“Sembollerin ve Tarihin İzinde Kadıköy” konferansı, 14 Ağustos Çarşamba günü Kadıköy Belediyesi Tasarım Atölyesi’nde gerçekleşti. Mimar ve Küratör Berna Karadoğan’ın sunumuyla gerçekleşen konferansta, İstanbul’un en eski yerleşim bölgesi olan Kadıköy’ün tarihi ele alındı. Fikirtepe, Haydarpaşa, Khalkedon Surları, Antik Limanlar; Seyyah gözlemleri, önemli tarihi olaylar ışığında anlatıldı.
“İLK YERLEŞİM İÇİN ELVERİŞLİ”
Tarihi incelerken döneminin şartları içinde incelenmesi gerektiğini söyleyen Karadoğan, insanların ilk yerleşim yaparken temiz su kaynağına ve tarıma elverişli arazilere ihtiyaç duyduklarına dikkat çekti. Ayrılık Çeşmesi’nden ve Kurbağalıdere’den gelen sular sebebiyle, Kadıköy’ün ilk yerleşim için oldukça elverişli bir bölge olduğunu söyledi.
Kadıköy için, “Şu anda resmen kazısı ve hikâyesi tamamlanmamış bir kentin üzerindeyiz” diyen Karadoğan, “Kadıköy’de çok değerli bir yerleşim var. Apollon’un 6 tapınağı vardı. Bunun en eski olanı Khalkedon’da. Bunlar hala önemli kehanet tapınakları olarak dikkat çekiyor. Kadıköy’deki tapınak ise Bahariye Caddesi bölgesinde. Konstantin’in İstanbul’a ilk yerleşeceği zaman buraya gelip kehanetlere danıştığı söyleniyor” dedi.
“AYNI NOKTADAN YOLCULUK YAPIYORUZ”
Ayrılık Çeşmesi’nin hikâyesinden bahseden Karadoğan, “Roma döneminde Üsküdar’da bir askeri birlik vardı. Ordunun Üsküdar’dan doğuya doğru hareket ettiği yol Ayrılık Çeşmesi’nden geçiyor. Buradan da Bağdat Caddesi’ne doğru devam ediyor. Bu yol Osmanlı döneminde de kullanıldı. Askerler bu noktaya kadar gelir, burada bir gece konaklar ve yollarına devam ederlerdi. İlginç bir şekilde biz yine o noktadan yolculuk yapıyoruz. Şu an Ayrılık Çeşmesi yol kotunun altına gömülmüş durumda” şeklinde konuştu.
Kuşdili Çayırı olarak bildiğimiz bölgenin zamanında Büyükçekmece gibi bir göl olduğundan bahseden Karadoğan, depremsellik açısından Yoğurtçu Parkı bölgesinin zemininin iyi olmadığına değindi.