Çirişli pilav, çayır papatyalı salata…

Bahçe Ziraati Teknikeri Ali Altıokka, “Yabani yenilebilir bitkilerin tüketimi ile kanser, Alzheimer, kardiyovasküler hastalıkların oluşma risklerinin azaldığını gösteren birçok çalışma var” diyor

11 Nisan 2019 - 11:58

Yediğimiz içtiğimizden şüpheye düştüğümüz, kullandığımız ürünlerin içeriklerinin bizi tedirgin ettiği bir dönemde artık doğal malzemelerin ve iyi tarım ürünlerinin izini sürüyoruz. Kadıköy Belediyesi Ekolojik Yaşam Merkezi de balkon çiftliği, doğal malzemelerle temizlik gibi düzenlediği atölyeler ile alternatif yol ve yöntemler göstererek ufkumuzu genişletmeye devam ediyor. Çevremizde gördüğümüz otların yenilip yenilmediği mutlaka hepimizin aklının ucundan geçmiştir. İşte tam da aklımızın ucundan geçen soruların cevabını 6 Nisan Cumartesi günü Bahçe Ziraati Teknikeri Mehmet Ali Altıokka’nın eğitmen olarak yer aldığı “Yenilebilir Otlar” atölyesinde bulduk. Yoğun bir ilginin olduğu ve katılımcıların yer bulmakta zorlandığı atölyede, “ışkın”dan “çayır papatyası”na kadar birçok ot hakkında önemli bilgiler edindik.

Yeşil yaprakların folik asit, B2, B6, C ve E vitaminlerince çok zengin olduğunu dile getiren Eğitmen Mehmet Ali Altıokka, “Birçok çalışma, yabani yenilebilir bitkilerin tüketimi ile kanserin, Alzheimer, kardiyovasküler ve yaşlanma ile ilgili diğer hastalıkların oluşma risklerinin azaldığını, uzun ömür ve genel sağlık üzerine ise pozitif etkisinin olduğunu göstermiştir. Sadece İtalya’nın güney bölgesindeki 2      bin 500 yabani ot türünün 500’ü gıda olarak tüketilebilmektedir. Diğer taraftan, en az 65 milyon Avrupa vatandaşının yabani ot topladığı ve en az 100 milyon vatandaşın da tükettiği tahmin edilmektedir.” dedi.

OT FESTİVALLERİ YAYILMALI

Samsun, Bodrum, Foça, Ayvalık ve Alaçatı’da düzenlenen ot festivallerinin ülke geneline yayılarak sayılarının arttırılmasının mutfak kültürünün devamlılığının sağlanmasına katkı sağlayacağını dile getiren Ali Altıokka, yenilebilinir otlardan bazıları hakkında aydınlatıcı bilgiler verdi. Altıokka, “İt üzümü, Ege mutfağında özellikle kabak, biber, börülce ile haşlanıp tüketilir. Taze yapraklarıyla genç dalları lezzet verici olarak çorbalara eklenir. Olgunlaşmamış meyvesi ise zehirlidir. Anadolu Adaçayı da baklagil yemeklerinde, çorbalarda, makarna soslarında ve salatalarda kullanılabilir. Hem kavrulup hem de taze olarak da tüketilmektedir. ‘Sığla’nın da körpe filizi ve yaprakları değerlendirilmektedir. Yumurtalı kavurması yapılmaktadır. ‘Haşhaş’ın taze yaprakları da salatalarda ve tatlıda (lokma tatlısı) kullanılır.”

EŞGIN’LI KAPUSKA

“ ‘Işkın, Eşgın, Aşgın..’ gibi isimleri olan ot Erzurum, Van ve Bitlis’te ilkbahar aylarında toplanır. Kapuskası, yumurtalı yemeği ve salatası yapılır.” diyen Mehmet Ali Altıokka, “Çayır papatyası ve  Koyungözü isimli otun genç yaprakları ile çiçekleri salatalara ve yemeklere konulabilir. Alerjileri uyardığından dolayı çok yoğun kullanılmaması gerekir. Tohumu, yaprağı, dalları ile kökleri kullanılan rezenenin kokusu anasona benzer. Giritlilerce en makbul pişirme yöntemi kuzu etiyle birliktedir.  Ege ve Akdeniz’de ise karışık ot kavurmalarına ve böreklere konur. Balık ve diğer et yemeklerinde de kullanılır ve bakliyatlarla da uyumludur. Türkiye’nin hemen her tarafında yetişen pembe çiçekli ebegümecinin iri yaprakları sarma yapımında ve börek harçlarında yer alır. Körpe yaprakları haşlanarak yoğurtlu salatası, pirinçli, bulgurlu yemeği ve kavurması yaygın olarak tüketilmektedir.” diye konuştu.

EŞEK DİKENİNE LİMON SOSU

Hardal otuna Sivas Gemerek’te acırga, Küre Kastamonu’nda eşek turpu ve Erzurum’da ise mananık dendiğini söyleyen Eğitmen Altıokka, konuşmasını şöyle sürdürdü; “Taze filiz ve yaprakları salata yapımında kullanılır. Yapraklarının tadı, turp otuna oranla belirgin ölçüde acımsıdır. Bu sebeple kaynar suda haşlanıp süzülerek kullanılır. Haşlamadan doğrudan kavurup yumurtalı olarak da yemek mümkündür. Karahindiba, Türkiye’nin hemen her yerinde yetişmektedir. Körpe yapraklar çiğ olarak yenirken, kartlaştıkça acılaştığından haşlama zorunlu hale gelmektedir. Tereyağında kızartılmış genç çiçek tomurcuklar mantar benzeri tat verir. Çiriş otunun kökleri yüksek oranda probiyotik endüstrisi açısından önemli olan fruktanları içermektedir.  En çok yapılan yemekleri çirişli pilav ve yumurtalı kavurmadır. Haziran ayından itibaren pembemsi ve morumsu çiçekler açan Eşek Dikeni, genelde Batı Anadolu’da bulunmaktadır. Dikenli gövdesi soyularak çiğ ya da haşlanıp zeytinyağı ve limon sosuyla yenebilmektedir.” Atölye, soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.

Önemli bilgilerin paylaşıldığı, yeni yol ve yöntemlerin gösterildiği diğer atölyeler hakkında da ayrıntılı bilgi edinmek için Ekolojik Yaşam Merkezi’nin (0216) 356 25 82 nolu telefonunu arayabilirsiniz.


ARŞİV