Yıllar evvel, Cumhuriyet Gazetesi’nde muhabirlik yaparken, gazetenin haftalık dergisi Cumhuriyet Bilim Teknik (CBT) dergisinde bir yazıya denk gelmiştim. Derginin ilginç sorulara ilginç yanılar temalı bölümünde meraklı ve maceracı ruhlu bir okur, öldükten sonra fosilleşmek isteğini dile getiriyor ve hatta bu konuda dergi ekibinden yardım talep ediyordu. Bu efsane soruya gelen yanıt ise özetle şu mahiyette idi; bu okura sık sık volkanik bölgelerde piknik yapması tavsiye ediliyor, böylelikle olası bir lav akışı altında kalarak ölmeyi başarabilirse, gelecekteki bilim insanlarını heyecanlandırabilecek bir şekilde fosilleşebilme ihtimalinden bahsediliyordu…
Bu eğlenceli örnekten de anlaşılacağı üzere, CBT, bilimin akademik ve ciddi yüzü olduğu kadar eğlenceli yanlarına da kucak açmış, 30 yıl kesintisiz yayımlanarak zorlu bir başarıya imza atmış bir dergi idi. Fakat, okurlarının müdavimi olduğu bu nevi şahsına münhasır bilim dergisinin yayın hayatına, gazete yönetimi tarafından 2015 yılının Aralık’ında, 1501. sayısının yayınlandığı gün son verilmişti.
Başta derginin kurucusu, yazarı Orhan Bursalı olmak üzere CBT’nin deneyimli kadrosu da , yanlarına yeni isimler de alarak yola devam karar aldılar ve CBT kapandıktan 1.5 yıl sonra -okurlara bir sürpriz niteliğinde- 2016 yılının 1 Nisan günü ‘’Herkese Bilim Teknoloji’’ (HBT) dergisini yayınlamaya başladılar. Yayın danışmanlığını Orhan Bursalı, Yayın Yönetmenliğini Özlem Yüzak’ın üstlendiği, bilim ve teknolojiyi toplumun tüm katmanlarına yayma amacıyla yola çıkan derginin yayın yönetmen yardımcılığı görevini Reyhan Oksay, görsel yönetmenliğini ise Tüles Hasdemir yapıyor. Kendini ‘’Türkiye’nin bilim, kültür ve eleştirel düşünce platformu’’ olarak tanımlayan HBT; bilim, tekno-yaşam ve inovasyon konularında evrensel nitelikte yayın yapıyor.
BİLİME DAİR HERŞEY…
Biz de yayın merkezi Halitağa Caddesi’ndeki bir işhanında bulunan HBT’yi ziyaret ederek Orhan Bursalı ile konuştuk.
Fikir olarak tabi ki devamı… CBT bilime ve teknolojiyi Türkiye'de yaygınlaştırmak ve Türkiye’yi bir bilim ülkesi haline getirmek için çabalayan bir dergiydi. Türkiye'de ulaşabildiğimiz halk kitlelerini dünyada olup bitenler konusunda haberdar ediyorduk, önemli konuları aktarıyordu yok yani dünyayı ayaklarına getirmeye çalışıyorduk. Ayrıca CBT’de Türkiye'nin bir akademik forumu niteliğini taşıyan tartışma sayfalarımız vardı. Türkiye'de bilimin gelişmesi için destek verip, yanlışları eleştiriyorduk. Ülkenin ulusal bir bilim ve teknoloji politikası olması gerektiği konusunda yayınlarımız vardı.
Biliyorsunuz gazete (Cumhuriyet), bu dergiyi mali sorunları öne sürerek kapatmak zorunda kaldı. Sonrasında yeni bir dergiye çok fazla sıcak bakmamıştım başta, kendi projelerim, kitap çalışmalarım vardı. Fakat genç bir nesil geldi ve bizi bu konuda iteklediler. ‘Biz bu dergiyi kapatamayız, bunu yeniden çıkartalım’ diye önerip destek verdiler. Keza yazarların da desteğini alınca yeni bir dergi için kolları sıvadık.
