Hürkuş'un izinde; Kadıköy'den Eskişehir'e

​Türkiye’nin ilk sertifikalı uçağı Vecihi XIV’ün replikası, Kadıköy’de imal edilişinin üzerinden neredeyse 1 asır geçtikten sonra ilk kez Eskişehir’de havalandırıldı. Akrobasi pilotu Öztürk: “Vecihi 14’ü uçurmak, 41 yıllık havacılık hayatımın en anlamlı anıydı!”

30 Eylül 2025 - 14:48

Gazetemizin okurları iyi bilirler; Türk havacılığının efsane ismi Vecihi Hürkuş’a dair yaptığımız haberleri. Şimdi yeni bir devam haberle karşınızdayız. Haziran 2025’in son günlerinde ajanslara düşen bir habere göre; Hürkuş’un 1930 senesinde Kadıköy’de imal ettiği VECİHİ XIV adlı uçağının replikası yapılmıştı. Konuyu araştırarak, geçen ay “İlk Türk Tayyare’sinin İlk Replikası” başlıklı bir haber kaleme aldım. Efsane uçak 20-21 Eylül’deki Sivrihisar Hava Gösterileri’nde ilk kez halkın karşısına çıkacaktı. Ben de bu tarihi ana tanıklık etmek için derhal Eskişehir’in yolunu tuttum. İki gün boyunca süren etkinlikte, yerli ve yabancı başarılı pilotların birbirinden etkileyici gösterilerini izleme fırsatı buldum. Ancak beklediğim an elbette ki Vecihi XIV’ü havada görmekti ki gördüm de! Uçağın kokpitinde ise, yakın dönem havacılık geçmişimizin başarılı isimlerinden, Türkiye’nin ilk akrobasi pilotu Ali İsmet Öztürk vardı. Uçağın tekeri piste değer değmez uzattım mikrofonumu kendisine.

(FOTOĞRAF: UĞUR İÇBAK)

  • Ali İsmet bey öncelikle tebrikler. Vecihi 14 ilk kez halkın karşısında uçtu değil mi? Nasıl hissediyorsunuz?

Evet. İnanılmaz heyecanlandım çünkü sahnede Hürkuş'un torunu Tül Zeynep Sayım hanımefendi dedesini anlatıyordu. O esnada semada Vecihi 14’in içinde olmak 41 yıllık havacılık hayatımın en anlamlı anıydı!

  • Bir uçağı ilk kez uçurmak riskli olsa gerek. Biz seyircilerin hissetmediği bir sorun olmadı umarım.

Açıkçası bugünkü uçuşta hava çok türbülanslıydı. Dolayısıyla uçuşu emniyetli bir şekilde yapabilmeye gayret ettim. Hava biraz daha düzgün olsaydı belki daha güzel şeyler yapardık ama buna tabi ki biz karar veremiyoruz, Tanrı nasıl lütfederse öyle oluyor. Buna da şükür diyelim.

“MİRASINA SAHİP ÇIKILMAMIŞ”

  • Uçağın imal süreci nasıldı?

Replika dediğimiz bir uçaktır; biz aynısını yaptık diye bir iddia ile ortaya çıkmadık. Yapabildiğimiz kadar, yaklaşık yüzde 70-80 oranında benzerliğe sahip bir uçağı Türkiye’ye kazandırmak istedik. Neden mi? Ayıptır yahu! 1931 yılında Vecihi Bey bunu yapmış ve bugüne kadar bu mirasa sahip çıkılmamış.

  • Ne kadar sürede imal edildi replika?

Esasen bu yeni bir proje değildir. 6 sene öncesine ait, o zaman pandemiye takılmıştı. M.S.Ö. Hava ve Uzay Müzesi ile ortak çalışarak, Sivrihisar Havacılık Kulübü üyelerinin maddi ve manevi destekleriyle, geçen Aralık ayında projeye başladık. Hızla yol aldık ve Haziran ayında uçağımızı bitirip test uçuşunu başarıyla tamamladık. Gönüllü bir arkadaşımız da Eskişehir’den kalkıp gelerek her aşamayı belgeselleştirdi.

