KADIKÖY'DE RAMAZAN KEYFİ
Bayram sabahına başucumuzda yeni pabuçlar ve elbiselerimizle uyanmanın mutluluğunu hangimiz unutabildi ki… Bayram sabahı babamızdan, dedemizden, ninemizden topladığımız harçlıkların tadına ne demeli.
MUSTAFA SÜRMELİ
Dünyada insanlık adına yaşanan üzücü gelişmeler gölgelese de yine de Ramazan manevi duyguların biraz daha ağır bastığı bir havayla doluyor evimize, mahallemize, kentimize. İşte bu yönüyle vefa, dostluk, kardeşlik, yardımlaşma, sevgi, saygı, erozyona uğramış veya uğramaya yüz tutmuş pek çok duyguyu bizlere tekrar hatırlatan bir Ramazan ayının daha içerisindeyiz. Yurdun dört bir yanından iftar manzaraları eşliğinde kâh reklam kokan kâh gerçekten yardım amaçlı iftarlar, faaliyetler şu günlerde bültenlerin konusu. Her yerde Ramazan etkinlikleri olur da Kadıköy’de olmaz mı?
Kadıköy Belediyesi de bu yıl Ramazan ayı etkinliklerini “Ramazan Şenlikleri” adıyla Selamiçeşme Özgürlük Parkı’nda gerçekleştiriyor. Şenliklerin ilki 5 Ağustos Cuma günü “Hoş Geldin Şehr-i Ramazan” adıyla gerçekleştirilirken, Ramazan Şenlikleri’nin 6 Ağustos Cumartesi günü düzenlenen ikinci bölümünde Direklerarası Eğlence vardı. Kadıköy Belediyesi, Selamiçeşme Özgürlük Parkı’nın içinde bulunan ve tıklım tıklım olan Açık Hava Sahnesi’nde büyük-küçük herkese unutamayacakları bir Ramazan eğlencesi sundu. Neler yoktu ki programda. Fasıl heyetinden, orta oyununa, kantoya varana kadar birbirinden farklı ve nostaljik sunumlar sanki 50-60 yıl öncesinin Kadıköy’üne geri götürdü izleyenleri. Hava ve zemin Ramazan eğlencesi izlemeye uygun olunca Kadıköylüler büyük-küçük eğlencenin tadına vardı.
19-20-27 AĞUSTOS’TA SELAMİÇEŞME’DE OLUN!
Kadıköy Belediyesi Ramazan Şenlikleri 5 ve 6 Ağustos’ta yapılan eğlencelerle sınırlı kalmayacak. Kadıköy’ün akciğeri, gözbebeği, biricik yeşil alanı Selamiçeşme Özgürlük Parkı 19-20 ve 27 Ağustos 2011 tarihlerinde de Ramazan ayı şenliklerine ev sahipliği yapacak. Etkinliklerin başlama saati ise 21:30.
19 Ağustos’ta muhteşem hazırlanmış “Ramazan Kumpanyası” Kadıköylüleri bekliyor. 20 Ağustos Cumartesi günü “Ramazan Şenliği”ni izlemeyi sakın ihmal etmeyin.
27 Ağustos’ta ise eğlencenin adı “Ramazan Lokumu”. Galibe Kadıköylüleri lokum tadında Ramazan eğlenceleri bekliyor. Kısacası şenliğe doyacak Kadıköylüler. 2011 yılında alın size eski Kadıköy’ü yaşama fırsatı size.
ŞENLİK OLUR DA YARDIM OLMAZ MI?
Kadıköy Belediyesi yıllardır koruduğu çizgisini bu yıl da bozmadı. Şaşaalı iftar çadırları görüntüleri ve iftar yemeklerinden uzak, veren elin alan eli görmediği bir anlayışla Kadıköy Belediyesi bu yıl Ramazan ayında da ihtiyaç sahibi vatandaşlara yardımlarını sürdürdü. Yaklaşık 4 bin paketlik gıda yardımı şovdan ve objektiflerden uzak Ramazan ayı girmeden, belirlenen ailelere dağıtıldı.
