Kadıköy'ün AKM'sini kuran Paşa…

Bahariye Caddesi'nin en güzel binası Süreyya Operası’nın kurucusu Süreyya İlmen Paşa, ölümünün 60.yılında eserleriyle anılıyor

13 Şubat 2015 - 11:19
 Gökçe UYGUN

Anadolu yakasına birçok hizmetlerde bulunan asker, siyasetçi ve işadamı Süreyya İlmen Paşa, ölümünün 60.  Yıldönümü olan 6 Şubat’ta anılıyor. Kadıköy’de ilk tramvayların çalışmasından ilçeye temiz su gelmesine, Yoğurtçu Parkı’nın kurulmasından Kadıköy’ün kanalizasyon sisteminin inşasına dek pek çok alanda Kadıköy’üne hizmet etmiş bir hayırsever olan Süreyya Paşa’yı, Kadıköylülere hizmetleriyle anıyoruz…

Kadıköy'de şehrin kültür hayatını çağdaşlaştırmak ve zenginleştirmek için müzik ve sahne sanatlarına uygun bir bina yapmaya karar veren Süreyya Paşa, yapımına giriştiği binayla ilgili anılarında, binayı yaparken sinema, tiyatro ihtiyacını karşılamakla beraber, Kadıköy'e bir şeref vermeyi de düşündüğünü belirtir. Paşa, inşaatı 3 yıl süren binayı yaptırırken, binanın estetik olması, tüm tiyatro opera ihtiyaçlarını karşılaması ve örnek olarak gösterilmesi için Avrupa ülkelerinde bulunan ünlü tiyatro opera binalarını gezer. Böylece Süreyya İlmen Paşa, fuayesini Paris'in Şanzelize Tiyatrosu'nun fuayesinden, iç bölümlerini ise Alman tiyatrolarından örnek alarak tasarlar ve adını verdiği Süreyya Sineması ve Operası’nı yaptırır. 6 Mart 1927’de Belediye Başkanı Muhittin Bey’in açılış konuşması ve seçkin davetlilerin katıldığı törenle Süreyya Operası açılır.

KADIKÖY’DE OPERA HAYALİ…
Süreyya Paşa, opera temsillerine uygun bir bina yapmayı amaçlasa da, Süreyya Operası’nın sahne bölümü yapılamadığı, gerekli teknik donanım tamamlanamadığı için burada hiç opera oynanamaz. Bu nedenle bina kültür sanat hayatımıza “sinema” olarak yerleşti ve Kasım 2005’e dek de Süreyya Sineması olarak işletildi. Süreyya Paşa'nın girişimiyle burada opera gösterileri düzenlemek için kurulan Süreyya Opereti Topluluğu da temsillerini hep Süreyya Binası tam olarak bitirilmediği için Beyoğlu'ndaki Fransız Tiyatrosu ile Kadıköy'deki Apollon Tiyatrolarında sahneledi. Böylece Süreyya Paşa'nın ilk başta binayı yaparken gerçekleştirmeyi düşündüğü “opera” amacı kısmen gerçekleşmiş oldu. 1927-1950 arasında sinema olarak kullanılan bina, 1950’de Süreyya İlmen Paşa'nın ölümüyle kültür hizmetlerinde kullanılmak şartıyla Darüşşafaka Cemiyeti'ne verildi. Daha sonra da Kadıköy  Belediyesi binayı cemiyetten 49 yıllığına kiralayarak, Süreyya Paşa'nın amacına, ideallerine ve hatırasına uygun biçimde Opera Binası'na dönüştürdü. Tarihi Süreyya Binası, Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası olarak 27 Ekim 2007’de kapılarını bir kez daha sanata, sanatçıya ve sanatseverlere açtı. Kadıköy Belediyesi 80 yıl aradan sonra Süreyya İlmen Paşa'nın “Kadıköy’de Opera” hayalini gerçekleştirmiş oldu…
Süreyya İlmen’in  6 Mart 1927’de açılan, 7 Mart 1947’de 20 yılı geride bırakıp 21. yaşını kutlayan Süreyya Operası’nın 21. yaşı şerefine, “Kadıköylülerimize Bir Şükran Hatırası: 1947 SÜREYYA TAKVİMİ” adlı bir kitapçık bastırmıştı. Süreyya Paşa , bu opera binasını nasıl açtığını şöyle anlatıyor: “1923 senesinde ben ne yapıp yapıp derin bir hamiyet hissiyle memleketimizde eşi olmayan Süreyya Sineması’nı inşaya başladım. Maksadım para kazanmak olsaydı hiç şüphesiz ki aynı masrafla bu abideyi Beyoğlu’nda pek güzel inşa edebilirdim. Ben aynı zamanda Kadıköylülerimizin sinema ve tiyatro ihtiyaçlarını temin etmekle beraber Kadıköy’ümüze bir şeref vermeyi de düşünmüştüm. Binada tavanın ortasına bir daire içinde “Tiyatro mektebi edebdir. Musiki ruhun gıdasıdır.” Ve dört köşesine de “geliniz, görünüz, anlayınız, ibret alınız” yazdırttım. Nihayet 1927 senesi Mart’ının altıncı günü Şehremini Sayın Muhiddin beyefendinin nutuklarıyla resmi küşadı icra edildi. Sahnesi 1933 senesinde yapıldı. Türkiye’nin en büyük sahnesidir.”

