İstanbul Beyefendisine veda

Kadıköylü gazeteci, yazar ve şair Mehmet Tanju Akerman, 74 yaşında yaşamını yitirdi. Akerman, 25 Ağustos'ta Şakirin Camii'nde kılına cenaze namazı sonrası Karacaahmet Mezarlığında toprağa verildi.

01 Eylül 2016 - 17:06

Kadir İNCESU
Tanju Akerman 23 Şubat 1942'de İzmit'te dünyaya geldi. Yazı yaşamına 1958 yılında Sanat Dünyası dergisinde yayınlanan bir şiiri ile başladı. Dönemin Yelken, Otağ, Zeren gibi dergilerinde şiirleri yayınlandı. Kadıköy gazetesi, Haberde Ekspres gazetesi ve Bir isimli aylık dergide yöneticilik yaptı. Sanat Yaprağı dergisini yönetti. Bazı makale ve yazıları M. Hürol Özgen ve Mehmet Tanju imzasıyla da yayınlandı. Sürekli basın kartı sahibi ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, İstanbul Gazeteciler Derneği ve Türkiye Yazarlar Sendikası üyesi de olan Akerman,  Modaspor Kulübünün son yirmi beş yılında yönetiminde yer aldı.
Tanju Akerman 11 yıldır Sanat Yaprağı adlı edebiyat dergisini çıkarıyordu. Akerman'ın şiir, deneme, inceleme ve antoloji türlerinde 60 dolayında kitabı bulunuyor.
Yaklaşık 20 yıl kadar önce tanıştık Tanju Abiyle... O zamanlar Haberde Ekspres gazetesini çıkarıyordu. İlk yazılarım orada yayımlanmıştı. Çektiğim fotoğrafların altına adımı yazan ilk kişiydi. Emeğe gerçek anlamıyla da değerini verirdi. Özellikle gençlere yönelik çalışmalardan desteğini esirgemezdi. Pek çok genç isim, onun gazete ve dergilerinde kendilerine yer bulmuşlardır. Bunca yıl içinde bir kez olsun sinirlendiğini görmedim. Yüzünde hep bir tebessüm olurdu.
Son kez 3 Ağustosta bir araya geldik. Elçibey de vardı. Sanat Yaprağı için yeni isteklerini sıralamıştı: "Kadir, yeni sezonu açıyoruz. Enver Ercan, Turgay Fişekçi ve Adnan Özyalçıner söyleşilerini hazırla... Senin de önereceğin isimler varsa onları da bekliyorum..."
Ben de her zamanki gibi "Tanju Abi merak etme, istediğin tarihte elinde" demiştim.
Son görüşmemizmiş... Bırakın kitaplarını, çıkardığı gazete ve dergileri; yalnızca kişiliği bile yazın ve basın tarihimize etki etmiş bir isimdi. Gazetemiz için de iki kere söyleşi yapmıştım kendisiyle... Ne ki, kendi hakkında da pek konuşmayı sevmezdi...
Akerman 19-25 Temmuz 2013 tarihli gazetemizde yayınlanan söyleşimizde bir sorum üzerine gazeteciliği ve dergisi üzerine şunları söylemişti: “Asıl mesleğim bankacılık, gazeteciliği hiç bırakmadım. Sonra radyoculuk gelişti. 25 yıla yakın oldu programcılığım da. 1970 Yılında ilk profesyonel KADIKÖY Gazetesini çıkardık. 1974 yılına kadar haftalık olarak sürdü, çok iyi de bir kadrosu vardı. Önce yazı işlerini sonra da Genel Yayın Yönetmenliğini yürüttüm. İlk manşetimiz şuydu “KADIKÖY AYRI BELEDİYE OLSUN"  O gazetelerin manşetleri incelenmeli bence. Biz Kadıköy’e gönül vermiştik. Partisiz ve amatör ruhla sonra Haberde EKSPRES gazetesi, o da 16 yıl aralıksız sürdü. Marmara bölgesine hitap ediyordu. SANAT YAPRAĞI bu yıl sekizinci yılını tamamlıyor.  Bu tutku herhalde... Farkında değiliz... Yaşam biçimimiz olmuş. Amatör ruhla devam ediyoruz…”
Yazmak galiba en güzel uğraş. Bu ğraşın neresindeyim? Kendime sıkça sorduğum bir soru. Neresinde olursam olayım, beni mutlu eden kısmı yazının neferi oluşum. Tüm kitaplarımda toplumu, insanı ve sevgiyi işlemeye çalıştım,” diyen Tanju Akerman’ın dizeleriyle veda edelim:

