Gençlik ve çocukluk yıllarını Kadıköy’de geçiren Harvard Business Review’un Türkiye edisyonunun Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turan, Kadıköy ile özdeşleşen plak tutkusunu gazetemize anlattı. Ağırlıklı olarak sanat müziği plaklarını toplayan Turan’ın 250 parçalık bir koleksiyonu bulunuyor. Plaklara olan ilgisinden bahseden Turan, “Ben plak koleksiyonu alanında yeni sayılırım. Yaklaşık üç yıldır plak dünyasının içinde aktif olarak bulunuyorum. Benim çocukluğumun geçtiği evde pikap yoktu. O yüzden plakla tanışmam biraz gecikti diyebilirim. Çok değerli bir dostumun bu konudaki tutkusundan etkilenerek bu işe merak sardım. Önce basit bir ilgi gibi başladı ama zamanla benim için önemli bir deneyim haline geldi” dedi.
“DEDEKTİF GİBİ ARAŞTIRMAK GEREKİYOR”
Turan, “Plak dünyası çok geniş. İlk zamanlarda gençliğimizdeki grupların albümleri, yeni bazı sanatçıların işleri derken bir anda bir okyanusta kaybolmuş gibi hissetmeye başlamıştım. O nedenle kendime niş bir alan belirlemek ve oradaki eserleri toplamak noktasında bir karar aldım. Tasavvuf musikisine ilgi gösterdiğim için de Mevlevi ayinleri başta olmak üzere sanat müziğinin bu alanına yönelik albümlerin peşine düştüm. Takdir edersiniz ki bu alanda çok fazla alternatif bulmak kolay değil. Bu nedenle bir dedektif gibi araştırmak, sabırla ilerlemek gerekiyor. Örneğin Itri’nin 300. yılı anısına sınırlı sayıda basılan bir plağın peşinde aylar geçirdim. En sonunda Almanya’da birinden buldum. Satıcıyı ikna ettim ama ödemeyi PayPal ile istedi. Gönderimi sadece Almanya içine yapabileceğini söyledi. ABD’de yaşayan bir arkadaşımdan ödemeyi yaptırıp o tarihlerde Almanya’da olan başka bir arkadaşıma da plağı teslim aldırttım. Bayağı meşakkatli oldu ama şu anda keyifle dinliyorum. Özetle koleksiyonum Tasavuuf-Klasik Türk Müziği- Fasıllar- Serbest şeklinde gelişiyor. Sanırım 250 plağı geçtik” ifadelerini kullandı.
“İNSANLARA FARKLI VE ÇEKİCİ GELİYOR”
Yıllar geçmesine rağmen plaklara duyulan ilginin devam ettiğini söyleyen Turan, “Plaklar kimileri için (yaşı benim gibi olanlar) nostaljik bir değer ifade ederken, kimileri için ise (gençler) analog dünyanın farkına varmak anlamına geliyor. Sadece plak değil kaset alanında da yoğun bir ilgi var. Her şeye bir tıklamayla erişilen bir dünyada, beğenmediğini geçtiğin, tek sürükleme hareketiyle müzik listeleri yaptığın bir çağda analog dünyasının kendine has özellikleri insanlara farklı ve çekici gelebilir” dedi.
KADIKÖY’ÜN PLAK ADRESLERİ
Kadıköy’deki plakçı adreslerinden bahseden Turan, “Plak işine ısınmak için plak toplamakla başlamak uygun olsa da asıl lezzeti plağın sesini doğru veren bir ekipman ile almaya başlarsınız. Burada sıradan, vasat iğneli modern sistemlerden ise ikinci el, ortalamanın üstü bir sistemi tercih etmeyi öneririm. Bunun için de adresimiz Kadıköy Antikacılar Sokağı’ndaki Teknik Saat Elektronik Hi-Fi. Mehmet Usta, Mete, Emre size zaten öylesine keyifle anlatacaklar ki bir şey almadan çıkmanız imkânsız gibi. Mehmet Usta’nın elinde tamir olmayan, çalışmayacak bir sistem olacağını da sanmıyorum” dedi ve şöyle devam etti: “Plak için ise ne tür müzikle ilgilendiğiniz önemli. Ancak Rainbow45 Records eskilerden ve tatmin edici bir portföye sahip. Biraz daha yabancı ağırlıklı ve az bulunur plakların peşindeyseniz Küçük Plak Dükkânı size göre. Burada sipariş vermeniz de mümkün. Plakburada da sık sık uğradığım ve arka odadaki dönem plaklarını karıştırdığım yerler arasında. Plakhane’de de hem yerli hem de yabancı plaklara dair iyi bir portföy var. Geçenlerde burada gördüğüm ama tereddüt edip kaçırdığım Guns’N’Roses Lies albümüne hâlâ yanarım. Tabii ki Akmar Pasajı içindeki Zihni ve Atlantis de mutlaka uğranması gereken yerler. Sergilenen plaklar arasında aradıklarınız yoksa sormayı unutmayın.”
“KEYİFLE KATILIYORUM”
Kadıköy’ün kültür sanat alanına olan katkılarından da söz eden Turan, “Kadıköy her zaman çeşitliliği kucaklayan ve farklılıklardan değer çıkaran bir yer olmuştur. Benim gençliğim Hard Rock ve Heavy Metal dönemine denk geldiği için Akmar’ın etkisi unutulmaz. Moda’da bir sokaktan sapıp Barış Manço’nun evinin önünden geçmek, sokakta ünlü yazarlarımızdan birine rastlamak, sevdiğiniz grubun gitaristi ile aynı kafede kahve içmek Kadıköy rutinlerindendir. Bence bu çeşitlilik toleransı sanatçıyı ve sanatı Kadıköy ile buluşturan önemli bir faktör” şeklinde konuştu.
Kadıköy Belediyesi’nin her sene düzenlemiş olduğu plak günlerine de keyifle katılım sağladığını belirten Turan, “Çok sevdiğim ve keyif aldığım bir etkinlik. Bu sene de kızımla birlikte orada olacağım. İnşallah şansımız yaver gider de aradığım birkaç plak orada karşıma çıkar” dedi.