İç Mekan Tasarımı bölümü öğrencisi Mert Sayan, pandemi ile birlikte evlere kapanma durumunu fırsata çevirerek 3D modelleme konusunda kendini geliştirdi. “Dünya genelinde 3 boyutlu şehir tasarımlarını incelediğimde New York gibi metropollerin yanında dünyanın en güzel şehirlerinden olan İstanbul’un tasarımına çok fazla rastlamıştım. Kadıköy ise bu şehirde beni en çok cezbeden ilçelerimiz arasında yer alıyordu” diyen Sayan, Kadıköy konulu 3D modelleme çalışmasını gazetemiz ile paylaştı.
“DIŞARIYI EVİMİZE GETİREBİLİRİZ”
Röportaj sorularımızı da kendi 3D tasarımı üzerinden yanıtlayan Sayan, “Sizlere kendim oluşturduğum dijital kopyamla kendi dünyamdan sesleniyorum. 3D tasarım/modeller, gerçek veya hayali bir nesneyi, ortamı, karakteri çeşitli programlarla bilgisayar ortamına aktarmak ya da farklı bir deyişle tekrar canlandırmaktır. Aklınıza gelebilecek canlı veya cansız her şey 3 boyutlu olarak modellenebilir. 3 boyutlu modelleme; sinema endüstrisi, oyun, inşaat, eğitim, tıp gibi neredeyse her alanda ihtiyaç duyulan ve yapay zeka çağının gelişmesiyle birlikte önemi her geçen gün artan bir sektör haline geldi. Beni 3D modellemeye yönelten etkenlerin başında küçüklüğümden beri mobil cihazlar ile iç içe oluşum, ilerleyen yaşıma paralel olarak teknolojinin ilerlemesi, var olan dünyayı dijital dünyaya taşıma isteğim yer alır. Bu serüvenim pandemi döneminde eve kapandığımız zamanlarda başladı. Eğer evimizden dışarıya çıkamıyorsak dışarıyı evimize getirebiliriz diye düşündüm ve karınca kararınca 3 boyutlu modelleme öğrenmeye başladım. Tabii internet gerek bilgi, gerekse beceri edinme konusunda bize sonsuz fırsatlar sunuyordu. Deneye yanıla yeni şeyler öğrenme imkanı buldum diyebilirim” dedi.
Pandemi döneminde eve kapanmışlık durumu üzerinden bir oyun yapma fikri geliştirdiğini aktaran Sayan, “O zamanlar dört duvar arasında sıkışmış ve korkmuş insanları, sanal ama gerçeğe birebir uygun bir dünyada iletişim kurmalarını sağlayacak bir proje düşündüm. Dünya genelinde 3 boyutlu şehir tasarımlarını incelediğimde New York gibi metropollerin yanında dünyanın en güzel şehirlerinden olan İstanbul’un tasarımına çok fazla rastlamıştım. Kadıköy ise bu şehirde beni en çok cezbeden ilçelerimiz arasında yer alıyordu” ifadelerini kullandı.
“PROJE HAFTALAR SÜRDÜ”
Sayan, Kadıköy konulu çalışmasını ise şöyle anlattı: “Kadıköy’ün sanata ve özgürlüğe olan aşkını yansıtmak için onu kendi sanatıma işleme konusunda elimden geldiğince çalıştım. İlk modellemeye karar verdiğim Kadıköy rıhtımının yolunu tuttum. Projemde görebileceğiniz binaların referans görsellerini rıhtımda geçirdiğim haftalar sonucunda elde ettim. Kaldırım yollarından otobüs duraklarına, elimdeki sınırlı imkanla, en fazla 5 metrelik alanları ölçebiliyor ama daha büyük alanların ve mekanların boyutunu saptamakta zorluk çekiyordum. Aylar süren çalışmanın sonucunda görmüş olduğunuz konsepti hazırladım. Daha sonra bu çalışmalarımı interaktif bir bilgisayar oyunu yapmak için hazırlıklara başladım. İstanbul ilçelerini birbirine bağlayan metro istasyonlarını konsept haline getirdim. Şu anda hali hazırda yapmaya çalıştığım projemde de bu tasarımlarımı kullanıp herkese sunmak için sabırsızlanıyorum.”