Haftalık bir dergiyi ayakta tutmanın zor olacağını az çok biliyorduk zaten. Fakat gerekli destekleri ve satış olasılıkları da hesap ettik, tahmin ettiğimiz gibi gitmesi durumunda ayakta kalabileceğimizi gördük ve girdik bu işe. Hedefimiz 10 bin satış rakamına ulaşmak.
Evet ama ikisi ayrı şeyler. Dergide yayımladığımız yazıları portala koymuyoruz. Portalda daha ziyade güncel birtakım bilimsel gelişmeleri izliyor ve yayınlıyoruz. Bu portalı, Türkiye ve dünya biriminin kalbinin attığı bir yer haline getirmeye çalışıyoruz.
24 sayfalık haftalık bir dergi. CBT’den beri bizimle olan Doğan Kuban hoca başta olmak üzere çok değerli yazarlarımız var. Dünyada ve Türkiye'de bilim ve teknoloji dünyasında olan biteni izleyip sayfalarımızı aktarıyoruz.. Hem akademik çalışmalara, çevirilere, yazılara, hem de güncel bilim ve teknoloji konularına, röportajlara yer veriyoruz. Mesela 10 Kasım Cuma günü çıkacak olan yeni sayımızda, Atatürk’ün ölüm yıldönümü vesilesiyle Mustafa Kemal ve bilim temalı yazılarımız olacak. İklim değişikliği ile ilgili sabit bir köşemiz var zira bu konu dünyanın ve Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri. Bilim ve beslenme, güncel tıp, kitap tanıtımı, hayvanlar dünyası, ilginç sorular gibi sayfalar var. Ayrıca üniversitelerin sayfaları var, onlar kendi içeriklerini hazırlıyorlar.
GENÇ BİLİM OKURLARI
Henüz hepsine ulaşamadıysak da, Türkiye’de meraklı bir okuyucu kitlesi olduğunu biliyoruz. 1 sene içinde 10 binin üzerine okuyucuya temas edebilmek niyetindeyiz. Amacımız daha çok genç kitleyi bilim okur yazarı yapmak. Çünkü bilim, bilimsel düşünce çok önemli bir şey. İnsana analiz etme ve olayların arka perdesini görebilme yeteneği kazandırıyor. Eğer nasıl bir dünyada yaşadığımız konusunda bilgilenmek istiyorsanız bizim dergi uğramanız gereken bir yayın organı.
Evet tabii, amacımız herkese ulaşmak. Popüler bir dil kullanmayı ve anlaşılmayı ne kadar başarıyoruz bilemiyorum ama mümkün olduğu kadar öyle bir çaba içinde olduğumuzu söylemek isterim.
Farklı bir dünya ile tanışır… Kullandığı nesnelere, çevresinde olan bitenlere, insanlara, her şeye farklı bir gözle bakmaya başlar. Ve kendine şu soruyu sorması çok önemlidir; Ben bunca zaman bu konulara niye uzak kaldım? Ki pek çok yeni okurumuz bunu söylüyor.
Gazetelerde bilim adı altında telefon araba gibi teknolojik ürünlerin pazarlığını görüyoruz. Oysa i dünyanın dört bir tarafından, her gün yüzlerce bilim ve teknoloji haberinin yayıldığı günümüzde bu haberleri takip edebilmek bunun dışında bir gazetecilik gerektiriyor. Maalesef ki gazetelerimizde bilim haberleri eksik. Dünya çapında bilim dünyasında çalışan yaklaşık 6 milyar insan var. Bunların çalışmaları gündeme düşüyor, yabancı basında haber oluyor ama Türkiye bu haberlerden bihaber! 30 yıllık deneyimle bu haberleri içerik olarak doğru bir şekilde izleyen ve yayınlayan tek dergi olduğumuzu söyleyebilirim.
