“İnsan olduğumuzu anlamak için…”

Kadıköy Belediyesi'nin “Satın Alma Sahiplen” kampanyası için kamera karşısına geçen oyuncular evlerini paylaştıkları hayvanlarla yaşadıkları deneyimleri, anılarını anlatıyor. Gazete Kadıköy olarak bu deneyimleri sayfalarımıza taşımaya devam ediyoruz. Bu hafta Levent Üzümcü, Melis Birkan, Meltem Yılmazkaya ve Özge Özder anlatıyor…

29 Mart 2018 - 16:01

LEVENT ÜZÜMCÜ

Onunla ne zaman tanıştınız?

8 yaşındaydım. Çeşme’de tanıştık. Hoş bir tanışma oldu çok heyecanlandım. Tanışır tanışmaz birbirimize sarıldık. 12 yıl benimle yaşadı.

Birlikte neler yapıyordunuz?

Genellikle yaptığımız şey yürüyüş. Deniz kenarına doğru yürüyüşler ve oyunlar. Oradan dedemin manavına kadar yürüdüğümüz ve zaman geçirdiğimizi hatırlıyorum.

Anıları söküp alamıyorsunuz tabi. O yaştaki bir çocuğun hayatındaki en önemli dostlarından bir tanesini hayatına katmak önemli, almaksa korkunç bir şey. Her şeyin bir ömrü var,  dostlukların da bir ömrü var. Ama dostluklar siz ölene kadar anılarda yaşıyor.

Neden hayvan sahibi olunmalı?

Kendinle ilgili şeyleri tanıyabilirsin. Kendine karşı beslediğin sevgiyle direk orantılı bir hayvanı sevmek. Birini sevebilme yeteneği bir hayvanı sevebilme yeteneğinden çok farklı bir şey. Bir hayvanla konuşamadığı halde duygusal yönden anlaşabilmek, iletişim kurmak çok önemli. Bunu başarabiliyorsa bir insan, çok önemli bir şey başarmış demektir.

MELİS BİRKAN

Ne kadar zamandır birliktesiniz ve evde neler yapıyorsunuz?

6 senemiz bitti. Evde her şeyimizi paylaşıyoruz. Ev onun evi, ben ona misafir gibiyim. Her şeye karar veriyor beni yönlendiriyor. Onunla birlikte yaşamak çok güzel

Dışarıdasınız eve geliyorsunuz sizi nasıl karşılıyor?

Koşarak gelip bağırıyor. “Nerede kaldın, geç geldin, neden haber vermedin” der gibi. Öyle olduğunu düşündüm. Bütün bu sorulardan sonra sevme faslımız başlıyor ve bittiğinde evdeki hayatına devam ediyor.

Sizi kızdırdığı oluyor mu?

Bana kızdığı için beni kızdırıyor. Onunla ilgilenmediysem ya da istediğini yapmadıysam. Eve geç kaldığım oluyor. Kumunu değiştirmediğim için oluyor. Kızıyor ve kızdırıyor. Beni kızdırmak için sebepleri oluyor tabi.

Tipik bir huyu var mı?

Yeni oluştu. Bir kedim var bir yaş küçük, ona ve evdeki köpeğime de ciddi bir ağabeylik huyu oluştu. En tipik huyu o.

Neden hayvan sahibi olunmalı?

İnsan olduğunu anlayabilmek için havyan sahibi olmalı. Dünyada sadece insanın yaşamadığını sevginin saygının yaşam isteğinin sadece insandan gelmediğini. Doğanın bir parçası olduğunu anlaması için onları seviyor ve yaşıyor olması lazım. Bir çocuğun mutlaka hayvanla büyümesi lazım çok şey öğreniyoruz ben çok şey öğrendim. Doğanın bir parçası olduğumuzu düşünüyorsak eğer sevgi için saygı için karşılıklı anlayış için hayvanla yaşıyor olmak lazım. Onlardan öğrendiğim çok şey var. Onlar da benden öğreniyorlardır. Sevmiyor ya da korkuyor olabilirsiniz ama saygı duymak zorundasınız.

MELTEM YILMAZKAYA

Onu ilk nerede gördünüz?

Çok kalabalık bir ortamdaydı, onu fark ettim. Hepsi gülüp gülüp oynarken o bir köşe de bekliyordu. Sonra ona yardım etmem gerektiğini düşündüm. Yanına yaklaştım konuştum. Sonra dedim ki hadi gel benimle eve gidelim.

İlk eve girdiğinde ne yaptı?

Yabancı bir ortamdı onun için. 3 ya da 4 gün yerinden kıpırdamadı. Bir şey yemedi içmedi sonra alıştı ve 6 yıldır birlikteyiz.

