Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in 24 yaşındaki kızı H.K.G.’nin, daha 6 yaşında iken 29 yaşındaki Kadik İstekli ile dini nikahla evlendirilerek yıllarca cinsel istismara uğraması, Kadıköy’de yapılan basın açıklaması ile protesto edildi.
Kadınlar Birlikte Güçlü Platformu 11 Aralık Pazar günü Kadıköy-Karaköy İskelesi önünde basın açıklaması yaptı. Ellerinde dövizleri, dillerinde sloganları ve alkışlarıyla istismara karşı sesini yükselten kadınlar adına basın açıklamasını Bilen Sevda Könen okudu.
“SUÇA ORTAK OLDU”
“Birkaç gün önce Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in 6 yaşındaki kızını 29 yaşındaki müridi Kadir İstekli’yle ‘evlendirdiği’, ‘oyun’ diye kandırarak cinsel istismara uğrattığı ortaya çıktı.” diyen Bilen Sevda Könen, “Evlendirildiği kişiden boşanan ve ailesinden şikayetçi olan kadının adalet arayışıyla birlikte istismarın nasıl sistematikleştiği ve üzerinin örtüldüğü de ifşa oldu. Nasıl mı? 14 yaşındayken adet düzensizliğiyle başvurduğu hastanede bir doktorun istismarı ihbar etmesi üzerine kemik yaşının tespiti için gönderildiği Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde 21 yaşında birinden örnek alındı. Savcılık doğum belgesi istemedi. Çocuğun ifadesiyle kemik testi arasındaki tutarsızlığa rağmen takipsizlik kararı verdi. Yani koskoca bir devlet de bu suça ortak oldu.” dedi.
Bilen Sevda Könen, “Bugün mecliste milletvekiliyim diye oturanlar, 6 yaşındaki çocukların istismarını, 14-15 yaşında çocukların hamile kalmasını dert etmiyor da, yetişkinlerin cinsel yönelimleriyle, rızaya dayalı birliktelikleriyle uğraşıyor. Utanın 10 çocuktan 4’ü istismara uğrayarak büyüyor bu ülkede. Cinsel suçlarda ‘somut delil’ şartını getiren 4. Yargı Paketi’ni çıkaran milletvekilleri yüzünden bu istismarcılar çoğunlukla cezasız kalıyor. İstismarcılar abi, baba, komşu, akraba, amca, dayı, il başkanı, korucu, uzman çavuş. Biz varlığımızdan, kimliklerimizden onur duyuyoruz. Siz önce çocuk istismarcılarını aklamak için geçirdiğiniz yasalara, paketlere, içinde fotoğraf çektirdiğiniz, protokol imzaladığınız vakıflara, il başkanlarınıza, kolluk kuvvetlerinize bir dönüp bakın.”ifadelerini kullandı.
“SOMUT DELİL BULUNAMADI”
Bilen, “Bugün çocuklar ‘rüşt yaşına gelene kadar evlendirilmez’ diyen Diyanet’in, daha birkaç yıl önce Dini Kavramlar Sözlüğü’nde bulûğ çağına girenlerin dini nikahlanabileceğini, bunun alt sınırının kız çocukları için 9 yaş olduğunu söyleyerek istismarı açıkça meşrulaştırdığını unutturmak isteyebilirsiniz.” dedi. Bilen şöyle devam etti: “Bugün cinsiyet değişikliğini ve ‘LGBTİ+ propagandasını’ yasaklamak için utanmadan pedofiliden bahsederek yasa değişikliği taslağı sunmaya kalkan MHP’nin il başkanının adeta bir çocuk istismarı şebekesi kurduğunu da unutturmaya hiç niyetimiz yok. Mahkeme de onu çocuğun rızasından söz ederek beraat ettirmiş. Fail, devletin, yargının rızasıyla serbest geziyor.
İki kızına uzun yıllar boyunca istismarda bulunan şahıs, üç buçuk yaşındaki torununu da istismar etti. İki kızına yönelik cinsel istismarına ilişkin davada yine somut delil bulunmadığı gerekçesiyle Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından beraat ettirildi. Konya’da 17 yaşındaki bir çocuk aralarında okul müdürlerinin de olduğu kişiler tarafından ‘Seni MİT'e memur olarak alacağız’ yalanıyla kandırılıp cinsel istismara maruz bırakıldı. Ailesine zarar verme tehdidiyle çocuğa okulda dini nikah yapıldığı, nikahı kıyanın da okul müdürü olduğu ortaya çıktı. İstismarcılardan biri tutuklanırken, okul müdürü serbest bırakıldı.Yine 6 yaşındaki oğlunu istismar eden bir erkek hakkında, İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi, somut delil bulunmadığı gerekçesiyle beraat kararı verdi. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Ceza Dairesi beraati onadı.”
“MÜCADELE EDECEĞİZ”
Bu beraat kararlarının, serbest bırakılan istismarcıların, istismarcıları kollayan mahkemelerin, üst mahkemelerin listesinin sayfalarca uzayabileceğini söyleyen Könen, “Erkekler istismar ediyor, yeri geliyor adına ‘evlilik’ diyor. Bu istismara aileler, toplum, dini vakıflar, yargı ve bütün kurumlarıyla devlet ortak oluyor. Hepiniz suçlusunuz. Ve istismarcıların affedildiği bu ülkede hiçbir çocuk güvende değil. Devlet çocukları koruma görevini yerine getirmek bir yana, çocukların güvende olmaması için elinden geleni yapıyor. Ama her çocuğun güvende, eşit, kendi kimliğiyle, özgürce yaşayabileceği bir toplum için mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz. Bu da size dert olsun.” dedi.