  • Tüm süreç sivil girişimle ve gönüllülükle ilerlemiş. Bu devletin üstlenmesi gereken bir sorumluluk değil mi?

Her şeyi devletten beklemeyelim. Devletimizle de empati kurmak lazım, devletimiz nereye yetişsin. Bu ülkenin neferleri kendi gayretleriyle bir şeyler yapmalılar. Devletimizden sadece  istirhamımız olabilir. O da bizim yollarımıza çıkabilecek olan bazı bürokratik engeller konusunda bize yardımcı olmaları. 

  • Vecihi bey de 95 sene evvel uçağı imal ettikten sonra bürokratik engellere takılmış, uçuş lisansını alabilme için yurtdışına gitmek zorunda kalmıştı.

Evet çok güzel söylediniz. İnşallah bizden sonraki kuşaklar bunları yaşamasın, bu işleri çok daha rahat yapsınlar isteriz.

“UÇAĞIN PLANLARI KAYIPTI”

  • Vecihi 14’e dönelim. Uçağın planlarını nereden temin ettiniz?

Hiçbir şey yok efendim, hiçbir plan yoktu! Onlara da sahip çıkmamışız. Biz sadece fotoğraflardan istifade ederek bir şeyler yapmaya çalıştık. Fevkalade zor idi. Şöyle bir konu da var: 1931 yılında yapılan uçak, o dönemdeki aerodinamik hatalarla tasarlanmıştı. Bugünkü şartlarda birebir yapmak doğru olmazdı. Mesela o günkü motor ile bugünkü motorlar çok farklı. Biz, 1930’lu yılların değil 40’ların motorlarından kullandık. Çünkü bizim için önemli olan bir şekilde bu uçağı seyircilerimizin önünde emniyetle havalandırıp uçurup indirebilmekti. Bizim hedefimiz bu idi ki bunu başarabildiğimiz için çok mutluyuz. 

  • Nerede muhafaza edilecek?

Burada... Müzemiz envanterine Haziran ayında bir törenle teslim ettik uçağımızı. M.S.Ö, Türkiye'mizin uçan müzesi! Müzemizde bulunan tüm uçaklar uçuşa elverişli şekilde muhafaza ediliyor, bakımları ve sigortaları düzenli olarak yapılıyor.

  • Bu haberin okurları Vecihi 14’ü bir daha ne zaman ve nerede havada göreceklerini merak edebilirler.

Güzel bir soru sordunuz. Gönül ister ki Türkiye'mizde air show’ların (hava gösterisi) sayısı artsın fakat neredeyse hiç yok diyebiliriz maalesef. Vecihi bey herkesi ve her şeyi kucaklayan bir konumdadır. Dolayısıyla eğer istenirse organizasyonlarda bu uçağın uçması çok güzel olur. Bunu da zaman gösterecek.

  • Bu replikanın yapılmış olmasının Türk havacılık tarihi açısından önemi nedir?

Ben bu konuda objektif olamam. Çünkü çok emek verdim, ellerim kesildi, ağrılar yaşadım; bu işin doğası böyle. 90 küsur yıl yapılmamış bir şeyi başarmış olmak, bizim için büyük bir gurur kaynağıdır. Vecihi bey bugün hayatta olsa kimi alnından öperdi?  Mustafa Kemal Atatürk bugün hayatta olsaydı kimi alnından öperdi?  Hazreti Muhammed bugün hayatta olsaydı kimi alnından öperdi?  İnsanlar bunu düşünsünler derim. 

  • Epey konuştuk. Röportajımızdan okurların aklında ne kalsın istersiniz?

Türk milleti ikinci sınıf değildir. Türk milleti bütün güzelliklere layık bir millettir. Geçmişine sahip çıkarak Atatürk’ün yoluna devam etmelidir. Ben buna yürekten inanıyorum.

