Kadıköylü Ali Canip Yöntem’in 50. Ölüm Yıldönümü

Okurumuz Celal Yılmaz, "amatör bir edebiyat sevdalısı" olarak, Kadıköylü edebiyatçı Ali Canip'i yazdı...

06 Kasım 2017 - 10:19

'Yeni Lisan ve Milli Edebiyat' akımının öncülerinden, şair, yazar, akademisyen ve devlet adamı Ali Canip Yöntem (D. 1887 - Ö. 25 Ekim 1967), Kadıköy, Sahrayıcedit mezarlığındaki çiçeklendirilmiş aile kabrinde anıldı (*).

“Nisan 1911’de üç genç adam beyanname niteliğindeki bir yazıyla, milletlerinin kaderini etkileyecek bir hareketi dilden, Türkçe’den başlattılar” (ı).

'Yeni Lisan ve Milli Edebiyat' akımın başlamasının temelinde, 20. Yüzyılın başlarında Osmanlı Devletinin içinde bulunduğu Siyasi, Sosyal, Fikri ve Edebi sebepler vardır. 1911 yılında, idealist üç dava adamı Ali Canip Yöntem, Ziya Gökalp ve Ömer Seyfettin, bir fikir, sanat ve kültür ortamı meydana gelen Selanik'te, Genç Kalemler Dergisinin çevresinde başlattıkları hareketle, Yeni Lisan ve Milli Edebiyat kadar, Türk düşünce hayatını da derinden etkilemişlerdir.  

Buradaki ilk adım Ali Canip’tendir. “Ayrıca onun önünde, Ömer Seyfettin gibi çok zeki ve yetenekli bir sanatkar, Ziya Gökalp gibi çok üstün kabiliyetli bir teorisyen bulunmaktadır. (…) Ali Canip'e göre milli bir edebiyat, tabii ve kaçınılmaz bir vakıadır. Bu da ancak milli bir dille gerçekleşebilir. Çünkü 'lisan edebiyatın temelidir'. Bu temel sağlam olmalıdır" (…) Ali Canib’in Milli Edebiyat anlayışı şöyle belirti- lebilir:

Dil Şuuru: Eserlerde kullanılan dil zengin, temiz ve açık bir Türkçe olmalıdır.

Estetik Hassasiyet: Meydana getirilecek eserlerin seviye bakımından üstün olması şarttır. Ali Canip bunlara ‘yüksek eserler’ demektedir.

Yenilik İhtiyacı: Bu eserlerde orijinallik ve millilik olmalıdır. Bu eserler, toplumu şuurlandırmalı, diğer milletlere tanıtmalı, toplumun bütün değerlerini oluşturucu, temsil edici, ve devam ettirici nitelikte olmalıdırlar” (ıı).

Hareketin öncüleri idealist üç genç, halkın günlük Türkçe konuşma dilinin, genelde halkın anlayamadığı yazı dilinde de kullanılmasını işaret ediyorlardı. Yeni Lisancılar, mevcut yazılı edebiyat dilinin bırakılıp (ki çoklukla Farsça, kısmen de Arapça ve Fransızca karışımı), o zamanlarda en anlaşılır Türkçe olan, zamanın başkenti İstanbul'daki halkın konuşma Türkçesinin esas alınmasını öneriyorlardı. Ari Türkçe arayışına ve tasfiyeciliğe karşıydılar. Dilimize tamamen yerleşmiş, Türkçe söz dizimine uyumlu, Türkçe'de eşanlamlısı olmayan kelimeler yabancı kökenli de olsa kalmalı (sadece kelimeler), yerlerine yeni kelimeler uydurulmaya çalışılmamalıydı.

Önermekle kalmadılar aynı zamanda uyguladılar ve bu çok önemli hareket büyük bir başarıyla sonuçlandı. Bu başarının, Cumhuriyetle birlikte, Türkiye'nin çağcıl ülkeler arasında yer almasındaki ön katkıları yadsınamaz.