BİNA BULAMAYINCA, YAPTIRDI
Süreyya Paşa’nın torunlarından Dr. Şehvar Çağlayan da Süreyya Operası’nın kurulmasının ilginç öyküsünü şöyle anlatıyor;  “Herkes sinema diyor ama aslında orası opera binasıdır. Süreyya’nın öyküsü İstanbul’un işgal altında olduğu günlere uzanıyor. Darüşşafaka Derneği, 1922’de Kadıköy’de Eğitim Bakanlığı'nın okullara ödenek vermemesi nedeniyle kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalan okulların yararına Apollon Tiyatrosu’nda büyük bir müsamere düzenlemek istedi. Ancak kilisenin Süreyya İlmen'den yüklü bir para istemesi üzerine onuru kırılan Paşa babamız, Kadıköy'e modern bir sinema ve tiyatro binası yapmaya karar verdi. İşte hikâyesi budur…”

YOĞURTÇU’NUN İLK MİMARI
Süreyya Paşa’nın Kadıköy hizmetleri opera ile sınırlı değil. Kadıköy Hilal-i Ahmer Cemiyeti (Kızılay) başkanıyken halktan toplanan yardımlar sayesinde 1923’te Yoğurtçu çayırını kurutarak, dere kenarına bir rıhtım inşa etti, Moda ile Yoğurtçu'yu sahil yolundan birleştirmeye başladı. Daha sonra Kadıköy Belediyesi yapılan işleri üstlenerek, Yoğurtçu Parkı’nı açtı. Süreyya Paşa, Tesisi Mekatip Cemiyeti’nin (Okullar Derneği) de başkanlığını yapmıştı. Bu cemiyet Kadıköy'de devletten yardım görmeden, okul ve kütüphane gibi eğitim amaçlı tesisler yaptırmak için kurulmuş bir vakıf olarak faaliyet gösteriyordu. Süreyya Paşa bu cemiyetin başkanıyken birçok yeni okulun kurulması için çalıştı, 1923’te Kadıköy Sultanisi'nin (Erkek Ortaokulunun) bahçesine çok sevdiği merhume halasının adına, 200 kadar öğrenci eğitme kapasitesi olan Zehra Hanım Paviyonu’nu yaptırdı.

KADIKÖY’E SU VE TRAMVAY GETİRDİ
Süreyya Paşa, Üsküdar Vilayeti Başkanı iken de Üsküdar ve Kadıköy tramvaylarını yaptırdı, 1927’de Üsküdar-Kadıköy ve Havalisi Halk Tramvayları şirketini kurdu. Üsküdar ve Kadıköy'ün elektriğe kavuşması için girişimlerde bulundu. Haydarpaşa tren yolu üst köprüsü inşaatının başlanmasına öncülük etti. 1924’te, o zaman yaklaşık 50 bin nüfuslu ve Anadolu'nun en büyük şehirlerinden olan Kadıköy'e gerekli olduğuna inandığı iskele meydanının düzenlenmesi için girişimlerde bulundu. Halkın temiz su içmesini sağlamak için Kayışdağı suyunun Kadıköy'e getirilmesine katkı sundu. Kanalizasyon yapılması için Belediyeyi teşvik etti, hatta masrafın bir kısmını kendisi üstlendi. 1920'li yılların sonunda Moda'yı güzelleştirmek için tasarladığı planı uygulamaya Moda'daki iskeleyi üst caddeye bağlayan bir merdiven yapmakla başladı. Belediyeye bu fikrinden söz ettiğinde ihaleyi alması öngörüldü. O sırada inşaat halinde olan Süreyya Sineması’nın mimar ve mühendisi olan Kavafyan Bey’e, hazırda bulunan inşaat malzemesinden faydalanarak merdiveni yaptırdı. Bu merdivenler, 1200 Liraya mal oldu. Bu paranın yalnızca yarısını alabildi, gerisini cebinden ödedi.
Etiketler; Süreyya Paşa

ARŞİV