Serra GÜVENGEZ - Alper Kaan YURDAKUL
İstanbul’un ilk apartman semtlerinden biri olan Kadıköy’de atölyelerin, sanat evlerinin, işgal evlerinin, Mural Festivali’yle renklenmiş duvarların arasından geçerek tarih kokusu aldığımız Rasimpaşa Mahallesine atıyoruz kendimizi. Macit Erbudak Sokak’ta bulunan Sünget Apartmanı İstanbul’un konut olarak yapılan ilk apartmanlarından, gelin bu apartmanın tarihini Arif Atılgan’ın da katkısıyla birlikte öğrenelim.
Ankara Han şimdiki adıyla Sünget Apartmanı, 1905 ila 1910 yılı arasında Haydarpaşa Garı’nda çalışan Alman mimar ve mühendislerin kendilerine lojman-misafirhane olarak inşa ettikleri bir bina. Binayla ilgili bilgilere, Kadıköy’ün Pervititch Sigorta Planları’nda rastlayan Arif Atılgan, binanın dışını ve içini şu şekilde tasvir ediyor: “Şimdiki adıyla Sünget Apartmanı’nda önde bitişik 2 bina bulunmakta ve bu binalara ayrı ahşap merdivenlerle çıkılmakta. Zemin katta iki bina arasında arkadaki iç bahçeye geçiş yolu bulunurken, binalara da bu yoldan giriş kapıları bulunmakta. Binanın arkasındaki iç bahçenin arka sınırında, iki ayrı müstakil daireden meydana gelen bir müştemilat var.. Bahçede ise ikisi de tek katlı olan kömürlük ve ortak çamaşırhane banyo bulunuyor. Dairelere sadece WC konmuş, banyo konmamış. İnsanlar banyo ve çamaşır yıkama ihtiyaçlarını bahçedeki ortak banyo-çamaşırhaneyi kullanarak gideriyorlarmış. Buradan anlaşılıyor ki burası ilk yıllar misafirhane, daha sonra devamlı oturulan lojman olarak kullanılmış. Apartmanın girişinden arkadaki müştemilata giden yolda 100 yıllık pişmiş tuğlalara basarak yürüyorsunuz.”
“ALMANLAR ZİYARETE GELİYOR”
Almanların Han’dan ayrılmasından sonra Türkler tarafından satın alınan binanın ortak kullanım alanı olan banyo ve çamaşırhanede bir gün cenaze yıkandığı için bir daha kullanılmak istenmemiş ve her apartman sakini kendi dairesindeki tuvaletlerine banyoyu da ekleyerek konutlarını bu şekilde kullanmaya devam etmişler. Burada yaşamış olan Almanların zaman zaman apartmanı ziyarete geldikleri söyleniyor. Çocukluk yıllarını Yeldeğirmeni’nde geçiren ve Yeldeğirmeni’yle ilgili araştırma yapan Arif Atılgan, bahçesinde arkadaşlarıyla oyunlar oynadığı bu handa ilkokul arkadaşının annesi olan İsmet Hanım’la karşılaşmış. Ayrıca semt sakinleri Atılgan’a, tren yoluna çok yakın oturanların tren yolu kenarına giderek trenle İstanbul’a gelip giden Atatürk’e el salladıklarını ve Karakolhane Caddesi’nden Haydarpaşa Çayırı Caddesi’ne inen yokuştan kış mevsiminde kayarak devrilen tramvayları da hiç unutamadıklarını anlatmışlar.