Türkiye'nin köklü okulları arasında gösterilen ve 1955’te Maarif Koleji adıyla kurulan Kadıköy Anadolu Lisesi (KAL), İstanbul Valiliği’nin Dünya Bankası ile yaptığı proje-ihale kapsamında önümüzdeki günlerde yıkılacak. Aralarında pansiyon binalarının da olduğu 1978 yılına kadar yapılmış yapılardan oluşan okulun yeniden yapılması için boşaltılma kararı alındı. Öğrenciler, binalar depreme dayanıklı hale getirilinceye kadar iki ayrı okula dağılacak. 9. ve 10. sınıf öğrencileri Göztepe Halil Türkkan Ortaokulu’na, 11. ve 12. sınıf öğrencileri ise İstanbul Kadıköy Lisesi’nde eğitimlerine devam edecek.
28 Haziran Pazartesi günü Kadıköy Anadolu Lisesi önünde konuya ilişkin basın açıklamasında bulunuldu. Öğrenciler ve velilerin basın açıklamasına HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm ve CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker’ de destek verdi.
“20 AYDA YAPILMASI HEDEFLENİYOR”
Kadıköy Anadolu Lisesi Okul Aile Birliği Başkanı Seçil Vurulgan, konuyla ilgili şunları söyledi: “Depreme dayanıklı olmadığı için bu binanın yıkılmasına karar verildi. Alttaki taşıma kolonlarında ciddi problemler var, kendi gözlerimizle gördük. Binada %60’ın üzerinde bir hasar tespit edildiği için, güçlendirme yapılmadan direk yıkılması gerekiyor. Yeni yapılacak olan binanın 20 ayda yapılması hedefleniyor. Bize söylenen bu süre zarfında okulumuza tekrar kavuşacağımıza eminiz. Öğrencilerimizin hepsinin bir arada olabilmesi için bize 40 derslik bir okul gerekiyor fakat Milli Eğitim Bakanlığı’nın elinde böyle bir okul yok. Bu sebeple iki okula bölünmek durumundayız. Biz bu süreçte okul aile birliği olarak Kuleli Askeri Lisesi’nin boş olduğunu öğrendik. Geçici bir süre için okulun bize verilmesini istedik fakat olumlu sonuç alamadık. En büyük istediğimiz öğrencilerimizin birlik ve beraberlik içinde olmalarıdır.”
“SÜREÇ ŞEFFAF BİR ŞEKİLDE YÜRÜTÜLMÜYOR”
Öğrenciler, mezunlar ve veliler ise okul yönetimiyle aynı fikirde değil. Büyük bir mağduriyet yaşadıklarını dile getiren ve alınan kararı protesto eden öğrenciler, okul binası önünde basın açıklaması yaptı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Kadıköy Anadolu Lisesi binası depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle yıkılıyor fakat süreç şeffaf bir şekilde yürütülmüyor. Bu okul sadece öğrencilerin değil, tüm Kadıköy’ün hatıralarını biriktirdi. Yıkım ve güçlendirme sürecinde öğrencilere boş vaatlerde bulunuldu. Pandemi ve yaz tatili ile geçen yaklaşık iki senelik süreçte binaya tek bir tuğla bile konulmadı. Şimdiye kadar verilen hiçbir söz tutulmamışken, öğrenci ve veliler yaşadıkları endişede haklıdırlar. Öğrenciler olarak bizim geleceğimizin söz konusu olduğu bir süreçte, tarafımıza açıklayıcı bilgilendirmeler yapılmasını ve mağduriyetimizin en kısa zamanda son bulmasını talep ediyoruz. Kulüplerimizi, öğrenci birliğimizi, yatakhanemizi, etkinliklerimizi elimizden aldılar. Şimdi de sıra okulumuzu elimizden almaya geldi. Yıkım süreci şeffaf bir şekilde yürütülmediği için, elimizde cevaptan çok soru var. Biz bugün sorularımızın cevabını almaya geldik. Sorularımız şunlar: Okul binası depreme dayanıklı değilse neden raporlar bizlere gösterilmiyor? Çürük raporu mevcutsa neden güçlendirme değil de yıkım yoluna başvuruluyor? Güçlendirme için mevcut koşullar uygun değilse ve yıkım olacaksa, neden okul aşamalı olarak boşaltılmıyor? Neden bizler okulumuzun kapısından bile giremezken, okulumuzun bahçesini ücretli otopark olarak kullanıyorlar?”
TEHDİT İDDİASI
Öğrenci velileri adına açıklamalarda bulunan Gülizar Tuncer, “Basın açıklaması yapılacağını haber alan okul idaresi iki gündür öğrencileri ve velileri arayarak, veli gruplarına toplu mesajlar göndererek, uyarı adı altında tehditlerde bulundu. Kadıköy Anadolu Lisesi ruhunu yaşatan öğrenciler ve veliler olarak, her türlü baskıya rağmen bugün buradayız. Öğrencilerin başka okullara taşınması ile ilgili masraflar velilerden istendi. Sorduğumuz sorulara cevap alamadığımız gibi bir de veli toplantılarında sözümüz kesildi, mikrofonlarımız kapatıldı. En azından çocuklarımızın dağıtılmadan, bir arada kalabilecekleri bir okula yerleştirilmelerini talep ettiğimizde de Kuleli Askeri Lisesi gibi kimsenin itiraz edemeyeceği, ancak gerçekçi olmayan vaatlerle oyalama sürecine girildi. Çocuklarımızın kapasitesi ne olduğu bilinmeyen, depreme dayanıklı olup olmadığı belli olmayan bir okula gönderilmesini istemiyoruz” dedi.
“KABUL ETMEK MÜMKÜN DEĞİL”
Eğitim-Sen İstanbul 2 No’lu Şube Başkanı Çayan Çalık ise konuyla ilgili şunları dile getirdi: “Deprem gerçeği 22 yıldır bu ülkede var. 1999 depreminden bu yana alınan kararların hiçbiri, eğitim kurumlarının depreme dayanıklı hale getirilmesi konusunda yeterli olmadı. Normal şartlarda herhangi bir inşaat sürecini hızlı bir şekilde hayata geçiren iktidarın ve buna bağlı bakanlıkların, dört yıl önce bu okul için depreme dayanıklı değil denmesine rağmen herhangi bir adım atmamalarını kabul etmek mümkün değil.”