Ziya Gökalp, milli edebiyat akımına büyük katkıları sonrasında, resmi görevinden dolayı, İngilizlerin İstanbul’u işgalini takiben Malta’ya sürgün; akabinde Diyarbakır ve Ankara günlerini yaşamıştır. Teorisyenliğiyle milli bir devletin bütün kurumlarını çağcıl bir şekilde tanımlamış, bu hazırlıklar Atatürk’ün ve Cumhuriyetin icraatlarına büyük oranda yansımıştır (ı). Milletvekiliyken, 25 Ekim 1924’de hakkın rahmetine kavuşmuştur. Kabri, Divanyolu, II.Mahmut Türbesi Haziresindedir.

Ömer Seyfettin, son tespitlerle 503'e ulaşan (ııı) eserlerinin çoğunu, son yıllarında Kadıköy’de kaleme aldı, gencecik yaşta yaşamını yitirerek kuşdili Mahmut Baba mezarlığına gömüldü (06 Mart 1920). Yerine tramvay garajı yapılacağı gerekçesiyle de kabri Zincirlikuyu'ya nakledildi (1939).

Ali Canip Yöntem, Cumhuriyet döneminde uzun süre devlet görevinde eğitim, dil ve edebiyat konularında çalıştı. Atatürk'ün, çalışma gruplarından eksik etmediği, en güvendiği devlet adamları arasında yer aldı. Üç dönem Milletvekilliği yaptı. 26 Ekim 1967'de öldüğünde, vasiyeti üzerine, Kadıköy, Sahrayıcedit mezarlığına defin edildi.

İki Kadıköylü, Ali Canip Yöntem ile Ömer Seyfettin, diğer arkadaş çevreleriyle birlikte uzun yıllar aynı edebiyat ve milliyetçilik tartışmalarının içinde oldular, aynı okullarda ders verdiler. Son yıllarında Kalamış'ta, kiracı oldukları evleri birbirine çok yakın, iki eski can dostuydular. Hep de öyle kaldılar. Ali Canip Yöntem, "Ömer Seyfettin Hayatı-Eserleri" kitabında bu hususa geniş şekilde yer vermiştir.

Dil ve Edebiyat devrimcilerimizin, özellikle "Türk Dili Yılı" ilan edilen bu yılda, kurumsal olarak layıkıyla hatırlanmaları; sanat, edebiyat merkezleri ve etkinlikleriyle çok büyük atılım içerisindeki Kadıköy ile, ülkemizin gündeminde hak ettikleri yeri almaları ümidiyle.


Ali Canip Yöntem’in Kitapları (ıv): Şiir: Geçtiğim Yol (1334/1918);

Araştırma-İnceleme-Derleme: Millî Edebiyat

Meselesi ve Cenap Bey’le Münakaşalarım

1328-1329 (1918), Edebiyat (Liseler için

ders kitabı, 1340/1924), Epope (1927),

Leyla ve Mecnun (Fuzuli’den özet ve seçme,

1927), Naima Tarihi (1927), Ömer Seyfeddin:

Hayatı ve Eserleri (1935). Antoloji:

Türk Edebiyatı Antolojisi (1930).

(*) Öğrencisi, Rükzan Günaysu'nun hüzün dolu "Yitirilen Değer: Ali Canip Yöntem" yazısı için bkz. earsiv.sehir.edu.tr:8080/xmlui/bitstream/handle/11498/42305/001522161006.pdf?...1

...................................................................................................

Kaynakça:


(ı) Argunşah, Hülya 2011, Sunuş, 100. Yılında Yeni Lisan Hareketi ve Milli Edebiyat Çalıştayı Bildirileri, Türk Edebiyat Vakfı

(ıı) Ercilasun, Bilge, 2011, Milli Edebiyat Terimi ve Ali Canip, 100. Yılında Yeni Lisan Hareketi ve Milli Edebiyat Çalıştayı Bildirileri, Türk Edebiyat Vakfı


(ııı) Polat, Nazım Hikmet; 2015, Ömer Seyfettin Bütün Hikayeleri, YKY,

İstanbul, s.19

(ıv) Ali Canip Yöntem’in Kitapları bölümü ve biyografisi için bkz; http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/44364,turkiyeedebiyatharitasipdf.pdf?0


Metinde, Tahir Alangu'nun, 1968, "Ömer Seyfettin, Ülkücü bir yazarın romanı" kitabı ile, diğer kaynaklardan da yararlanılmıştır.

Üçlü Fotoğraf; http://edebice.net/wp-content/uploads/2013/04/yenilisan.png


ARŞİV