Kadıköy Belediyesi ile Kadıköy Kent Konseyi Gıda ve Tarım Çalışma Grubu’nun birlikte düzenlediği ‘3.Kadıköy Tohum Takas Şenliği’, 28 Nisan Pazar günü Özgürlük Parkı’nda yapıldı.
Kabak, maydanoz, tere, biber, patlıcan, roka, domates ve dereotu tohumunun ücretsiz olarak verildiği şenlikte yerel üreticiler, dernekler ve kooperatifler stant açtı.
Kadıköylüler, yağmurlu havaya rağmen Tohumun Önemi isimli panele, Kadıköy Belediyesi Gençlik ve Sanat Merkezi öğretmen ve öğrencilerinin verdiği müzik dinletisine ve Kapıdaki Kıtlık film gösterimine ilgi gösterdi.
“SAĞLIKLI GIDAYA ERİŞİM TALEBİ VAR”
‘3.Kadıköy Tohum Takas Şenliği, açılış konuşmaları ile başladı. “Atalık tohumlarımızı, korumak, desteklemek ve çoğaltmak amacıyla üçüncüsünü düzenlediğimiz şenliğe hoşgeldiniz.” diyen Kadıköy Belediye Başkan Yardımcısı Taylan Apaydın konuşmasını şöyle sürdürdü: “İnsan sağlığını riske atan üretim ve tüketim kültürüne karşı atalık tohumlarımızı korumak, temiz gıdayı ve doğal tarımı teşvik etmek için Kadıköy Belediyesi olarak bir hayli gayret gösteriyoruz. Bunu da sadece Tohum Takas Şenliğimizle değil ilçemizin farklı mahallelerindeki bostanlarımızla da yapıyoruz. Komşularımıza sağladığımız atalık tohumlarla sağlıklı, temiz ve ücretsiz gıdaya erişimlerini mümkün kılıyoruz. Bostanlarımıza sadece bu yaz dönemi için 2 bin 576 başvuru aldık. Yine aynı şekilde Atıksız Dükkanlarımızda Anadolu’nun farklı yerlerden gelen ürünlere artan yoğun bir ilgi var. Bütün bunlar Kadıköy’de sağlıklı gıdaya erişim konusunda bir talebi gösteriyor. ”
“Tohum bilinmeyen zenginliğimizdir. Geçmişimizdir ve geleceğimizdir” diyen Kadıköy Kent Konseyi Gıda ve Tarım Çalışma Grubu Sözcüsü Hüseyin Varış, “Tohum gıda bağımsızlığıdır. Gıda egemenliğinin temelidir. Yıllardır dayatılan tarım politikaları biyoçeşitliliği azaltmış, yerel tohumların satışını ve kullanımı engellemiş, yapısı değiştirilmiş tohumların kullanılmasını neredeyse zorunlu hale getirmiştir. Bu tohumlar zehirli kimyasallar kullanmadan verimsiz olmakta, kullanılan kimyasallar da sağlığımızı tehdit etmekte. Tohum sağlamada dışarı bağımlı hale gelinmiş, çok uluslu tohum şirketlerine her yıl binlerce dolar ödeniyor ve ödenmeye de devam ediyor.” dedi.
“TOHUMA, TOPRAĞA SAHİP ÇIKACAĞIZ”
Kadıköy Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nden Peyzaj Mimarı Nil Uzunkaya, “ Müdürlüğümüzün her bir görevi bizim için çok önemli. Ama tohum takas şenliği ile Kadıköy bostanlarının ayrı bir yeri var. Bu projelere ilgi çok yüksek. Bu da bizi çok sevindiriyor. İnsanların yoğun kent yaşamı içinde ekolojiye, doğaya, doğal tarıma yer vermeleri, gelecek nesillerin bu konuda bilinçlenmeleri ve doğaya sahip çıkmaları hem mutluluk veriyor hem de motivasyon kaynağı oluyor. Bir bataklığı ormana dönüştüren, tek bir ağacı korumak için yapının yerini değiştiren Mustafa Kemal Atatürk’ün yolunda ilerleyen Kadıköy Belediyesi olarak tohumuna, toprağına, yeşiline sahip çıkan projelerimizi artırmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.
