Kadıköylüler’le buluşan gazeteci-yazar Bekir Coşkun, ‘Türkiye dibe vurdu, sözün bittiği yerdeyiz’ diyerek, ‘Artık salonlardan çıkmalıyız, Cumhuriyet mitingleri tekrar başlamalı’ çağrısında bulundu. Ressam Hasan Rastgeldi’nin, Bekir Coşkun’un köşe yazılarından ilham alarak hazırladığı ‘Yazının Rengi’ adlı sergi de aynı gün CKM’de açıldı.
Kadıköy Belediyesi Caddebostan Kültür Merkezi’nin 2012 söyleşileri başladı. Yeni yılın ilk söyleşisinin konuğu gazeteci-yazar Bekir Coşkun oldu. 7 Ocak cumartesi günü Kadıköylülerle buluşan Coşkun, CKM Büyük Salon’u dolduranların yoğun sevgi gösterileri ve akışları arasında salona geldi. Konuşmasına Kadıköy’ün kendisinde özel bir yeri olduğunu, çünkü denizi ilk kez burada gördüğünü vurgulayarak başlayan Coşkun, Kadıköylülere “İyi ki siz varsınız…” diye seslendi. Coşkun, “Denizi ilk gördüğüm Kadıköy’e bakıyorum şimdi ama deniz durgun. Oysa sizler deniz gibi dalga dalga olmalısınız. Mustafa Kemal’e sözümüz var. Hele ki Atatük’ün, Kadıköy’ün kızları asla durgun olmamalı” dedi. İyi bir kaleme olduğu kadar güçlü bir mizah yeteneğine de sahip olan Coşkun, salondaki ışığın gözünü alması üzerine “Işığı bana değil Türkiye’ye yöneltin!”’ deyince salondan büyük bir alkış koptu.
‘SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİZ’
Kadıköy’e gelirken ne konuşacağını tasarlamadığını çünkü “sözün bittiği yerde olduğumuza” işaret eden Bekir Coşkun, “8 yıldır konuşuyoruz, bir faydası olmadı” diyerek son yıllarda Türkiye’nin başına gelenleri özetledi. Coşkun, “Köylerden şehirlere göç edenler, buralarda umduklarını bulamadılar ve şehrin varoşlarında küskünler tabakası oluştu. Sonra ‘Badem’ bir parti kurdu ve Türkiye’de 2 şeyi çok akıllıca kullandı; din ve toplumun sahtekarlığı/avantacılığı… Badem, nohut/kömür veriyor, oy alıyor. Biz başlara ne olduğunu farkında değildik. Hürriyet’te iken bir gün Emin Çölaşan beni arayarak ‘seni kovacaklar’ dedi. Ertesi gün kendisi kovuldu. Sonra da ben… Bu, gazetecilere yansıyan ilk belirtilerdi, biz anlayamadık. Meğer üzerimize büyük bir karabasan geliyormuş” diyerek, özeleştiride bulundu. Şu an ülkenin içinde bulunduğu durumun, sıradan bir durum değil “büyük bir tasarım” olduğunu savunan Coşkun, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un tutuklanmasına da değinerek, “Artık anladık ki bunlarda vicdan da yok, merhamet de insanlık da…” ifadesini kullandı. Hapiste bulunan gazeteci arkadaşı Mustafa Balbay’a ilişkin düşüncelerini paylaşan Coşkun, “Benim arkadaşım mı darbe yapacak?! Mustafa’ya silah verseniz ya kendini vurur ya Hikmet Çetinkaya’yı!” diye espri yaptı. Coşkun “Mustafa’nın hapiste olması çok komik. İlker Başbuğ, düzgün bir insan, onurlu bir Türk generali ve eminim ki hepimiz kadar demokrat. Onun ‘silahlı terör örgütü kurmak’ suçuyla tutuklanması da artık Ergenekon’un iflas ettiğini gösteriyor. Acaba bu iktidara kızan bir iki hakim özellikle mi bu kararı aldı, imam duvara tostlasın diye…” diye konuştu.
‘KADIKÖY, TÜRKİYENİN NURU…’
“Türkiye dibe vurdu. Artık uyanmazsak daha da kötü olacak” uyarısında bulunan Bekir Coşkun, “Ne yapmak gerekir?” sorusuna şu yanıtı verdi; “Artık bu salonlardan çıkmalıyız. Çocuklarımızın çağdaş, özgür kimlikli bireyler olmalarını istiyoruz. Bunun kavgasını biz vermeyeceğiz de kim verecek? Tepkinizi gösterin. CHP’den daha iyi bir parti isteyin. Siz Kadıköylüler, belediye başkanınızın yakasına yapışın, daha iyi hizmet isteyin. Kadıköy, Türkiye’de en iyi belediye hizmetlerinin verildiği ilçe ama bana göre yetmez. Kadıköy öyle bir şey yapmalı ki tüm Türkiye Kadıköy’ü konuşmalı. Kadıköy, Türkiye’nin nuru…”
‘ATATÜRK’ÜN KIZLARINA GÜVENİYORUM’
“Çuvaldızı biraz da kendimize batıralım” diyerek sözü, köşe yazarlığı yaptığı Cumhuriyet Gazetesi’ne getiren Bekir Coşkun, “Okurlar olarak daha iyi bir Cumhuriyet Gazetesi isteyin” çağrısında bulundu. Bekir Coşkun, sözlerini şöyle sonlandırdı; “Bu konuları biz hep kendi kendimize anlattık durduk. Karşı görüşlü olanlara da gidin, onlara da anlatın. ADD, ÇYDD… Daha büyük işler yapmalı, onlara yardımcı olun. Eğe sizler aydın olarak gerekeni yapmazsanız hiçbir şey değişmez. Bu salonlardan çıkalım artık!” Konuşmasının ardından salonda bulunan oyuncular Levent Kırca, Ayten Gökçer ile şarkıcı Yonca Evcimik’i sahneye davet eden Coşkun, daha sonra da soruları yanıtladı. Coşkun, kadınlarla ilgili bir soruyu şöyle yanıtladı: “Bunlar kadınlardan korkuyorlar. Kadınlar zekidir, yaratıcıdır, kadınlar yüce varlıklardır. O nedenle bu toplantının adı Atatürk’ün kızları... Erkeklere güvenim yok, Atatürk’ün kızlarına, kadınlarına güveniyorum.” Bekir Coşkun, Cumhuriyet mitingleriyle ilgili bir soru üzerine de “Bu mitingler tekrar başlamalı. Parlamentodaki muhalefet ancak tiyatro olur. CHP’nin artık parlamento dışına çıkmasını talep ediyorum. Beni destekleyin” dedi.
Yazıların tuvaldeki yansıması…
Ressam Hasan Rastgeldi’nin, Bekir Coşkun’un köşe yazılarından ilham alarak hazırladığı “Yazının Rengi” adlı sergi de aynı gün CKM’de açıldı. Coşkun'un son 1 yılda kaleme aldığı 22 yazısını yağlıboya tablolarına yansıtan Rastgeldi, “Bekir ve ben, iki kuzen olarak yazının rengini yarattık” dedi. Açılışına Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, sanatçılar Müjdat Gezen, Ediz Hun, Leman Sam, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç, Cumhuriyet Gazetesi yazarı Erdal Atabek, Milliyet Gazetesi yazarı Melih Aşık'in de aralarında bulunduğu çok sayıda ünlü kişinin katıldığı sergi, 17 Ocak’a kadar CKM Giriş Katı’nda ziyarete açık olacak.