DR. MÜFİT EKDAL’DAN KADIKÖY’DE ESKİ RAMAZANLAR
Dr. Müfit Ekdal Kadıköy’ün yaşayan bir tarihi adeta. Kadıköy tarihi hakkında yaptığı çalışmalar, kaleme aldığı eserler başucu kaynaklar niteliğinde. Konu Kadıköy’de eski Ramazanlar olunca Dr. Ekdal’dan Ramazan anıları dinlememek, bu anıları da Kadıköylülerle paylaşmamak tabii ki olmazdı. Biz de kendisine o eski Ramazanları sorduk, birkaç dakika da bakın neler anlattı:
“Eski Ramazanlar çok yazıldı, çizildi. Neredeyse bilmeyen yok eski Ramazanları. Özellikle günümüzdeki gibi yaz aylarına gelen Ramazanları anlatayım ben size. Orta halli Kadıköylü ailelerin Ramazan sofralarından bahsedeyim. Orta halli Kadıköylü aileler evin ortasına ihale kurarlardı. İhale bir tür yer sofrasına verilen addır. Ortada büyük bir sini olurdu. Allah ne verdiyse iftarda yenirdi. Çorba ve su ile açarlardı iftarlarını genellikle. Bunlar eksik olmazdı iftar sofrasından. Hurma sonraları moda oldu. Ayrıca günümüzdeki gibi şov şeklinde iftarlar da olmazdı. Fakire fukaraya gizlice iftar yemeği verilirdi. Onlar gizlice iftara davet edilirdi. Bizim evde de zaman zaman babam iftar yemeği verirdi. Misafirlerimizle topluca iftar ederdik. Şimdi bakıyorsunuz 2 kilometre sofra kurulmuş, 600 masa dizilmiş. Dediğim gibi eski Ramazanlarda iftarlar aileler arasında yapılan bir buluşmaydı.
‘İftara bekliyoruz’, ‘Orucu birlikte bozalım’, ‘Ekmeği paylaşalım’ gibi sözlerle insanlar birbirini iftara davet ederlerdi.”
DR. MÜFİT EKDAL’IN BİR RAMAZAN ANISI
“Rıza Tevfik’i tedavi ediyordum. Benim hastamdı. Bir Ramazan günü yolda giderken simitçi görür ve simit canı çeker. Hasta adamcağız simidi yerken polis görür ve apar topar karakola götürür ve ‘Ramazan’da neden simit yiyorsun?’ diye sorar. Aslında Müslüman olan Rıza Tevfik de sıkıntılı durumdan kurtulmak için “Ben Müslüman değilim. Yahudi’yim” deyip işin içinden sıyrılmak ister. Karakola haham getirilir. Rıza Tevfik de İbranice ve Musevilik inancı hakkında da bilgi sahibidir. Hamamla bir süre konuşurlar ve Haham polise: ‘Bal gibi bizdendir yahu’der. Rıza Tevfik bu olayı anlattığında çok gülmüştük.”
Kadıköy 28 bin nüfustan 600 bin nüfusa ulaştığını, eski komşulukların da kalmadığını vurgulayan Dr. Ekdal, “Eskiden herkes birbirini tanırdı. Komşular birbirlerine ‘Komşu bu akşam iftara neler yaptın!’ diye sorarlardı. Şimdi bunların hiçbiri kalmadı.” dedi.
MÜFTÜ AVNİ ŞAHİN: “RAMAZAN YARDIMLAŞMA AYI.”
Kadıköy İlçe Müftüsü Avni Şahin, Gazete Kadıköy aracılığıyla Kadıköylülerin ve tüm insanların Ramazan ayını tebrik etti. Ramazan’ın, insanları affetmek, onların kusurlarını bağışlamak, onları günah kirlerinden arındırmak maksadıyla, Allah’ın kullarına verdiği büyük bir imkân olduğunu vurgulayan Şahin, “Allah’ın kullarına olan şefkati, bir annenin çocuğuna olan merhametiyle kıyaslanmayacak kadar büyüktür. Nasıl ki bir anne çocuğunun devamlı temiz olmasını istiyorsa, çocuğunun yaramazlıklarına rağmen bu isteğinde ısrarlıysa, Allah da kullarının manen temiz olmasını istemektedir. Onun için Ramazan ayına ‘temizlik mevsimi’ dememiz uygun olur” dedi. Ramazan ayının kirlerden arınmak için bir fırsat olduğunu ifade eden Şahin, Ramazan bittikten sonra da kişilerin yaşamlarına dikkat etmeleri, kendilerini maddi ve manevi kirletecek ortamlardan uzak durmaya gayret göstermeleri tavsiyesinde bulundu.
Ramazanda yardımlaşmanın, ihtiyaç sahiplerine zekât vermenin önemini de vurgulayan Avni Şahin, “Fakirlerin durumunu da dikkate almak, onlara maddi manevi yardım etmek gereklidir” tavsiyesinde bulundu.
İKİ MİNİKTEN İNSANLIK DERSİ
Ramazan ayının yaz ayına gelmesi nedeniyle sıcak bir gün. Hissedilen sıcaklık neredeyse 37 derece. Bir kedicik sıcaktan belli ki çok bunalmış. Biraz da aç gibi… Oradan geçen küçük afacan Berat(Kaplan) ile Asya(Göklü), yaşları ya 5 ya da 6, kediciğin durumuna dayanamamış olmalılar ki annelerinin onlara içsinler diye verdiği sütlerini işte o kedicik ile paylaşıyorlar. Bize de bu örnek davranışı fotoğraflamak düşüyor. O fotoğraf o kadar çok şey anlatıyor ki bakmasını bilene…