Kadıköyü Bilim Kültür ve Sanat Dostları Derneği (KADOS), Hatırla Kadıköy projesi kapsamında yaptığı çalıştay sonrası kent sohbetleri düzenlemişti. Kent sohbetlerinin ardından Kadıköy’de yaşayan Ermeni, Rum ve Yahudilere ait mekânlar üzerinden kenti tartışmak için şehir turları düzenleme kararı alınmıştı.
Hemdat Sinagogu, Kehribardi Apartmanı, Ayios Yeorgios Rum Ortodoks Kilisesi, Surp Takavor Ermeni Kilisesi, Ayia Efimia Kilisesi, Moda Kültür Cemiyeti ve Ayia Triada Kilisesi’nin gezildiği şehir turu 20 Ekim Pazar günü gerçekleşti.
Rehberliğini tarihçi Adil Fide’nin üstlendiği tur, Yeldeğirmeni’ndeki Hemdat Sinagogu’nda başladı. Yeldeğirmeni, Yahudilerin 1900’lerin ortasında yoğun bir şekilde yaşadığı bir yer ve Hemdat Sinagogu 1899’da açıldı. Osmanlı zamanında Yahudilerin çoğunun hekimlik yaptığını belirten Fide, “Cemaat dayanışması çok güçlü, çok az insan kalsa da. Burada bir ibadet yapılabilmesi için en az 10 erkek gerekiyor ve bu 10 kişi dahi anca bulunuyor.” dedi.
“ASIL SERPİLME 1856’DA BAŞLADI”
Sinagogun ardından 30’a yakın katılımcı Yeldeğirmeni sokaklarında gezerek Yahudilerin inşa ettiği ve kaldığı apartmanları gezdi. Fide, gezi sırasında İstanbul’un beş kattan fazla olan ilk apartmanların Yeldeğirmeni’nde inşa edildiğini vurgularken Kehribardi Apartmanı, Osmangazi İlkokulu, Tevfik Tura Apartmanı’nın yapılışını anlattı. Fide, 1856 yılında Kırım Savaşı’nın ardından Yahudi, Rum ve Ermenilerin yoğun bir şekilde İstanbul’a geldiği bilgisini paylaştı.
Yeldeğirmeni’ndeki gezinin ardından tur Kadıköy’deki iki Ermeni kilisesinden biri olan Surp Takavor Kilisesi ile devam etti. Sevan Ataoğlu, buradaki kilisenin tamamen Ermenilerin kendi bağışlarıyla ayakta kaldığını, din adamına dahi devletten para verilmediğini söyledi. Ermeni popülasyonunun her zaman kilise etrafında yoğunlaştığını vurgulayan Ataoğlu, “Buranın tarihi 1600’lü yılların başında küçük bir papazın evine dayanıyor. 1800’lerden bir granür var içeride, yangında burası yanıyor. Daha sonra zengin Ermenilerin yardımıyla yeniden yapılıyor.” diye konuştu.
Şu anda 5 bine yakın Ermeninin Kadıköy’de yaşadığını söyleyen Ataoğlu, İstanbul’da ise bu sayının 60 bin civarında olduğunu belirtti. Sevan Ataoğlu ayrıca Ermenilerin Hıristiyanlığı kabul eden, devletli ilk uluslardan biri olduğunu aktardı ve kilise içinde yapılan ayinlerin sahne şovuna ve operaya benzer bir tarzda yapıldığını söyledi.
“RUM NÜFUSU 100 BİNLERDEN 100’LERE İNDİ”
Surp Takavor Kilisesi’nin ardından çarşıda bulunan Ayia Efimia Rum Ortodoks Kilisesi gezildi ve tur daha sonra Moda Kültür Cemiyeti ile devam etti. Cemiyete ait Moda’daki bina eskiden kız okulu olarak kullanılan ve şu anda Rumlara ait bir bina. Burada Rumların popülasyonundan bahseden rehber Adil Fide, “1900’lerde Rum nüfusu 100 bin, ancak bugün 100’lerle ifade ediliyor. Kıbrıs gerginliği üzerinden bir düşmanlaşma olmuş. 6-7 Eylül olaylarında bu kadar giden olmamış mesela. Son olarak Koço usta 1982’de terk etmiş Kadıköy’ü, ondan sonra zaten çok az Rum nüfusu var.” dedi.
Anadolu yakasının en büyük kilisesi Ayia Triada Kilisesi ise arazi alınarak sıfırdan yapılan son kilise. Bizans’ı simgeleyen çift başlı kartal, kutsal ruhu simgeleyen güvercin figürlerinin bulunduğu kilise, mimari olarak Roma ile Kudüs’ün birleşimi bir tarzda inşa edilmiş. Tur, Ayia Triada Kilisesi’nin ardından Süreya Operası’nın bitişiğinde bulunan, zamanında teoloji eğitimlerinin verildiği Rum Ortodoks Metropolitliği ile devam etti. Şehir turu, Moda’daki apartmanların gezilmesiyle tamamlandı.