İstanbul beşi bir yerde...

İstanbul’un farklı yüzlerini anlatan beş ayrı sergi; haritalarla geçmişini, romanlarla hayalini, fotoğraflarla sabahını, resimlerle ruhunu ve Adalar'la özlemini gün yüzüne çıkarıyor.

24 Haziran 2025 - 14:57

İSTANBUL’UN AYDINLIK 100’Ü

İstanbul Bilgi Üniversitesi Silahtarağa Arşiv ile Paribu işbirliğinde düzenlenen “İstanbul’un Aydınlık 100’ü Sergisi”, santralistanbul Kampüsü Enerji Müzesi’nde açıldı. 21 Kasım tarihine kadar ziyaretçilerini ağırlayacak olan sergi, Silahtarağa Elektrik Santrali’ne ait tarihi haritaları gün yüzüne çıkararak İstanbul’un 20. yüzyıldaki mimari, kültürel ve sosyoekonomik dönüşümünü mercek altına alıyor. İstanbul’un 1914’te elektrikle tanışmasını sağlayan santral, yalnızca bir enerji üretim merkezi değil; aynı zamanda kentin mekânsal ve sosyoekonomik dönüşümüne tanıklık eden bir bellek mekânıydı.

Sergi, 1914-1983 yılları arasındaki İstanbul’un dönüşümünü belgeleyen Silahtarağa Elektrik Santrali’ne ait binlerce tarihi harita ve planı mercek altına alarak kentin 20. yüzyıldaki mimari, kültürel ve sosyoekonomik dönüşümüne odaklanıyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi Özel Projeler Müdürü ve Öğretim Görevlisi Amed Gökçen, “Sergide Silahtarağa Elektrik Santrali’nin kurulduğu ilk günden kapandığı güne kadar olan döneme ait harita ve paftalardan bir seçki sunuyoruz. Her biri tek nüsha olan bu haritalar, İstanbul’un en kapsamlı harita arşivini oluşturuyor. Bugün elimizde yaklaşık 8 bin 900 adet harita ve plan mevcut. Bunların büyük bir kısmı, İstanbul’un özellikle 1950 sonrası dönemde coğrafi olarak yerli yerine oturduğu yılları kapsıyor.” dedi.

HİKÂYE İSTANBUL’DA GEÇİYOR

Meşher, yeni sergisi Hikâye İstanbul’da Geçiyor ile batı edebiyatının kurmaca yapıtlarındaki İstanbul temsillerine odaklanarak şehrin edebiyata ve sanatın diğer alanlarına verdiği ilhamı ele alıyor. 16. yüzyıldan günümüze farklı zamanlarda ve çeşitli edebî türlerde üretilmiş İstanbul temsillerini odağına alan sergi, fantastik öykülerden grafik romanlara, bilimkurgudan casusluk hikâyelerine Batı edebiyatının kurmaca yapıtlarındaki İstanbul tahayyüllerini inceliyor.  

Ömer Koç Koleksiyonu’ndan yaklaşık 300 kitabın merkezde olduğu seçkide yazarlara ait elyazmaları, nadir ilk baskılar ile imzalı ve ithaflı kitaplara farklı kaynaklardan gravür, resim, nota kitapçığı, film, afiş gibi çeşitli yapıtların yanı sıra yayımlanan Türkçe çeviriler ve gazete kupürleri eşlik ediyor. Ziyaretçiler, farklı İstanbul temsillerini bir araya getiren sergide bir yandan şehrin arka plan olarak kullanılışını gözlemlerken diğer yandan insanları, tarihî olayları ve kültürüyle önce edebiyata, ardından diğer yaratıcı alanlara nasıl ilham verdiğine tanık oluyor. Edebî türler arasındaki geçişkenliklere, temsillerdeki benzerlik ve karşıtlıklara, devamlılık ve kırılmalara dikkat çeken sergi, kurduğu çok yönlü anlatıyla geçmiş ve bugün, kurmaca ve gerçek, Doğu ve Batı gibi varsayılan ikilikleri yeniden değerlendirmeye çağırıyor. Küratörlüğünü Ebru Esra Satıcı ve Şeyda Çetin’in üstlendiği sergi, 13 Temmuz’a dek görülebilecek.