Unutamadığınız bir anınız var mı?

Bir gün canım çok sıkkındı. Eve geldim. Yaşadığı şeylerden dolayı yanıma pek yaklaşmıyordu. 1 buçuk 2 yıl olmuştu. Yanıma gelip bana öpücük verdi ve o an dedim ki biz artık hayat arkadaşıyız.

Evde sizi kızdırdığı şeyler neydi?

Çok değer verdiğim anısı olan şeyler vardı, onlara zarar vermiş. Tabi benim için manevi bir değeri olduğunu bilmiyor. Sonra hoş gördüm nerden bilsin ki.

Evde sizi sürprizlerle karşılıyor muydu?

Dışarı çıktığı zamanlarda eve döndüğünde bazı küçük hediyelerle geliyordu. Çok mutlu olmuyordum ama o da bana hediye getirdiğini düşünüyordu. Daha sonra elimde olmayan nedenlerden dolayı dışarı çıkaramadım. Evde de hoş sürprizleri var.

ÖZGE ÖZDER

Onunla ilk nerede tanıştınız?

İlk tanışmamız, o ne yazık ki parmaklıklar arkasındayken oldu. Çok hastaydı esaretten de kurtulması gerektiğini düşündüm. Onunla ilgili bütün görüşmeleri yaptım ama ne yazık ki çıkaramadım. Belli bir meblağ karşılığında çıkabileceğimi söylediler. Ve kimsenin umurunda değildi. Dolayısıyla hayatımda ilk defa para karşılığı bir özgürlük satın almış oldum.

Eve geldiğindeki ilk tepkisi neydi?

Eve geldiğinde çok sevinçliydi. Onu ilk gördüğümde de bütün kötü koşullara rağmen, hasta olmasına rağmen, esaret altında tutulduğu yere sığmıyor olmasına rağmen gözlerindeki neşe inanç, sıcacık bakışı kaybolmamıştı. Eve geldiğinde sanki ait olduğu yer burasıymış gibi davrandı, o günden beri birlikteyiz.

Birlikte neler yapmaktan hoşlanıyorsunuz?

En çok birlikte koşmaktan özellikle deniz kıyısında yan yana gün batımında olmaktan çok zevk alıyoruz çünkü gölgelerimiz birbirine karışıyor. Yemek yemekten hoşlanırız genelde o benden daha çok yiyor. Doğaya ait olan her yerde birlikte zaman geçirmekten çok hoşlanıyoruz. Doğaya ait canlılarız, doğanın kucağında kendimizi evimizde hissediyoruz.

Onunla evde vakit geçirmek nasıl bir duygu? Kalabalıklaştınız mı sayınız arttı mı?

Onunla vakit geçirmek bazı hüzünlü zamanlarınızda size çok moral veren neşe veren şey olabiliyor. Çok huzursuz olduğunuz zamanlarda onun bedeninin sıcaklığı yüreğinin gözlerinin sıcaklığı birlikte uzanıp huzurlu bir gün geçirmek… Evde oyun da oynuyoruz ama en çok duygu paylaşımı yaşıyoruz. Hüzünlendiğinizde gözünüzden bir damla yaş aktığında ilk onun hissetmesi, gelip teselli etmesi, gözyaşlarınızın tam da aktığı yerden yanağınıza bir öpücük kondurması, bunlar benim için özel anılar.

Bir insan sizce neden hayvan sahiplenmeli?

Bence en çok insan olduğunu daha iyi anlamak, hatırlamak için hayvan sahiplenmeli. Hiçbir karşılık beklemeden seni seven ve senin için gerekirse canını feda edebilecek bir varlık ile yan yanayken ne kadar iyi bir insan olduğunuzu ya da ne kadar eksikleri olan insan olduğunuzu anlıyorsunuz. Bence dünyaya gelen pür iyilik olan varlıklar. Bizlerin de dünyadaki iyilik sınavı olduğunu düşünüyorum. Bir hayvana kötü davranan ya da nedensizce onun ihtiyaçlarını ve onun bir canlı olduğunu göz ardı ederek davranan bir insanın, iyi bir insan olduğunu düşünmüyorum. Herkes sahiplenmeyebilir ama biri tedavisini karşılar biri sokakta bulduğu bir hayvana yardım eder. Herkesin sadece olabildiğince iyi insan olması dünyayı daha iyi bir yer yapacak diye düşünüyorum. Hayvanları sahiplenmenin bence en önemli anahtar kelimesi satın almamak sahiplenmek. 


ARŞİV