Türk Eğitim Vakfı (TEV), eğitime verdiği destekle Türkiye'nin dört bir yanındaki başarılı ve imkanları sınırlı gençlere umut olmaya devam ediyor. Bu umudun büyümesindeki en önemli etkense bağışlar. 91 yaşındaki Kadıköylü Eser Teker de, Kadıköy’deki evini TEV’e bağışlayarak gençlere ışık tutanlardan biri oldu. “Eğitim en önemli mirastır.” diyen Teker, bu bağışının gençlerin eğitim hayatına yön vermesini arzuladığını belirtiyor.
1933’te Ankara’da doğan Eser Teker, babası Burhanettin Teker’in vali olması nedeniyle il il dolaşan bir ailenin en küçük çocuğu. Babası, kızının sürekli okul değiştirmesinin zorluklarını yaşadığını fark edince Teker’i Çamlıca Kız Lisesi’ne yatılı olarak kayıt ettirmiş. Teker o dönemi şöyle anlatıyor: “Hababam Sınıfı filmlerinin çekimlerine de ev sahipliği yapan Çamlıca Kız Lisesi’nde okudum. Hafta sonları da okulda kalırdım ve bu dönem benim için unutulmaz bir tecrübe oldu. Lise hayatımı böyle güzel tarihi bir okulda tamamladığım için kendimi ayrıcalıklı hissederim.”
Liseden mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni bitiren Teker, doktor olma hayalini babasının isteği üzerine iktisat eğitimiyle değiştirmiş. Mezuniyetinin ardından Türkiye İş Bankası’nda çalışmaya başlamış ve buradan emekli olmuş. Emekliliğin onun için yeni bir başlangıç olduğunu anlatan Teker, “Emekli oldum ama halen gönüllü olarak çalışmaya devam ediyorum. 91 yaşındayım ve tüm ihtiyaçlarımı kendim karşılıyorum. Sürekli hareket halinde olmak beni daha zinde tutuyor.” diyor.
HAYIRSEVERLİK ANNESİNDEN MİRAS
Eser Teker’in TEV’e yaptığı bağış, onun uzun yıllardır süregelen eğitim desteğinin bir devamı aslında. Hayırseverliğin kendisine annesinden miras kaldığını söyleyen Eser Teker, “Annem insanlara yardım etmeyi çok severdi. ‘Dünyayı iyi bir yer haline getirmek bizim sorumluluğumuz ve gelecek nesillere iyi bir dünya bırakmalıyız’ derdi. Bu bilinçle büyüdüm.” diyen Teker, yıllardır öğrencilere destek olmanın mutluluğunu yaşadığını söylüyor. Ailesinden uzakta eğitim gören Çapa Tıp Fakültesi öğrencilerine destek sağlıyor.
Yardımlarının yalnızca eğitimle sınırlı kalmadığını anlatan Teker, “Annem hastalığının son dönemlerinde tekerlekli sandalye kullanmak zorunda kaldı. O süreçte, bu desteğin ne kadar önemli olduğunu anladım ve kendime her yıl bir ihtiyaç sahibine tekerlekli sandalye bağışlayacağıma dair söz verdim. O günden beri bu sözümü tutuyorum.” diyor.
100 YILLIK PİYANO BAĞIŞI
Sanata olan ilgisini de annesinden aldığını belirten Teker, Cemal Reşit Rey’in öğrencisi Funda Akaydın’dan piyano dersleri almış. Annesinden kalan ve yaklaşık 100 yıllık bir geçmişe sahip Steinweg Nachf marka piyanosunu, Nilüfer Belediyesi Dr. Hüseyin Parkan Şanlıkol Eski Müzik Enstrümanları Müzesi’ne bağışlayan Eser Teker sonrasında yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Onu başköşeye koydular ve gerekli bakımlarını yaptıktan sonra bir konser eşliğinde halka sundular. O an gurur duydum. İnsanların piyanoyu görmeleri ve tarihini öğrenmeleri benim için çok kıymetli.”
“HAYATTA YAPTIKLARIMIZLA HATIRLANIRIZ”
Eser Teker, eğitime ve topluma verdiği katkılarla birçok ödüle de layık görüldü. Lions tarafından verilen “Melvin Jones” ödülü ve sayısız madalya ile onurlandırılan Teker’in gençler için bağışları kadar öğütleri de var: “Hayatta karşılaşacağınız zorluklardan korkmayın. Eğitim bu zorlukları aşmanızda en büyük yardımcınız olacak. Ülkenin aydınlık yüzleri gençler olacak. Eğer siz de bir gün başkalarına yardım etme imkânı bulursanız, bunu yapmaktan asla çekinmeyin. Hayatta yaptıklarımızla hatırlanırız.”