KADIKÖY’DE KAYBOLMAK
Dururum vapur iskelesinde
Bir gece
Örneğin saat birde
Bir başka yüzler gelir telaşsız
Önce saatine bakar
Sonra gecenin soğuğuna

Vapur ışıkları hep yorgun gibidir
Gelir konar iskeleye
Alır yolcusunu
Yorulurum
Kadıköy’de bir gece
Öylece
Olağan bir gece canım
Ben bakarım gecenin içinden
Sekizotuz vapurunu anımsarım
Bulamam
Gecenin biri gecenin ayazına karışır
Düş gerçekten ayrılır

Vapur kalkar Karaköy’e doğru
Ben kalırım düşlerimle
Gecenin bu saatinde
Tanıdık tek yüze rastlamadan
Üstelik yarınki gazeteyi vurmuş
Zaman beni
Yürürüm kendi zamanım içinde
Nemli gözlerim yanıma alıp
Kadıköy güzeldir
İskelesi gecesi gizemi
Kaybolurum karanlığın içinden
Hıçkırırım
Biri beni anar.


DOSTLARININ ANLATIMIYLA TANJU AKERMAN
Osman Bozkurt: M. Tanju Akerman; öncelikle şair ve edebiyatçı kimliği ile iz bırakan kalemlerden biridir. O, aynı zamanda gazeteciydi ama gazeteciliğinin alanı da kültür ve edebiyat olaylarıydı. Gerek
yönettiği Sanat Yaprağı gazetesinde ve gerekse yaptığı radyo programlarında konusu hep şiir ve edebiyat olmuştur. Tekelci sermayenin renkli medyası karşısında emeğini kültüre adayan aydınlık kalemlere öncelik verirdi. Onlarca şiir ve söyleşi kitabı yayımlandı. Büyük yazar görünme hevesiyle başkalarını kötüleyenlerden olmadı hiçbir zaman. O, Göngör Gençay’ın en eski arkadaşlarından biriydi ve onunla tanışıklığımızın ortak paydası Gerçek Sanat Yayınlarıydı. O, tıpkı Güngör Gençay gibi kendi sadeliğinde kendi ağırlığını bulanlardandı. O, vefakârdı ve kendisine vefa göstermemizi fazlasıyla hak edenlerdendi. Güngör Gençay ile birlikte düzenledikleri Ömer Nida ödülleri, bu vefakârlığının ve ödüllere ilişkin görüşlerinin en somut göstergesiydi. Bu ödül, yazarının başvurusuna gerek duymayan ama edebiyatımıza uzun yıllar emek vermiş olanları onurlandıran bir teşekkür ödülüydü. Adalet duygusu onun vazgeçilmeziydi. En çetin, en keskin çelişkiler karşısında bile sakin dururdu ama onay vermezdi hiçbir haksızlığa. Onu çok özleyeceğiz. Şükranla anıyorum.

Orhan Erinç: Bizim kuşağın hemen arkasından gazeteciliğe başlayan meslektaşlarımızdan, arkadaşlarımızdan birisiydi. Mesleğini seven, saygı duyan birisiydi. Kendisiyle en son Örsan Öymen'in ölüm yıldönümünde bir araya gelmiştik. Bugün de kendisini sonsuzluğa uğurluyoruz. Saygıyla, sevgiyle, rahmetle anıyorum.

Hasan Hüseyin Yalvaç: Zorlu edebiyat yolculuğunda, çıkar gözetmeksizin aşk ile bu yolculuğu yapan insanlarımızdan biriydi. Ve o şekilde de sonsuzluğa taşındı. Anısı önünde saygıyla eğiliyorum.

