Kınar hanımın denizleri…

Nice değerli isme ev sahipliği yapmış Kadıköy’ün az bilinen sakinlerinden, tiyatromuzun öncü kadın oyuncularından Kınar Hanım’a dair bir yazı…

12 Eylül 2014 - 11:03

Derleyen: Gökçe UYGUN

Fotoğraf: Berivan TANRIVERDİ
Kadıköy’de, Hasanpaşa semtinin dik yokuşlarından birinde, Taşocağı Sokak’ta bulunan Ermeni Mezarlığı’nda bir mezartaşı vardır. Üzerinde Ermenice şöyle yazar; Büyük Sanatçı Kınar Hanım (Sıvacıyan) (Kadıköy 1876-1950)14 Ağustos günü; Kınar hanımın Kadıköy'deki evinde, bu dünyadan sessizce göçüp gidişinin 64. yılıydı… Bu hazin vesileyle Kınar hanımı, günümüze ulaşan kısıtlı bilgilerle yad edelim istedik;
1876 istanbul doğumlu olan Kınar Sıvacıyan, Osmanlı- Türk Tiyatrosu'na çok emeği geçmiş olan bir büyük Ermeni oyuncuydu. Tiyatroyla annesi sayesinde tanıştı. Fasulyeciyan Topluluğu’nda çalışan annesi Bercuhi hanım, bir gün topluluk oyuncularından birinin ölümü üzerine boş kalan kadroya kızı Kınar’ı önerdi. O dönem henüz 14 yaşında olan küçük Kınar, Tekirdağ'da sahnelenen “Körün Oğlu” adlı oyunla sahnelere adım atmış oldu. 1894 yılında aynı toplulukla 1900 yılına kadar sürecek bir Balkan turnesine çıktı. 1901'de Mınakyan Topluluğu’na katıldı. 1908 yılından sonra oldukça tanınarak, artan tiyatro toplulukları arasında büyük talep gördü. Kınar Sıvacıyan, Aghavni Zabel Binemeciyan ve Sırapyon Hekimyan 1912 yılında Yeni Osmanlı Tiyatrosu adını verdikleri bir tiyatro kurdular. Bu tiyatrodaki dekor çalışmalarından Muhsin Ertuğrul ve Behzat Butak sorumluydular.
 
TİYATRO KURMUŞTU

Darülbedayi'nin (bugünkü Şehir Tiyatroları) kurulmasıyla bu kuruma katılan Kınar Hanım,  19 Ocak 1916'da halka açık sahnelenen ilk oyun olan Emile Fahre'nin La Maison D'Argile isimli eserinden uyarlanan “Çürük Temel” isimli oyunda rol aldı. Bu oyunun geliri, Asker Ailelerine Yardımcı Hanımlar Cemiyeti'ne verildi. Darülbedayi’de, Muhsin Ertuğrul, Raşit Rıza, Şadi Fikret Karagözoğlu gibi isimlerle çalıştı. Sadece sahnelerin  değil, döneminin de okur yazar kadınlarından olan Kınar hanım, Osmanlı İmparatorluğu döneminde kendi tiyatrosunu kuran ilk iki Ermeni kadın tiyatro sanatçısından biriydi.

 SİGARASI VE SİYAH ELBİSESİ…
Kınar hanım, tiyatro sanatındaki öncü tavrı ve usta oyunculuğunun yanı sıra  özel yaşamıyla da dikkat çekmişti. Kendisi gibi tiyatrocu olan, Fasulyacıyan Tiyatro Topluluğu’ndan oyuncu Arşak Sıvacıyan ile evlenen Kınar hanım, bu evlilikten olan tek çocuğunu kaybetmiş. 1918'den ölümüne kadar ağzından hiç düşmeyen sigarası ve matem elbisesiyle gezdiği,  dünya zevklerine, kadınlık süslerine meyletmediği söylenir.14 Ağustos 1950’de Kadıköy’deki evinde hayatını kaybeden Kınar hanım, 18 Ağustos’ta yine Kadıköy'deki kilisede yapılan sade bir dini törenin arkasından Kurbağalıdere'nin hemen üstündeki Ermeni mezarlığına; daha önceden vasiyet ettiği üzere, ölmüş oğlunun mezarına gömülmüştü…

KINAR HANIM'IN DENİZLERİ

Usta şair Ece Ayhan, Kınar Hanım'ın Denizleri adını verdiği ilk şiir kitabındaki, Kınar hanımın anısına yazdığı şiir;
Bir çakıl taşları gülümseyişi ağlarmış karafaki rakısıylaşimdi dipsiz kuyulara su olan Kınar hanım'dandüz saçlarıyla ne yapsın şehzadebaşı tiyatrolarında şapkalarınıtüketemezmiş hiç. İşte kel hasan bu kel hasan karanlığı süpürürmüş  ters yakılmış güldürmemek için serkldoryan sigaralarıylaişte masallara da girermiş bir polis o zamanlardan beri sürmekirpiklerini aralayarak insanları çocuklarınVe içinde birikmiş ut çalan kadın elleri olurmuş hepgibi bir üzünç sökün edermiş akşamları ağlarken kuyulara Kınar
hanım'ın denizlerinden.

 


Etiketler; Kınar Hanım

ARŞİV