Kadıköy Belediyesi tarafından her yıl 5 Haziran Dünya Çevre günü kapsamında düzenlenen Kadıköy Çevre Festivali, “Kentsel Dirençlilik, Doğaya Emek Ver” temasıyla bu yıl 6. kez yapıldı.
Selamiçeşme Özgürlük Parkı'nda 2 ile 4 Haziran tarihlerinde gerçekleşen, deprem ve iklim değişikliği kaynaklı doğal afetlerle mücadelenin masaya yatırıldığı festivalde, doğaya emek veren dernek, vakıf, kooperatif, yayınevleri gibi 60’a yakın kurum stant açtı.
Özgürlük Parkı'nın her köşesinin bir etkinlik alanına dönüştüğü festivalde, her yaştan Kadıköylü için spor, söyleşi, panel, sinema gösterimi, müzik başlığı altında birçok etkinlik düzenlendi.
HER YAŞTAN KADIKÖYLÜ KATILDI
Festivalin A Sahnesi etkinlik alanında akademisyen ve kurum temsilcilerinin konuşmacı olarak yer aldığı panel ile söyleşilere katılan yetişkinler, “Kentlerin Yeniden İnşası ve Sürdürülebilir Bir Gelecek”, “Afet ve Kentsel Dirençlilik” gibi daha birçok konu başlığı altında bilgi sahibi oldu. Çocuklar da doğaya mesaj vermek için resim çizdi, atık kağıtlardan yeniden kağıt yaptı, BAK Kadıköy'ün yangın tüpü eğitimine katıldı, “eşini bul afet çantanı hazırla” oyununu oynadı, survivor parkurunda doyasıya eğlendi.
“EĞİTİMİ CAN KULAĞIYLA DİNLEDİK”
Kızı Nil Su ile birlikte BAK Kadıköy'ün yangın tüpü eğitimine katılan Rengin Kavçı, “Kızım itfaiyeci Sam çizgi filmini çok seviyor. Büyüdüğünde itfaiyeci olmak istiyor. O yüzden eğitimi can kulağıyla dinledik ve dikkatli bir şekilde izledik. Evimizde ve arabamızda yangın tüpü bulunduruyoruz. O yüzden bu eğitim çok faydalı oldu. Çevre festivali çok etkili ve kapsamlı. O yüzden her yıl devam etmesini isteriz.” dedi.
“DAHA YEŞİL BİR KADIKÖY”
Kadıköy Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü, festival alanında ücretsiz ağaç dağıtımı için stant açtı. Kayıt yaptıranlar, 5 ile 9 Haziran tarihlerinde en fazla 3 ağaç alacak.
GÖNÜLLÜLERE SERTİFİKA
“Kadıköy Afet Gönüllüsü Projesi” kapsamında eğitimlerini tamamlayarak, “Kadıköy Belediyesi Kentsel Arama Kurtarma Takımı Destek Gönüllüsü” olmaya hak kazananların sertifika töreni de gerçekleşti. Destek Gönüllüsü olmayan hak kazananlar sertifikalarını, Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı'nın elinden aldı.
“HERKES BU EĞİTİMLERİ ALMALI”
‘Kadıköy Afet Gönüllüsü Projesi’ kapsamında aldığı eğitimin ardından sertifika alan Seçkin Sena Işıksal, “BAK Kadıköy Afet Gönüllüsü oldum. Afetler konusunda bilinç kazandım. Hafif arama ve kurtarma konusunda bilgiler edindim. Hem ailemi hem çevremi bilinçlendirebilirim. Eğitimler önem kazanıyor. Bilmediğimiz çok şey var. Herkes bu eğitimleri almalı.” dedi.
‘AFET VE KENTSEL DİRENÇLİLİK’ PANELİ
Kadıköy Çevre Festivali söyleşilere ve panellere de ev sahipliği yaptı. Bu panellerden biri de “Afet ve Kentsel Dirençlilik”ti. Jeoloji mühendisi Prof. Dr. Naci Görür'ün konuşmacı olarak yer aldığı panelin moderatörlüğünü Kadıköy Belediyesi'nde jeofizik mühendisi olarak görev yapan Erdal Şahan yaptı.
“PERİYOD DOLDU”
Jeoloji mühendisi Prof. Dr. Naci Görür, “13 milyon senedir depremler oluyor. Depremler dünyanın varoluş mekanizmasıdır. Depremler dünyanın nabzıdır. Deprem olmazsa bilin ki dünya ölmüştür. Depremler afet değildir. Doğa olaylarıdır. Bilim dışı fay hatlarına evler yapılırsa o zaman afet olur. Gölcük depremi olduğu zaman bilim camiasını bir korku aldı. Çünkü 1912 yılında Şarköy depremi oldu. İkisinin arasında Marmara Denizi'nde en son deprem 1766 yılında oldu. Orası kırılmak zorunda. Marmara tehdit altına girdi. Araştırmalar yaptık. İstanbul'da işte bu nedenden dolayı depremi bekliyoruz. Kuzey Anadolu Fay Hattı ortalama olarak 250 senede bir 7 ve üzeri deprem üretir. 1766'ın 250 koyarsanız günümüze gelir. Periyod dolmuş. Ondan dolayı bilim insanları uyarıyor.” ifadelerini kullandı.
“DEPREM DİRENÇLİ KENTLER YAPMALIYIZ”
“İstanbul'da canlarımızı kurtaralım.” diyen Prof. Dr. Naci Görür, “Ciddiye alarak seferberlik havasında çalışılmalı. İstanbul'da göcük altında kalabilecek tüm binaların zaman geçirmeden, vatandaş müracaat etti etmedi demeden, parası var yok demeden, devlet gücünü ve şefkatini göstererek belediyelerle birlikte can güvenliğini sağlamak zorundadır. Devlet olmanın gereği de budur zaten. Marmara Denizi'nde minimum 7.2, maksimum 7.6 büyüklüğünde deprem olacak. Deprem bir gerçekliktir. Bu deprem olacaktır. Bütün hazırlıklar 7.5 üzerinde yapılmaktadır. İstanbul'da olursa beklenen hasar 11 ilin toplamında fazla olur. Bu işin şakası yoktur. Bir an önce deprem dirençli hale getirilmelidir. Sadece İstanbul değil bütün Marmara Bölgesi etkilenecek. Bir kenti depreme hazırlamak için o şehrin bileşenlerini hazırlayacaksınız. Bileşenler yönetici ve yönetim sistemi, halk, yapı stoku, çevre ve ekosistem ve ekonomidir. Bir şehir bunlardan oluşur. Bir tek yolumuz var. Depremi durduramayacağmıza göre deprem dirençli kentler yapacağız.” diye konuştu.