Kadıköy’ün Noel’i

Kadıköy Kültür Atlası’ndan Emre Muşazlıoğlu ile Noel kutlamalarını konuştuk. Muşazlıoğlu, “İstanbul’da eğlence hayatının merkezi Pera bölgesi olmasına rağmen Kadıköy, Noel ve yılbaşı kutlamalarının organize olarak düzenlendiği bir yerdi” diyor

30 Aralık 2020 - 11:41

Noel, her yıl dünyadaki Hristiyanların çoğunluğu tarafından Papa Gregorius’un 1582’de tertiplediği Gregoryen takvimine göre Hazreti İsa’nın doğum günü olarak kabul edilen 24 Aralık'ı 25'ine bağlayan gece kutlanıyor. Ancak Rus, Balkan, Ermeni Kilisesi gibi bazı Doğu Ortodoks Kiliseleri ise Jül Sezar'ın hazırlattığı Jülyen takviminde 25 Aralık'a denk gelen 6 Ocak'ı Noel olarak kabul ediyor. Özellikle 1950’li yıllardan önce ciddi bir Ermeni nüfusunun Kadıköy’de yaşadığını düşünürsek, Noel Kadıköy’ün tarihi açısından önemli bir yere sahip. Twitter’da Kadıköy’ün tarihi açısından önemli bilgilerin verildiği “Kadıköy Kültür Atlası” hesabının yöneticisi olan Emre Muşazlıoğlu geçtiğimiz günlerde yaptığı paylaşımlarla, 100 yıl önce Kadıköy’de Noel’in nerelerde ve nasıl kutlandığına dair paylaşımlar yapmıştı. Muşazlıoğlu’ndan özet olarak paylaştığı bilgileri okurlarımız için daha cömert açıklamasını rica ettik ve Kadıköy’de Noel kutlamalarının geçmişi üzerine söyleştik.

İŞGAL YILLARI

Muşazlıoğlu, tam yüz yıl öncesini düşündüğümüzde Noel kutlamalarının sönük geçtiğini söylüyor. Bunun sebebini İstanbul’un o yıllarda işgal altında olması olarak açıklayan Muşazlıoğlu, “Şehrin işgal günleri ve işgal askerlerinin Kadıköy meydan ve sokaklarında da gözüktüğü yıllar. Kadıköy’ün işgal yıllarındaki görünümünü, Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun 1920 Noel’inden birkaç ay önce yazdığı satırlardan az çok anlayabiliriz: ‘Kadıköy vapuru bir vakitler benim için bizim mahallenin başlangıcı gibi bir şeydi. Muayyen saatlerde bütün tanıdıklarıma orada rast gelirdim. Bu sefer ise tamamıyla aksine vapur, yedi kat yabancılarla doluydu. Etrafa bel bel bakınıyordum. Bir takım zenci ve Hintli askerlerden, İngiliz ve İtalyan subaylardan ve Türkçeden başka her türlü dilleri konuşan ne olduğu belirsiz insan kalabalığından başka bir şey göremiyordum.’ Ayrıca Noel ve yılbaşı gecelerinde içkiyi fazla kaçıran işgal kuvveti askerlerinin çıkardığı olaylarla ilgili elimizde vaka kayıtları da var. Bu dönemde kozmopolit eğlence hayatının sürdüğü Pera’da Noel akşamları eğlenceler tertip edilip, şehrin tanınmış otellerinde ve özellikle revaçta olan Beyaz Ruslara ait restoran ve eğlence yerlerinde kutlamalar yapılmaya devam etse de Kadıköy gibi merkezlerde kiliselerde tertip edilen dini ayinler ve evlerde yapılan kutlamalar dışında pek fazla şey yoktu.” diyor.

BAYRAM HAVASI

Zengin Levanten nüfusun yoğun olduğu Moda ve Mühürdar’daki köşklerde yemeklerin ve eğlencelerin tertip edildiğini söyleyen Muşazlıoğlu, o yılları şöyle anlatıyor: “İngiliz ya da Fransız kökenli Levanten ailelerin bazı kutlama yemeklerine elçilikten misafirlerinin dahi geldiklerini biliyoruz. Noel döneminin kutlama havasında geçmesindeki en etkin rol aslında yabancı okullar. Fransız, İtalyan ve Rum okullarının tatil olması bile başlı başına Kadıköy’ü bir bayram havasına sokmaya yeterli diye düşünüyorum. Sadece Saint Joseph Mektebi’nin 1905 yılında 479, 1912 yılında 269’u Müslüman olmak üzere 693 öğrencisi var. Fenerbahçe’deki Misyon okullarıyla birlikte, Kadıköy’deki birçok okulun tatilde olması, binden fazla öğrenci çocuk demek ki bu aslında Kadıköy’ün kış mevsiminde sosyal havasını, ekonomik faaliyetlerini değiştiren bir olay. Fransız okullarında Paskalya ve Noel gibi önemli günlerde bu tatil uygulamasının gayrı resmi olarak 80’li yıllarda devam ettiğini hatırlıyorum.”