2006 yılında çıkarılan tohumculuk yasası ile yerel tohumların satışının yasaklandığını belirten Kadıköy Kent Konseyi Başkanı Saltuk Yüceer de şunları söyledi: “Ancak değiş tokuş serbest bırakıldı Bir süre sonra hayatımıza tohum takas şenlikleri girdi. Sağlıklı ve gerçek gıdanın başlangıcı tohum.Yıllardır sürdürülen yanlış tarım politikaları, bugünlerde etkisini daha çok yaşadığımız iklim krizinin de derin etkileri sonucunda gıda konusunda bir kriz yaşıyoruz. Birde üzerine eklenen enflasyon ile sağlıklı gıdaya erişimde yaşadığımız sıkıntılar artıyor. Kadıköy Kent Konseyi Gıda Çalışma Grubu’nun bu alanda yaptığı çalışmalar farkındalık oluşturulması için önemli. Kadıköy Belediyemizin hem bostan hem de sağlıklı gıdaya erişim konusundaki çalışmaları da örnek oluyor. Atalık tohumlarımıza sahip çıkalım.Sağlıklı gıda şart. ”
Yapılan açılış konuşmalarının ardından ‘Tohumun Önemi’ isimli panel gerçekleşti. Ziraat Mühendisi Gökhan Turan’ın moderatör olduğu panelde ilk sözü tarım yazarı Abdullah Aysu aldı
“GEÇMİŞ VE GELECEKTİR”
Tohumun tarımsal üretimin başlangıç ve bitiş noktasını olduğunu söyleyen Abdullah Aysu, “Başlangıç ve bitiş noktası süresince tohuma karşı yapılan davranış hangi tohumun ne şekilde kullanıldığı ve nasıl değerlendirildiği hayatımızı belirleyen çok önemli etkilerden birisidir. Anadolu birçok iklim özelliklerine sahip. Bu iklim özellikleri birçok değişik çeşidin yetişmesine izin vermiş. Aynı zamanda yine aynı coğrafyada birçok uygarlığın kurulması ve yıkılması, birçok göçün yaşanması da birçok kültürü ve beraberinde tohumu da getirdi. Bu durum Anadolu’yu bir tohum cenneti haline getirmiştir. Tohumu toprağa attığınızda ondan bir ürün elde edersiniz. O üründen tekrar tohumu aldığınızda o sizin attığınız tohum değildir artık. O yılın iklim özelliklerini, güneşini aldı. Dolayısıyla bu yılın tohumu önümüzdeki yılın tohumuna benzemez. Tohum hem geçmiş hem de gelecektir. Onu var etmek ve yaşatmak hepimizin görevi. ”
Çiftçi Berin Ertürk, memleketimizde tohumun önemini anlayan ve değer veren insan sayısının çok arttığını söyledi ve şöyle devam etti: “Ata tohumu deyince buğdaylarımız geliyor. Buğdaylarımıza sahip çıkan, tekrar üreten ve yaygınlaştıran birçok arkadaşımız var. Bütün doğal tohumlara açığız. Genetik olarak oynanmış ve geliştirilmiş tohumlara karşı olmalıyız. Devlet kendi tohumunu kullanmana hiç hoşnut değil. Destek değil köstek. Şenliğe tohumlar getirecektim. Ama iklim değişikliği nedeniyle kabak ve biberden paylaşabilecek kadar tohumun olduğunu gördüm. Diğerleri azalmıştı. Biz yarım derece sıcaklığı hissetmiyoruz. Ama onlar hissediyor.”
“TOHUMU KORUYAN MADDE YOK”
Panelin son konuşmacısı olan Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Murat Kapıkıran da şunları söyledi: “Buğday insanlık tarihinin kurucu tohumudur aslında. Tarım kültürünü yaratan odur. Tohumun bu kadar önemli olduğu alanda dünya emperyalizmi tohumu tamamen egemenliği altında tutmaya çalışıyor. Bu halkın gıda egemenliğini elinde alan yaklaşımı ifade ediyor. Türkiye tohumculuk yasası 2006 yılında kabul edildi. Türkiye tohumculuk yasasında yerli tohumu koruyan bir madde yok. Yasaya göre yerli tohumu üretip ticaretini yapmak yasak. Hibrit tohumu satarsanız sorun yok ama yerli tohumculuğunuzu geliştirirseniz sorun var. Çünkü emperyalizm tohum piyasalarını ele geçirerek ülkeleri yönetmeyi elinden bırakmak istemiyor.”
Şile Ovacık Köyü’nden gelen Fatma Denizci şenlik hakkındaki düşüncelerini şöyle dile getirdi: “Şile bezi ve kestane balı getirdik. Ata tohumlarını koruyan bir derneğimiz var. Pazı, tere, roka, biber, kavun, kadife çiçeği tohumlarımızı da paylaştık.Tohum takas şenlikleri çok önemli. Kadıköy Belediyesi de bunu fark eden belediyelerden. Tohumların satışı yasak olduğu için takas sistemi ile herkes tohuma kavuşuyor. Ata tohumlarını korumak geçmişe sahip çıkmak, geleceği korumak.”