Dünya Sağlık Örgütünün açıkladığı son rakamlara göre kanser vakaları 2035 yılına kadar yılda 24 milyonu bulacak. Bu hastalığa dikkat çekmek amacıyla nisan ayının ilk haftası, “Kanserle Mücadele Haftası” olarak kabul ediliyor. Uzmanlar kanserlerin 3’te 1’inin önlenemeyen, 3’te 2’sinin ise önlenebilir grupta yer aldığını belirtiyor. Biz de Gazete Kadıköy olarak haftanın önemini vurgulamak amacıyla, 26 yaşında kanserin son aşamasında hastalığı yenerek büyük bir başarı öyküsü sergileyen Güldane Kıran ile konuştuk. Kanserde yaşadığı kemoterapi sürecinden, almış olduğu ilaçların yan etkilerine kadar birçok önemli konuya değinen Kıran “İmkânsız yalnızca bir kelimedir” diyor.
“HİÇBİR ZAMAN UMUTSUZ OLMADIM”
Öncelikle kanser hastası olan dostlarının Kanserle Mücadele Haftasını kutlayan Güldane Kıran, kansere yakalandığını nasıl öğrendiğini şöyle anlatıyor: “Bundan 3 sene önce, 2016 Aralık ayında aşırı halsizlik, kilo kaybı, eklem ağrısı ve vücudumda durmadan oluşan kaşıntı şikayetiyle doktora gittiğimde başlarda teşhis konulamamıştı. Daha sonra durumun kötüye gitmesiyle yüksek ateş oluşmaya başladı. Yapılan kan testleri ve tomografi, vücudumda hiçbir şeyin iyi gitmediğini gösteriyordu. Organlarımın 8 farklı bölgesinde ise çeşitli büyüklükte kitleler görüldü. İnsanlar 2017 Ocak ayında yılbaşını kutlarken ben Hodgkin Lenfoma 4. evre başlangıcı olduğumu öğrendim. Belki bir çoğumuz bilir kanserde 4. evre son evredir ve en zorlu dönemdir. İlk duyduğumda adeta şoka girdim çünkü ani gelişen bir durumdu. Alkol, sigara ya da herhangi bir kötü alışkanlığım olmadan bu hastalığa nasıl yakalandığımı düşünürken, bu hastalığın belirli bir sebebi olmadığını bebekten, yaşlıya herkeste çeşitli kanser türleri olabileceğini öğrendim. Çok üzüldüm, çok ağladım ama hiçbir zaman umudumu kaybetmedim.”
“HASTANEDE EVDE KARANTİNADA”
Yaklaşık 1 buçuk yıl süren tedavi sürecini anlatan kıran “Normalde bu kadar uzun sürmez ama benim lenflerim biraz dişli çıktı küçülüyorlar fakat bitmiyorlardı. Kemoterapinin ağır yan etkileri oluyordu. Yoğun mide bulantısı, suyun bile size kokması, bağışıklığınızın düşmesi ve herkes için büyük bir problem olan saç dökülmesi bunlardan sadece birkaçı. Bu süreci ailemin desteği sayesinde daha rahat atlattım. Çünkü insanı ayakta tutan en büyük şey sevgidir. Kemoterapi maceramdan sonra ben hastalığın bitmesini beklerken, doktorlar kök hücre nakli olmam gerektiğini söylediler çünkü verilen kemoterapi hastalığımı bitirmeye yetmiyordu. Her şeye rağmen bu sevindirici bir durumdu çünkü en azından hala umudum vardı. Nakilde kullanılan ilaçlar çok ağır olduğu için bende çeşitli yan etkileri oluşturmaya başladı. 2019 yılında ise kök hücre naklim gerçekleşti. 1 ay boyunca hastanede tek bir odada karantinadaki gibi kalarak kemoterapiden daha zorlu ve ağır bir tedavi geçirdim. Hastaneden sonra ise 6 ay boyunca evdeki odamdan çıkmayıp itinalı bir bakım süreci yaşadım.” dedi
“KANSER DEĞİL SİZ GÜÇLÜSÜNÜZ”
Kanserle mücadelede psikolojik olarak güçlü olunması gerektiğini vurgulayan Güldane Kıran “Son 1 senedir gittiğim kontrollerde hiçbir sorun yaşanmadı ve kendimi eskisinden daha sağlıklı hissediyorum. 2017, 2018, 2019’da yılbaşı günlerini hep hastanede geçiriyordum ve tek kurduğum hayal iyileşip 2020 yılbaşını evde ailemle birlikte geçirmekti. Sonuç olarak bu hayalimi gerçekleştirdim ve işte buradayım. Bütün kanserli dostlarıma söylemek istediğim şey, umudunuzu asla kaybetmeyin 1.evre, 2.evre, 3.evre veya 4.evre ne olursa olsun fark etmez Kanser değil siz güçlüsünüz.” diyor.
Not: Güldane Kıran’ın hassasiyetine saygıyla bu haberde fotoğrafı kullanılmadı.