Beykent Üniversitesi öğrencisi Tuğba Sezer, yüksek lisans tezi için Kadıköy’deki graffitileri inceledi
Alper Kaan YURDAKUL
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde lisans eğitimini tamamlayan Tuğba Sezer, Beykent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nün İletişim Sanatları ve Tasarımı bölümünde yüksek lisans öğrencisi. Sezer, tam adı “Görsel İletişimde Graffiti Kullanımının Toplum İçin Sanat Bağlamında İncelenmesi” olan yüksek lisans tezinde Kadıköy’de bulunan graffitileri inceledi. Aktivist eylem içeriklerini bünyesinde barındıran graffitiyi, insanlık tarihi kadar eski geçmişi ve geleceğin etik ve estetik değerlerini içinde taşıyan yenilikçi yapısı nedeniyle incelediğini söyleyen Sezer, Kadıköy’de bulunan graffitilerin diğer bölgelere göre daha toplumsal olduğunu ve birçok sosyal sorumluluk projesinin graffitilerle duvarlara resmedildiğini dile getirdi.
“SOKAĞIN DİLİ”
Tuğba Sezer, tez yazması gerektiğini öğrendikten sonra ne hakkında yazacağını düşünmek için Kadıköy’de bir kafede kahve içmeye giderken, ilgisini çeken bir graffitinin önünde fotoğraf çektirmiş. Kafeye oturduktan sonra, sokakta ilgisini çeken o resimlerin bir dili, bir anlamı olması gerektiğini düşünmüş ve araştırmaya başlamış. Sezer için merak olarak başlayan graffiti konusu araştırdıkça daha da ilginç hale gelmiş. Tez çalışmasına graffitinin ne olduğunu ve tarihini araştırarak başlayan Sezer, sonrasında Kadıköy sokaklarını gezerek graffitilerin fotoğraflarını çekmiş.
Gülerek kendini çekmeyi de ihmal etmediğini söyleten Sezer, çektiği fotoğrafların altında imzası bulunan graffitistlerle (graffiti yapan kişi) iletişim kurmaya çalışmış. Çalışmayı yapmadan önce graffitistlerin aykırı ve daha çok eğitimsiz insanlardan oluştuğunu düşünen Sezer’in fikirleri çalışmayı yaptıktan sonra değişmiş. Tezin oluşum sürecinde birçok graffitistle röportaj yapan Sezer, grafitinin çoğunlukla gizli ve illegal yapılan bir eylem olması nedeniyle röportajları çoğunlukla sosyal medya üzerinden yapmış.
“KADIKÖY’ÜN DİLİ TOPLUMSAL”
Kadıköy’de bulunan graffitilerin, diğer bölgelere göre daha toplumsal olduğunu söyleyen Sezer’in, en çok Nobel Barış Ödüllü Malala’nın hayatını ve başardıklarını konu alan belgeselden ilham alınarak, Türkiye’de kız çocuklarının okutulması ve okula devam edebilmesi konusunda davranış değişikliği ve kamuoyunda farkındalık yaratmayı amaçlayan “Kızlara Ses Ver” kampanyası kapsamında Kadıköy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne yapılan graffitiler ilgisini çekmiş. İllegal alanda kendine yer bulmaya çalışan graffiti sanatının ve bu sanatın kimi zaman numunelik örnekleri, kimi zamansa müzelik şaheserlerinin çoğunlukla günlük yaşam içinde eriyip gitme tehlikesiyle yüz yüze geldiğini belirten Sezer şöyle devam etti: “Günümüzde graffiti sanatının gerek sosyal sorumluluk projeleriyle gerekse ticari amaçlı etniklilerle popülerliğinin arttığı önemli bir gerçek. Bir zamanlar toplumun alt kültürünün birebir yansıması olan, şimdiyse toplumun her kesiminden gençlerin duygu ve düşüncelerini yansıtan graffitiler, bu sanatın toplumu daha fazla yansıtır bir niteliğe kavuşmasına aracılık ettiler. Diğer yandan da geleceğin yetişkinleri olarak toplum liderliğini üstlenecek olan ruhen ve fikren sancılı gençlerin, topluma vermek istedikleri mesajları göstererek, bu mesajların analiz edilmesi gerekliliğini göz önüne serdiler.”