Bugünkü adı Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi olan 1966-67 döneminde Fındıkzade’deki binasına taşınan ve özel teşebbüs olarak kurulan İstanbul Özel Gazetecilik Okulu 1971 yılında devletleştirilerek İstanbul Gazetecilik Yüksekokulu ismini aldı. 1973 yılında öğretim süresinin dört yıla çıkarıldığı okulun ilk mezunları mezun olduktan 43 yıl sonra 19 Ekim Cumartesi günü Kadıköy’de buluştu.
Dönemin öğrencileri arasında Kadir İnanır, Tarık Akan, Parla Şenol, Can Ataklı, Abdurrahman Dilipak, Uğur Dündar ve Kemal Sunal gibi isimler yer alıyordu. Bu isimlerden bazıları 1976 yılında mezun olan isimlerken, bazıları özel okulken fakülteye giren isimlerdi.
Kadıköy’de 43 yıl sonra gerçekleşen buluşmaya Haydarpaşa Lisesi’nde okuduktan sonra Gazetecilik Halkla İlişkiler Yüksekokulu’na giren, burada radyo televizyon bölümünden mezun olan usta oyuncu Kadir İnanır da katıldı.
Kadir İnanır’dan okul yorumu
İlk Filmi "Son Yedi Adım Sonra"da yer aldıktan kısa bir süre sonra, başrollerde oynamaya başlayan ve bugüne kadar 182 sinema filminde ve 7 televizyon dizisinde rol alan sinemamızın mihenk taşlarından İnanır, buluşmadan dolayı çok heyecanlı olduğunu dile getirdi ve “Bugün beynimizi boşaltacağız, o günlere dönmeye çalışacağız. Bizim okuduğumuz okul, şu andaki medyanın yüzde 75-80’ine yöneticilik yapan bir kadro yetiştirmiştir. Böyle bir altyapısı var. Onun için çok önemli bir okuldu” dedi.
Buluşmak için seçilen Kadıköy’e de vurgu yapan İnanır, “Umarım seneye de başka yerlerde yapılır. Ben tabii ki eski Haydarpaşalı olduğum için Kadıköy’de de çok anım var ama Kadıköy zamanla çok büyüdü tabii ki. Bir yer büyüdükçe sorunlar da büyüyor. Göç alan her yerde bu gibi durumlar görünüyor zaten” diye konuştu.
Buluşmada yer alanlardan Kamil Hüsnü Terek, 1981’e kadar okulda kalanlardan. Kendini “Okulunu en çok seven öğrenci” olarak tanımlıyor. Tercüman gazetesinde 15 yıl yazarlık yapan Terek, buluşmayla ilgili “Medyada çalışan, o dönem okulumuzda okuyan çok fazla arkadaşımız var. Bu da bizim için gurur kaynağı. Bizim aramızda değişen birşey yok, arkadaşlığımız ve dostluğumuz aynı kalmış. Bugün bunu gördüm” dedi.
Kamil Hüsnü Terek ile Gülgün Terek o dönemde aynı okulda tanışıyorlar ve okurken ikinci sınıfta evlenmişler. Gülgün Terek de 43 sene sonra aynı havanın tekrar var olduğunu görmenin kendisini mutlu ettiğini dile getirirken aynı okulda okudukları Tarık Akan’ı anmayı ihmal etmiyor: “Tarık Akan ile aynı sınıftaydık, kafa yapısı ve ideolojik olarak bize çok yakındı. Gazetecilik genel olarak öyleydi zaten. Allah rahmet eylesin.”
“Aramızda sağcı olanlarımız da solcu olanlarımız da vardı”
43 yıl önce okulda tanışarak evlenenler arasında Leyla ve Cüneyt Başaran çifti de yer alıyor. Cüneyt Başaran, Whatsapp’tan bir grup kurarak bu buluşmanın gerçekleştiğini belirttikten sonra ekliyor: “Bizler dört yıllık okulumuzun ilk mezunlarıyız.Tarık Akan, Parla Şenol, Kadir İnanır, Can Ataklı, Abdurrahman Dilipak ile aynı dönemde aynı okuldaydık. Dilipak’ın o dönemden zaten yolu belliydi. Bizim sınıfın özelliği, o dönemde sağ-sol kavgaları olmasına rağmen bizim sınıfımızda sağcı olanlarımız da solcu olanlarımız da vardı. Hiçbir zaman kavga etmedik, gayet medeniydik.”
Leyla Başaran ise buluşmanın muhteşem bir duygu ve enerji kaynağı olduğunu vurgularken Tarık Akan ile bir anısını paylaştı: “Tarık Akan bizim okulumuzdaydı. Allah rahmet eylesin. Bir gün sınava gelmişti, kalemi ve silgisi yoktu. Kalemi bir yerden aldı, silgiyi de ben vermiştim hiç unutmuyorum. Birbirimizle sürekli paylaşıyorduk, çok anımız var.”
“Ailenin birleşmesi gibi”
Fehamet Gümrükçü, böyle bir grup oluştuğundan dolayı çok heyecanlandığını ve buluşmaya gelirken elinin ayağının titrediğini belirtirken, Köksal Ersayın duygularını şöyle paylaştı: “1972-76 yılları arasında gazetecilik ve halkla ilişkiler bölümünde okudum. 1976’da ayrıldıktan sonra ilk defa biraraya geliyoruz. Harika bir duygu, ailenin birleşmesi gibi düşünün. Özel bir şirketim var, çalışmaya devam ediyorum.”
Buluşmaya katılanlar gençlik fotoğraflarını da yanlarında getirirken, birbirleriyle bol bol fotoğraf çekildiler. 43 yıl sonra gerçekleşen buluşma, bir kez daha toplanma sözüyle sona erdi.