“Katliam yasası” olarak adlandırılan yasaya tepkiler sürüyor. Yasa kapsamında yer alan sokak hayvanlarının “uyutulması” ise toplumda korkuya ve endişeye yol açıyor. Sokak hayvanlarını korumak için ülke genelinde canla başla bir çalışma söz konusu. Kadıköy’deki mahalleler de yoğun çalışmanın adreslerinden. Çalışmaları görünür kılmak adına her hafta sayfamızı mahallelere açıyoruz. Bu haftada da 19 Mayıs Mahallesi ile Eğitim Mahallesi’ni sayfamızda misafir ettik.
Yasa çıktığı zaman ‘iyi ki Kadıköy’de bir mahallenin muhtarıyım’ dediğini dile getiren 19 Mayıs Mahallesi Muhtarı Soner Arafal, “Kadıköy Belediyesi’ne sonsuz bir güvene sahibim. Sokak hayvanları için endişem yok. Köpeklerimiz ve kedilerimiz güvende. Kadıköy forumu kuruldu. Mahallelerde örgütlenmeler oldu. Gruplar oluştu. Şanslı bir mahalle ve şanslı bir ilçeyiz. Diğer ilçelerden gelen üzücü haberlerden sonra oralarda neler yapabiliriz diye düşündük.” dedi.
Yasadan sonra herkesin psikolojisinin bozulduğunu dile getiren Zuhal Ardahanlı, “Yasayı vahşet olarak değerlendiriyorum. Ne yapacağımızı şaşırdık. Kadıköy Belediyesi kısırlaştırmayı çok iyi yapıyor. Kısırlaştırmaların artması için özel veterinerler ile yerel yönetimler işbirliği yaparsa çok iyi olur.” diye konuştu.
“HER CANLININ YAŞAM HAKKI VAR”
“Böyle bir yasa olamaz. Her canlının yaşam hakkı var” diyen Arzu Bedir, “Yasa üzücü ve korkunç. Hayvanlar iyi şartlarda yaşasın. Sokağımdaki kedileri kısırlaştırma için belediyeye götürüyorum. Hasta, kaza geçirmiş olanları da. Mahallemdeki hayvanlara bakıyorum.” ifadelerini kullandı.
Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin bahçesindeki kedilere 10 yıldır her gün bakan Nurten Kutur, “Yasa denildiğinde tüylerim diken diken oluyor. Sinir sistemim bozuldu. Hayvanların içindeyiz. O kadar masumlar ki. Bize o kadar muhtaçlar ki. İnsanlar neden bu kadar merhametsiz. Yasayı çıkaranları anlayamıyorum. Çok üzülüyorum. Hasta olan sokak hayvanları olduğu zaman arkadaşlarımızla sürekli olarak birbirimizi haberdar ediyoruz. Kısırlaştırma için her hafta belediyeye götürüyorum.” diye konuştu.
Kadıköy Belediyesi’nden 17 yıl önce yerel hayvan koruma görevlisi belgesini aldığını söyleyen Gonca Alpugan, şöyle devam etti: “Belediye ile işbirliği içinde çalışıyorum. Belediyenin çalışmalarını takdir ediyorum. Kedileri ve köpekleri besliyorum. Hayvan olduğu zaman akan sular durur. Oy yüzden nerede yardıma ihtiyacı olan bir hayvan olursa orada olmaya çalışıyorum. Elimden geleni yapmaya çalışıyorum.”
“ŞİKAYET EDERLER DİYE HAVLAMA DİYORUM”
Hayvanları beslemeye başlamadan önce bu kadar kötü insanın olduğunu bilmediğini söyleyen Nazmiye Sağun, “Besleme yaparken kötü muameleye maruz kalabiliyoruz. Her şeyi söyleyebilme hakkına sahip olduklarını sanıyorlar. Yasadan sonra insanlardan daha da korkmaya başladım. Hayvanlar için endişeliyim. Havlayan köpeğe havlama diyorum. Şikayet ederler diye tedirginim oluyorum. Halbuki havlama hayvanların doğasında var.”
Hayvanlara bakmaktan keyif aldığını ve mutlu olduğunu ifade eden Aslı Karabale, “Mahallemdeki kedileri düzenli olarak besliyorum. Kısırlaştırma için de çalışıyoruz. Yasa ile birlikte tedirginlik hakim. Mahallemize aşılat, kısırlaştır, yerinde yaşat pankartları astık. Hayvanları korumak için çözüm bulmaya çalışıyoruz.” dedi.
“BESLİYORUZ, KORUYORUZ”
Kadıköy Belediyesi’nin sokak hayvanları konusunda çözüm odaklı olduğunu, hasta olan hayvanlara belediyenin baktığını belirten Eğitim Mahallesi Muhtarı Metin Kaya, “Hayvanları beslemeye, korumaya çalışıyoruz. Tedavileri için belediyeye götürüyoruz. Mahallemizde hayvanlar seviliyor. Kışın barınmaları için içi temiz ve güvenli alanlar oluşturacağız. Böyle bir yasa olmaz. Bu tür yasalara ihtiyacımız yok. Belediyeler devreye sokulmalı. Hayvanlara destek olmalıyız.” dedi.
Eğitim Mahallesi sakini Nilgün Gülen, “Hayvanlar konuşamıyor, dertlerini dile getiremiyor. Evde 4 tane cana bakıyorum. Sokağımdaki canları da besliyorum. Sokaktaki hayvanları sahiplendiriyorum. Hayvanların yaşadığı sorunları arkadaşlarımızla çözmeye çalışıyoruz. Kalamış’taki zehirlenmeler bizi de çok tedirgin etti. Vicdansız insanlar. Bu yasayı kullanıyorlar.” diye konuştu.
“BELEDİYELER AKTİF ÇALIŞSIN”
Mahalle sakini Lale Akbulut da şunları söyledi: “Yasadan sonra çok tedirginiz. Sorun varsa çözüm öldürmek olmamalı. Onlar bizim yaşama sevincimiz. Biz onlarla bütünüz. Mahallemdeki hayvanların sularını ve mamalarını veriyorum. Mama ile suya kirpi, karga ve martı da geliyor. Hasta olanlarla ilgileniyorum. Sahiplendirmeye çalışıyorum. Kısırlaştırma için belediyeye götürüyorum. Kaza olduğu zaman da belediye haber veriyorum hemen gelip alıyorlar.”
Kozyatağı Mahallesi ile 19 Mayıs Mahallesi sakinleri de sokak hayvanlarını korumak için Kriton Curi Parkı’nda forum düzenledi. Forumda sahiplenme, sahiplenmeye teşvik etme, parkların tüm canlılar için güvenli hale gelmesi için kamera takılması, Kalamış’ta yaşatılan zehirlenmelerin tekrar etmemesi için tedbirlerin alınması, hayvan sevgisinin aşılanması için belediyelerle ortak çalışma yürütülmesi konuları masaya yatırıldı. Konu başlıkları altında fikir alışverişinde bulunuldu.