İşine aşkla bağlı bir “gasteci”
56 yıldır sadece gazete ve dergi satarak hayatını devam ettiren Kadıköy doğumlu İlhan Aktaş, “Ölüp bir daha dünyaya gelsem bile yine aynı işi yaparım” diyor
Kadıköy doğumlu 64 yaşındaki İlhan Aktaş, 8 yaşından beri sadece gazete ve dergi satarak yaşamını sürdürüyor. 25 yıldır da Erenköy’deki büfesinde aynı işi yapıyor. Büfesine bazen sigara ve meşrubat firması temsilcilerinin uğradığını söyleyen Aktaş, “Burada başka birşey satmak istemiyorum” diyerek sadece gazete satmaya devam edeceğini söyledi.
Babasının 30 yıl Cevizli’de gazete bayiliği yaptığını belirten Aktaş, “O vefat edince ben de bu işi devam ettirmeye karar verdim. 25 senedir de şu an bulunduğum yerde gazete satmaya devam ediyorum. Tahminimce de bu işi yapan son kişi ben olurum. İki tane çocuğum var fakat onlar okudular, bu işi devam ettireceklerini sanmıyorum.” dedi.
Kadıköy Yeldeğirmeni’nde oturan İlhan Aktaş, her gün işe bisikletiyle gidip geliyor. Aktaş, “Her gün 7 km. gidiş, 7 km. dönüş olmak üzere 14 km. yolu bisikletle gidip geliyorum. Toplu taşıma kullanmıyorum. Sigara ve alkol kullanmıyorum, kahveye gitmiyorum, hatta cep telefonu bile kullanmıyorum. Her sabah 5.00’te dükkânımı açıyorum, 19.00’da kapatıyorum.” diyor.
“İŞİME AŞIĞIM”
Aktaş işine olan aşkını şu sözlerle ifade ediyor: “Bu sektör her geçen gün ölüyor, gerçekten çok üzülüyorum. Ben tek bir gazete satana kadar burada mücadele edeceğim, çünkü işime aşığım. Herkes tek bir kişiye aşık olur, ben beş kişiye aşığım. Eşim, işim, çocuklarım, torunlarım bir de Beşiktaş. Bunlar benim hayattaki beş aşkım.”
Sadece gazete ve dergi satıyor olmanın belli başlı zorlukları da olduğunu dile getiren Aktaş, “Sadece gazete ve dergi satmak tabii ki ekonomik olarak zor oluyor ama yapacak bir şey yok. İnternetin yaygınlaşması gazete satışlarını çok köreltti. Eskiden tek bir gazeteden bin tane satardık. Ama o günlerden bu günlere çok şey değişti. Babamın zamanında her şey çok güzeldi.” diye ifade ediyor.
“OKUSAYDIM REFAH İÇİNDEYDİM”
Aktaş, “Eskiden Cevizli’de Dragos’a giderdik. Hiç unutmuyorum o günleri. Nihat Erim, İhsan Doğramacı, Erdal İnönü, İsmet İnönü, Bülent Ecevit… Ben onlara hep gazete verirdim. Nihat Erim babama hep ‘ver şu çocuğu bana, okutmak için Ankara’ya götüreyim’ derdi. İnanın okusaydım belki de şu an refah içindeyim. Çok istiyordum ama babam müsade etmiyordu.” diye anlatıyor. Aynı zamanda, gazeteci Erdoğan Aktaş’ın kardeşi olan İlhan Aktaş, “Kardeşim de kısmen bu işi yapıyor diyebiliriz” diyor.
Bayisine ara sıra sigara ve meşrubat firması temsilcilerinin uğradığını fakat kendisinin sadece bu işi yapmaya devam edeceğini söyleyen Aktaş şöyle devam ediyor: “Burada başka hiçbir şey satmak istemiyorum. Çünkü başka şeyler işin içine girerse asıl meseleyi ikinci plana atmış olurum. Çok zor oluyor ama ne yapayım? Yapacak bir şey yok. Ben sevdiğim işi yapmaya devam edeceğim. Hayatımda bir kere bile üf püf etmedim, bugün de işe gitmek istemiyorum demedim. Pandemi döneminde bile bayimi hiç kapatmadım. Her gün buraya bisikletimle gidip geldim.”
“KEŞKE BU MESLEK HİÇ ÖLMESE”
Sadece gazete ve dergi satan bir bayi olduğu için görenlerin çok şaşırdığını dile getiren Aktaş, “İnsanlar çok şaşırıyorlar. Daha önce sadece gazete ve dergi satan bir yer görmemiştik diyorlar. Soruyorlar zaten nasıl para kazanıyorsun diye. Emekli olduğum için idare ediyorum diyorum. Eskiden kuponlar verilirdi, internet yoktu, insanlar gazete alıp okurlardı. Şimdi öyle değil. İnsanlar anında habere ulaşabiliyor. Ama bana kalırsa haberi gazeteden okumak daha ayrıcalıklı oluyor. Bazen genç insanları görüyorum. Sürekli telefonla vakit geçiriyorlar. Gazete ve kitap okuyan çok az görüyorum. Gazete satışlarının artmasını istiyorum, keşke bu meslek hiç ölmese.” diyor ve şöyle devam ediyor: “150 sene daha yaşasam. Bu işi bu kadar çok seviyorum. Sekiz yaşımda bu işe başladığım için bu kadar mesleğime bağlıyımdır belki. Hayatımda başka hiçbir iş yapmadım. İşten çıktıktan sonra gözüm yine gazete satan büfelere ilişiyor. Kendi kendime ‘daha yarım saat önce kapattın dükkânı’ diyorum.”
“Bir gün beni buradan atsalar sokakta satmaya devam ederim” diyen Aktaş, son olarak şunları dile getiriyor: “Bir insanın tek bir mesleği olur, benim mesleğim de bu. Ben böyle bayilerin destek görmesi gerektiğini düşünüyorum, artık desteksiz olmuyor. Bu mesleğin ölmemesi için desteklenmemiz gerekiyor.”