZULDU”
Erenköy Mahallesi sakini Şebnem Özer, “Yasan dolayı psikolojimiz bozuldu. Sürekli gecenin bir yarısı zehirli mama bırakırlar mı kaygısı var. Sokağımdaki hayvanlara bakıyorum. Komşularımızla sürekli neler yapabiliriz diye konuşuyoruz. Herkes tedirgin. Sürekli uyanık haldeyiz.” diye konuştu.
Mahalledeki taksi durağında çalışan Tahir Bahtiyar, “Sabah kahvaltı yapmadan önce taksi durağının çevresindeki kedilere ve köpeklere mama ve su veriyorum. Onların da yeme ve içme hakkı var. Elimden ne gelirse yapmaya çalışıyorum. Bu yasa geri çekilmeli.” dedi.
Mahalle sakini Mukadder Hurşit de “Hayvanların hayatını çalamayacaklar. Mahallemden bir canı alamayacaklar. Yasa çıkmayacak diye düşündük. Ama çıktı. O eller kalktı. Geri çekilmesi için bir şeyler yapmalıyız. Kalamış’taki olaydan dolayı tedirginiz. Erenköylüler olarak onlara sahip çıkacağız.” ifadelerini kullandı.
“VİCDANSIZLIK, GERİ ÇEKİLMESİNİ İSTİYORUZ”
Sokağındaki ve diğer sokaklardaki kedileri de besleyen Aydın Sert ise şunları söyledi: “Yaptıkları şey dinimize aykırı. Hukuken de vahşice buluyorum. Tek kelime ile vicdansızlık. İnsanlık dışı. Geri çekilmesini istiyoruz. Sokak hayvanlarını beslemek için Erenköy’ü dolaşıyorum. Onların beslenmesi, kısırlaştırılması ve korunması için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.”
“ÇOCUKLAR HAYVANLARI SEVEREK BÜYÜYOR”
Sahrayıcedit Mahallesi’nin hayvansever bir mahalle olduğunu dile getiren Mahalle Muhtarı Seval Özkan, “Parklarda, sokaklarda kediler ve köpekler beslenir. Duyarlı bir mahalle. Hayvanların başına bir şey gelir mi diye herkes tedirgin. Onları daha da korumaya başladılar. Kadıköy foruma dahil olduk. Kendi mahallemizde de bir grup oluşturduk. Çocuklar hayvanları severek büyüyor. Mahallemizde bakmaya devam edeceğiz. Kedimize, köpeğimize, kirpimize sahip çıkacağız. Besleme, kısırlaştırma, aşılama konusunda da çalışmalara devam edeceğiz.” dedi.
Sahrayıcedit Mahallesi sakinlerinden Ebru Erel, “Ucu açık, tam olarak ne istediklerini açıklamayıp üstü kapalı her şeye maruz kalabileceğimiz bir yasa. İlk duyduğumuz andan itibaren karşı çıkmaya başladık. Mahallede kapı kapı dolaştık. Bir sürü bilinçlendirme çalışması oldu. Mahallenin her yerine ‘mahalledeki tüm canlar bizim sorumluluğumuzda. Biz bakıyoruz’ yazıları astık. Yasa geçtikten sonra endişemiz yüzde 200 arttı. Diğer mahallelerdeki gruplarla da haberleşiyoruz. Hukuki olarak neler yapabiliriz diye konuştuk, çalıştık. Hep beraber el ele vermeliyiz. Teyakkuzda olmalıyız.”
“BİRLİKTE OLMALIYIZ, YAŞAMI SAVUNMALIYIZ”
Diğer bir mahalle sakini Elif Kale de şunları söyledi: “Yasadan önce de sonra da hayvanlara karşı her zaman şiddet vardı. Bu şiddet olaylarını sürekli Cimer’e şikayet ediyorum. Şiddet olaylarının yasadan sonra daha çok artmasından endişe duyuyorum. Bu beni korkutuyor. Mahallemizde iletişimimiz iyi. Gruplarımız var. Hayvanları sevmeyenlere karşı birlikte olmak gerekiyor. Yaşam hakkını savunmak zorundayız. “