1900'lerin başında Fenerbahçe'deki rahipler

SÜSLEMELER VE HEDİYELER

Cumhuriyet sonrası farklılaşan sosyal hayatın ev dışı eğlence ve kutlamaları da beraberinde getirdiğini ifade eden Muşazlıoğlu, İstanbul’da eğlence hayatının merkezinin Pera bölgesi olmasına rağmen, Kadıköy’ün halen yoğun olan Hristiyan nüfusuyla Noel ve yılbaşı kutlamalarının organize olarak düzenlendiği bir yer olduğunu vurguluyor ve devam ediyor: “İstanbul bölgesinin tanınmış otellerinde olduğu gibi Kadıköy’de de dönemin Belvü gibi bilinen otellerinde ve vapur iskelesinin üst katında bulunan gazinoda yemekli geceler düzenlenirdi. Şekerciler ve oyuncakçılar başta olmak üzere dükkan vitrinleri Noel ve yılbaşı temalı süslenir, çam ağacı ve kırmızı rengin hakim olduğu süslemeler görünürdü. 1931 yılında Coca Cola’nın bir reklamı için yaratılan Noel Baba teması, sonrasında tüm dünyanın benimsediği bir görsel olmuş, Noel ve yılbaşı kutlamalarının vazgeçilmezi olmuştu. Henüz 30’lu yıllarda Moda Deniz Kulübü’nde çocuklar için düzenlenen yılbaşı eğlencelerinde Noel Baba’nın da yer aldığını ve çocuklara hediyeler dağıtıldığını biliyoruz. Hatta Moda Deniz Kulübü’nde çocuklar için ayrıca bir yılbaşı çocuk balosu düzenleniyor, Noel Baba kıyafeti giymiş animatörler çocukları eğlendiriyordu.”

1900'lerin başında Yeldeğirmeni Sainte Euphemie Okulu'daki Rahibeler ve Öğrenciler

ÇAM AĞACI MERAKI

Kadıköy’de Noel yortusunun olduğu hafta boyunca Müslüman esnafın da dükkanlarını süslediğini, ailelerin çocuklarına hediyeler aldığını ve imkânı olanların çam ağacı edinip süslediğini söyleyen Muşazlıoğlu, o yıllarda Kadıköy’de süren sosyal yaşama dair şu örneği veriyor: “Özellikle çam ağacı edinme ve süsleme merakı sonunda belediyeleri çam ağacı kesmeye de satmaya da yasak getirme boyutuna getirmiş. Dönemin bir gazetesinde çıkan karikatürde Kadıköy’de belediyenin çam ağaçlarına musallat olan tırtıllarla mücadele etmeye başlayacağını söyleyen kişiye diğerinin cevabı, hiç gerek olmadığı çünkü zaten Noel’den sonra dikili bir çam ağacının kalmadığıdır. Yine bir gazetede, Orhan Selim takma adıyla makaleler yazan Nazım Hikmet de çam ağacı merakını şahit olduğu bir diyalogla anlatır bize. Ramazan ayına denk gelen bir Noel döneminde vapurla Kadıköy’den köprüye geçerken birbirleriyle sohbet eden iki gençten kadın olanı erkeğe oruçlu olup olmadığını sorar. Erkek bugün tutmadığını söyleyince kadın bugünün Kadir Günü olduğunu, önemli olduğunu söyler ve ‘keşke bugün tutsaymışsın’ der. Konuşmanın devamında aynı kadın ertesi akşam arkadaşlarına Noel ağacı dikmeye gideceğini söyler ve erkeği de davet eder. O da sevinir ve ‘Kadir Günü’nü kaçırmışım bari bunu kaçırmayayım’ der.”

SAVAŞ VE 6-7 EYLÜL

“Kadıköy’de Noel, yılbaşı ve Ermeni cemaatin 6 Ocak’ta kutladığı Kutsal Doğuş Yortusu’nun olduğu günler yeme içme kültüründe zenginliğin de ortaya çıktığı dönemlerdi.” diyen Muşazlıoğlu, imkânı el veren ailelerin Kızıltoprak ve Erenköy’deki çiftliklerden aldığı hindileri pişirdiğini, zeytinyağlı sarma başta olmak üzere birçok mezenin hazırlandığını ve mutlaka ev yapımı likörlerin yapıldığını aktarıyor. Kutlamaların kesintiye uğradığı dönemin yine savaş yıllarına denk geldiğini belirten Muşazlıoğlu, 1940’lardaki yokluk ve imkansızlığın eğlence anlamında kutlamaları kesintiye uğrattığını, Varlık Vergisi Kanunu’yla ekonomik ve sosyal olarak çöküş yaşayan nüfusun kilise ayini dışında kutlama düzenlemediğini ifade ediyor. 

Muşazlıoğlu’nun anlatımlarına göre, İkinci Dünya Savaşı sonrasında Kadıköy’de bir canlanma olmuş ve yemekli eğlencelerin, baloların, çam ağacıyla süslenmiş vitrinler 1950’li yıllarda da görülmüş. Kadıköy’deki Rum nüfusunun Noel ve yılbaşı kutlamalarındaki belirleyiciliğinin bu defa da 6-7 Eylül olaylarıyla kesintiye uğradığını hatırlatan Emre Muşazlıoğlu, son olarak şunları söylüyor: “6-7 Eylül olaylarıyla Kadıköy’ün gayrimüslim nüfusu tamamen azalıyor. Ancak, yeni yılı eğlenerek karşılama ve kutlama geleneği Müslüman Türk nüfusa yerleştiğinden ve ticari bir olgu olarak da vazgeçilmez olduğundan Kadıköy Çarşısı’nın Noel zamanı renkliliği günümüze kadar sürüyor. Eskiden olduğu gibi halen şekercilerin ve pastanelerin süslü vitrinleri, özel hediye paketlerinde hazırlanmış şeker ve çikolataları, Kadıköy Belediyesi’nin yaptığı süslemeler ve sembolik çam ağaçları Kadıköy’ün olmazsa olmazlarından.”


ARŞİV