FİKİRTEPE’DEN SİVRİHİSAR’A 

Kendini gökyüzüne ve Türk uçaklarını uçuracak milli havacıları yetiştirmeye adayan tayyareci Vecihi Hürkuş, 1930'da Türk Hava Kurumu'nda çalışırken ücretsiz izin alarak Kadıköy'de Osmanağa Camii'nin karşısındaki Çuhadar Ağa Sokak’ta bir marangoz atölyesi kiraladı. Burada 3 ay çalışarak ilk Türk sivil uçağı olan VECİHİ XIV’ü yaptı. 27 Eylül 1930'da Fikirtepe'de büyük bir kalabalığın önünde tek motorlu eğitim uçağıyla ilk uçuşunu yaptıktan sonra Ankara'ya giden Hürkuş, Başbakan İsmet İnönü tarafından tebrik edildi.

Uçağın uçabilirlik sertifikası için İktisat Bakanlığı’na başvurusu, “Tayyarenin teknik vasıflarını tespit edecek kimse ve ölçüm aletleri bulunmadığından gereken vesika verilmemiştir” denilerek reddedildi. Bunun üzerine Hürkuş uçuş lisansı almak için Çekoslovakya'ya gitti. Prag'da düzenlenen törende "Yaşasın Türk Tayyareciliği" yazılı bir pankartla onurlandırıldı, uluslararası CINA belgesi verilerek başarısı tescil edildi.

HAVACILARIN ESKİŞEHİR BULUŞMASI

Sivrihisar Havacılık Kulübü Derneği tarafından, her yıl Sivrihisar Havacılık Merkezi Necati Artan Tesisleri’nde düzenlenen “Sivrihisar Hava Gösterileri” / “SHG Airshow”, her yaştan havacılık sevdalısına hitap eden bir organizasyon. Bu etkinlik, havacılığın önemini vurgularken, özellikle gençlere ve çocuklara havacılık hakkında bilgi edinmek için birçok fırsat sunuyor. İlk kez 2015’te düzenlenen ve çok ilgi çeken organizasyon, her yıl daha da büyüyerek uluslararası alanda adını duyurdu.

Bugün Uluslararası Hava Gösterileri'nin bulunduğu beynelmilel takvimlerde de "SHG Airshows" adıyla yer alıyor. Sivrihisar Hava Gösterileri, ülkemizde sportif ve genel havacılığın gelişmesine katkı sağlamak, MSÖ Hava ve Uzay Müzesi’ne ait tarihi değeri olan uçakları havacılık tutkunlarıyla buluşturmak ve havacılık kültürünü arttırmak adına her yıl on binlerce kişiyi bir araya getiriyor. İki gün boyunca devam eden Sivrihisar Hava Gösterileri’nde yer alan dünyaca ünlü gösteri pilotları, birbirinden heyecanlı uçuş gösterileri yapıyorlar ve izleyenleri hayretler içinde bırakıyorlar. Tarihi uçaklar, Akrobasi uçakları, Jet uçakları, Helikopterler ve ilgi çekici daha birçok hava taşıtı hayranları ile buluşuyor. Bunun yanında planör, paramotor, model uçak gösterileri ve paraşüt atlayışları da gösterilere renk katıyor. MSÖ Hava ve Uzay Müzesi’ne ait tarihi değeri olan uçaklar, hem statik hem de dinamik gösterileri ile havacılık tarihi hakkında bilgi sağlıyorlar. Gösteri pilotlarının yanı sıra birçok firma, uçuş okulu, üniversite ve havacılık ile ilgili kurumlar da bu organizasyona kendilerini tanıtmak için katılıyorlar. Yabancı ülke firmaları, imal ettikleri sportif uçakları ve ürünlerini pazarlamak maksadıyla bu organizasyonda bulunuyorlar. Böylelikle, Sivrihisar Hava Gösterileri organizasyonu "Havacılık Fuarı" kimliğine de sahip oluyor. Sivrihisar Hava Gösterileri’nde, show günleri boyunca çalışan yaklaşık 100 kişilik gönüllü bir ekip de yer alıyor ve bu sayede organizasyon, havacılığın gelişmesi için katkıda bulunmak isteyen birçok kişiyi bir araya getirmiş oluyor. 

 


ARŞİV