"Kadınların yollarda izi var"

Zincir Kıran Kadınlar ekibinin düzenlediği “Bisiklet Kadınları Çalıştayı” bu yıl “Yoldaki Kadınlar” başlığı altında gerçekleşti

11 Mart 2022 - 09:01

Zincir Kıran Kadınlar ekibi, “Bisiklet Kadınları Çalıştayı”nın dördüncüsünü 5-6 Mart tarihlerinde gerçekleştirdi. Alengirli Atölye ile Koli Art Galeri'nin ev sahipliği yaptığı çalıştay, “Yoldaki Kadınlar” başlığı altında toplandı. Çalıştayın 5 Mart günü 10.00 ile 13.00 saatleri gerçekleşen oturumunda Mine Erkan, Dilara Ceren Duran, Büşra Öztürk ve Hande Karaca katılımcılarla deneyimlerini paylaştı. 

“İYİ Kİ YOLA ÇIKMIŞIM”

Zincir Kıran Kadınlar ekibinden Hande Karaca, 2019 yılından şu ana kadar çalıştay kapsamında 30 kadını konuşmacı olarak ağırladıklarını, bunun mutluluk verici olduğunu ifade etti. Hande Karaca, Türkiye'de çok fazla kadının yollarda izi olduğuna dikkat çekip, pandemide Hindistan'da yaptığı gezi hakkında şunları söyledi: “Bisiklet kullanan kişilerin iletişim halinde olduğu bir uygulama sayesinde Hindistan'da birisi ile iletişime geçtim. Havalimanında o beni karşıladı. İlk onun yanında kaldım. Aralık ayında 22 günlük bir tur yaptım. İyi ki yola çıkmışım. Çok keyifliydi. Seneye de başka bir yere gitmek istiyorum. Yollarda çok fazla kız arkadaşlarım oldu. Hint düğününe katıldım. Yolda tanıştığım kişiler bana kalacak yer konusunda yardımcı oldu. Bisiklet eğitimi alan kız çocuklarının eğitiminde yer aldım. Tehlikeli yerlere girmedim. Öyle hissettiğiniz yerlerden uzak durun. Gıda zehirlenmesi yaşadım. Kilise ve tapınak gibi yerleri mutlaka ziyaret edin.”

“DÜŞE KALKA ÖĞRENDİM”

Almanya'da doğup ve büyüyen şu an İstanbul'da çalışan Mine Erhan, bisiklet ile olan hikayesini şöyle anlatıyor: “Almanya'da çocuklar bisiklete binmeyi öğrenmeleri gerekir. Çünkü bütün çocuklar bilir. Bana da ablam öğretti. Düşe kalka öğrendim. Hollanda, Fransa ve Meksika'da bisiklet sürdüm. Hollanda da bisiklet yolları çok iyi. Bisikletliler için herşey çok iyi düşünülmüş. Orada bisiklet kullanmak çok keyifliydi. Meksika'da da bisiklet için yollar, simgeler, lambalar ve kiralama yerleri var. Her yere bisiklet ile gidilebiliyor. İstanbul'da da işe gidip gelirken, arkadaşlarım ile buluşmaya, kahve içmeye bisiklet ile gidip geliyorum. Ama yorucu oluyor. İstanbul'da bisikletliler için çok fazla yapılması gereken şeyler var.  ”

“İÇİMDE BÜYÜK BİR İSTEK VARDI”

“Herkesin hayali ya da hayalleri vardır. Benim hayallerimin içerisinde dağlara yürüyüş yapmak da vardı” diyen Dilara Ceren Duran, 2018 yılında yaptığı Kilimanjaro Dağı tırmanışını ve sonrasında gelişen durumlar hakkında şunları dile getirdi: “İlk dağcılık deneyimimdi. Hiçbir şey bilmiyordum. Eğitimim yoktu. Sadece dağda yürümek istiyordum. Bununla ile ilgili yazılar okuyordum, filmler izliyordum. İçimde çok büyük bir istek vardı. Para biriktirdim. Ve sonunda Kilimanjaro Dağı'na tırmanmak için Tanzaya'ya gittim. Çok yorucu ve zor anlar yaşadım. Donma tehlikesi geçirdim. Ağladım anlar çok oldu. Ama zirveye çıktım. Çok fazla şey öğrendim. Yeni insanlar tanıdım. Bu deneyimden sonra dağcılık ile ilgili eğitimler aldım. Şu an başka dağlara çıkmak için planlar yapıyorum.”

“ÇOCUKLUĞUMDA BİSİKLETİM YOKTU”

Büşra Öztürk ise konuşmasına çocukluğunda bisikleti olmadığını söyleyerek ve ardından duygu dolu anlar yaşayarak başladı. Öztürk, “Bankada çalışıyordum. Dört duvar arasında olmak beni mutlu etmiyordu. İşimden ayrıldım. 2015 yılında otostop ile gezilere başladım. 2018 yılında bisikletimi aldım. İstanbul'dan Çıralı'ya bisiklet sürdüm. Bisiklet ile Japonya ya da Güney Amerika'ya gitmek istiyorum.”

Konuşmacıların katılımcılarla deneyimlerini paylaşmasının ardından Bisiklet Çantası Dikim Atölyesi yapıldı. Çalıştayın ikinci günü olan 6 Mart’ta ise Elif Uzer, Bengi Baytekin ile İrem Çağıl katılımcılarla Koli Art Galeri de bir araya geldi. Çalıştay, Don Kişot Bisiklet Kolektifi ile birlikte Heybeliada'da yapılan Rahmi Gürpınar Müzesi sürüşü ile son buldu. 

 

ARŞİV