Türkiye'nin geleceğinin bir bilim ülkesi olmakta yattığına inanıyoruz. Şöyle bir örnek vereyim; hepimiz telefon kullanıyoruz değil mi? Türkiye'de her yıl 4-5 milyar lira telefona para veriliyor, ithal ediyoruz yani. Biz tüketen bir ülkeyiz maalesef. Kim üretiyor peki? Mesela Kore. Bilim ve teknoloji ülkesi olmayı başarabilmiş bir ülke Kore. Türkiye bunu henüz beceremedi. Türkiye, bilim ve teknolojide üretici olmalı. Ülkemizin ekonomik sorunları ancak bu şekilde çözülebilir. Bunun için de bilim ve teknoloji üretim politikalarının geliştirilmesi gerek. Bilimsel düşünme, analiz yapmak, akıl yürütme em herkes lazım zaten. Bunlar olmadan siyasete doğru düzgün yapamazsınız.
BİLİM VE ATATÜRK…
Bilim ve akıl çok önemli Atatürk bunu bize miras olarak bıraktı biliyorsunuz. O bize hiç bir dogma miras bırakmadı, bilimi miras bıraktı. Hatta kendi söylediklerinin bilimle çatışması halinde bilimin tercih edilmesi gerektiğini bile söylemiş biri. Biz de onun bu rehberliğinde ve izinde ilerliyoruz. Kalıcı tek şeyin bilimsel gerçekler olduğuna inanıyoruz.
Gelişmiş bütün güçlü ülkelerin ciddi bir bilim ve teknoloji üretimleri var. Bilim Yoksa hiçbir şey yapamazsınız, sadece satın alan ve tüketen bir ülke olursunuz. Bu konuda da demin söylediğim gibi ulusal bir politika izlenmesi şart.
‘’EĞİTİM ÖZGÜR OLMALI’’
Biraz zor tabi… Hükümet cari açığın ve bu zorlukların üstesinden gelmek için bilim ve teknoloji üretimi yapmak gerektiğinin farında ama bilim üretecek olan üniversiteleri kesip biçiyorlar! Üniversitelerde bilimsel düşünce olmaması halinde bilim üretilemeyeceği bilinmiyor. Yahut biliniyor da, gerekleri yerine getirilmiyor. Kendilerine bağlı kişileri rektör, dekan olarak o görevlere atadıkları sürece üniversitelerde bu sorunlar biraz zor çözülür. Üniversitelerin bilim üretebilmesi için özgür düşünce olması lazım. Akis takdirde Türkiye'nin yaratıcı değerleri kendilerini gerçekleştirebilecekleri diğer ülkelere giderler, yurtdışına kaçarlar ki zaten öyle bir süreç yaşıyoruz maalesef.
KADIKÖY’DE BİLİM KONUŞULACAK
Ben ve eşim Moda-Bahariye tarafında yaşıyoruz. Ekibimdeki arkadaşların çoğu da Kadıköy'de. Biz yıllarca, Cumhuriyet gazetesinde önce Cağaloğlu’na sonra da Şişli'ye gittik hergün. Çok yorucu bu. Şimdi kendi ilçemizde çalışıyor olmak büyük zevk.
Kadıköy insanların kendilerini daha özgür hissettikleri bir ilçe. Bizim açımızdan da hem yaşamak hem çalışmak için vazgeçilmez.
Öyle bir düşüncemiz var. Daha önce zaten okurlarımızla buluşmalar yaptık farklı yerlerde. Beşiktaş’ta bilim konuşmaları düzenlemiştik. Bunun bir ayağını Kadıköy’e taşımak istiyoruz. Ayda 1 kez yapılacak bilim konuşmaları serisi planlıyoruz.
Gazete Kadıköy’ü takip ediyoruz. Uzun zamandır yayınlanan bir gazete odluğunu biliyoruz. Sizleri tebrik ediyorum. Kadıköy için gerekli bir gazete bu. HBT olarak gazeteniz sayfalarına konuk olmaktan memnunuz.