İSTANBUL UYANIYOR

Ara Güler Müzesi’nde gerçekleşen İstanbul Uyanıyor sergisi, usta fotoğrafçının Beyoğlu’ndaki karanlık odasında bastığı, İstanbul’un gece ile gündüz arasındaki dönüşümünü ve şehrin farklı semtlerindeki sakin anları yansıtan fotoğraflarını bir araya getiriyor. Ara Güler arşivinden ilk kez izleyici karşısına çıkan fotoğrafların da yer aldığı seçki, Sultanahmet, Eminönü, Haliç, Galata, Taksim, Polonezköy, Paşabahçe, Ayvansaray ve Arnavutköy’e kadar uzanan İstanbul’a geniş bir bakış sunuyor.

İstanbul Uyanıyor sergisi, Ara Güler’in şehri geceden gündüze ve gündüzden geceye dönüşümünü ne kadar ustalıkla yakaladığını gözler önüne seriyor. Beyoğlu’ndaki karanlık odasında bastığı fotoğraflarla izleyiciye kimi zaman gözden kaçan anları ve mekânları yeniden keşfetme fırsatı sunan seçki, İstanbul’un ruhuna dokunuyor. Sergideki fotoğraflar  Güler’in şehrin ışığını takip ederek insanı ve gündelik yaşamı şiirsel bir görsellikle anlattığı, zamansız bir koleksiyon niteliği de taşıyor.Ara Güler’in Beyoğlu Güler Apartmanı’ndaki karanlık odasında ürettiği baskılar, kendisine ait fotoğraf makineleri, agrandizör ve diğer karanlık oda ekipmanlarıyla birlikte arşivden efemeranın sergilendiği sergi seçkisi Sergi 31 Ağustos’a dek açık.

ŞAŞIRT BENİ İSTANBUL

Ressam ve akademisyen Dr. Seval Özcan’ın yeni solo sergisi “Şaşırt Beni İstanbul”, 24 Nisan Perşembe akşamı Baruthane’de kapılarını açtı. İstanbul’un sürprizlerle dolu ruhundan ilham alan sergide sanatçı, geçmişle geleceği buluşturan özgün sanat eserleri ve onlardan yola çıkarak oluşturduğu dijital versiyonuyla her yaştan insanın ruhuna dokunmayı hedefliyor.  Özcan’ın İstanbul’un çok katmanlı yapısına ve sürprizlerle dolu atmosferine odaklanan eserlerinden oluşan sergide, geleneksel resim teknikleriyle üretilmiş eserlerin yanı sıra, sanatçının kendi çalışmalarını temel alarak oluşturduğu dijital çalışması da yer alıyor.

 Klasik ve dijital sanatın bir arada sunulduğu sergide ziyaretçiler, farklı algı düzeylerinden beslenen çok katmanlı bir kurguyla karşılaşıyor. Sergi, izleyiciyi gündelik hayatın hızından uzaklaştırarak dikkat, farkındalık ve sorgulama gibi kavramlar etrafında düşünmeye davet ediyor. İstanbul’un sürekli dönüşen dokusu, sergide hem görsel hem de kavramsal bir arka plan olarak kullanılıyor. “Şaşırt Beni İstanbul”, çağdaş sanatın farklı ifade biçimlerini bir araya getirirken aynı zamanda çağın ruhuna da temas ediyor. “Şaşırt Beni İstanbul” sergisi, 29 Haziran’a dek pazartesi hariç her gün 10.00-21.00 saatleri arasında Ataköy’de yer alan Baruthane’de ücretsiz olarak ziyaret edilebilir.

ADA'DA ADA SERGİLERİ 

Adalar Müzesi’nin yeni sergisi “Bodrum, Marmaris Yokken, Adalar Vardı”, fotoğraflarla 20. yüzyıl ortalarında Burgazada ve Adalar’daki değişimi gözler önüne seriyor. Burgazadalı koleksiyoner Yaman Alkan Koleksiyonu’ndan seçilen fotoğraflardan oluşan sergi, Adalar’ın İstanbul’un sayfiye merkezi olarak önem kazandığı dönemleri ve sonrasında yaşanan dönüşümleri belgeleyerek, tarihi konutların ve yaşamın izlerini sunuyor. 37 panodan oluşan sergi, 2025 boyunca Büyükada tarihi vapur iskelesinde ziyaret edilebilir.

28 Haziran Cumartesi akşamı Adalar Müzesi’nde açılacak olan bir başka sergi de Heybeliada’yı konu ediyor olacak. “Saltanattan Cumhuriyete Heybeliada Notları” başlıklı sergi; nadir fotoğraf, kartpostal ve efemeraların bulunduğu Halil Gökman koleksiyonundan derlendi.

 

 

 

 

 

ARŞİV