Okan Baba: Tanju Bey, son İstanbul beyefendilerinden, benim de 20 yıllık yakın dostumdu. Mütevazı, herkes iyi davranan, sinirlenmeyen, yazıya, sanata emek veren başarılı bir arkadaşımızdı.

Halil Elçibey Temel: Yeryüzündeki ifade edebileceğiniz en büyük güzellik ne ise, tam da onun karşılığıydı Tanju arkadaşım. Bir dağın duldasında nasıl bir papatya yetişirse nazlı nazlı, sakin, selim, güvenilir; işte Tanju bu..

Savaş Koç: İnsan ve Çevre Programına konuk olmuştum bir kaç kere... Türkiye radyolarının en seviyeli programlarından biriydi. Hiç bir şekilde siyasetle uğraşmayan, insanların iyiliği, doğruluğu yönünde programlar yapan güzel bir arkadaşımızdı. Çok değerli, duygulu şiirleri vardı. Hep güzellik ister, güzellik arardı, onu çok arayacağız.

Nusret Karaca: Yıllardır Tanju abiyle de seninle de bir çok etkinlikte birlikteydik. 20 yıldır okulumuz İstanbul Kadıköy Lisesindeki kitap şenliğine katılırdı. En son 2015 yılında şenliğimizin onur konuğu oldu. Öğrencilerimiz için çok önemliydi. Pek çok öğrencimin ilk yapıtları onun gazete ve dergilerinde yayımlandı. Kendisiyle okullarda, üniversitelerde, STK'larda, kültür merkezlerinde çeşitli etkinliklere katıldık, birlikte imza günleri, söyleşiler, şiir dinletileri düzenledik. Bir güzel insan, İstanbul Beyefendisiydi. Kızımın da 2 yıldır yazılarını yayınlıyordu. Gençlere yol açan bir misyonu vardı. Bir ağabeyimi kaybettim, bir yanım gitti. Kızımı

Selin Karaca: Tanju Abiyi çocukluğumdan beri tanıyorum. Çok üzgünüm. Yazmam konusunda beni çok yüreklendirdi. Sayesinde yazmaya devam ettim. Benim gibi pek çok gence de destek oldu.

Yayınlaşmış Kitapları
Vur Dünyanın Onikisine, İşçi Kızlar Elleri, Zor Ekmek, Çıraklar, Osmanlı’ da Zaman, İstanbul Aşka Çağrı, Yeni İstanbullular Türküsü, Kırk Yıl Ardından İzmit, Atatürkçüler Ayağa Kalkın, Osmanlı-İttihat ve Kurtuluş, Öylesine Yazılmış Şiirler, Vatandaş Zorlukları, Felsefede Düş Gezintileri, Denizi Yıkamak, Yalnız Emekli, Kar Güneşi, Kağnı Tekeri, Nasıl Bir Dünya O Öyle, Medyaya Sırtı Dönük Şiirler, Siyah ile Kara, Birde Batıdan Doğuya, Sevda Bölünmüşlüğü, Sıcaklık Kırıntıları, Sevgiler İçe Girer, Hey İstanbullu, Milli Kurtuluş Destanı, Öyle Bir Kuşaktı Altmışsekiz, Buruşuk Bürokrat, Yalanı Talanı Gördüm, Sentez, Saygısız Sevgilemek, Çeşitleme, İstanbulu Sel Aldı, Dünyayı Anlamayan Çocuk, Sevgi Söküyorlar İçimizden, Kent Kenarlılar, Bir Tutam Islak, On Güzel Can, İstanbullu, Atalanta’ da Aşk Yoktu, Gökçatı, Küreselleşme İle Dans, İki Avuç İstanbul, Kırık Bir Daldı, Ben Sana Hayır, Söz Konukların (Radyo Programları), İstanbul ve Değişim, Osmangazi’ den Mustafa Kemal, Tüketici Sohbetleri (Radyo Prog.), Ben Sana Aşk mı?, Kadıköy, Mustafa Kemal Atatürk (İnceleme-Gözlem), Çağını Yakalayanlar-1(Röportaj), Ötekileşmeler, Çağını Yakalayanlar-2 (Röportaj), Orta Sınıfın Ötekileri, Aylardan Aşk, Röportajlı Şairler Sözlüğü









 


ARŞİV