Kırmızı Bisiklet, şehri ve insanları keşifte…

İstanbul’da tekerlek basmadık yer bırakmayan Kadıköylü fotoğrafçı Mehmet Yapar “Kırmızı Bisikletim bütün heyecanıyla keşfe çıkıyor

28 Ocak 2016 - 17:35
İstanbul’da tekerlek basmadık yer bırakmayan Kadıköylü fotoğrafçı Mehmet Yapar “Kırmızı Bisikletim bütün heyecanıyla keşfe çıkıyor. Bu kendini keşfetme yolculuğunda içimizdeki eksik tarafı, yaşadığı hikâyeler ile tamamlamaya çalışıyor” diyor
 
Gökçe UYGUN
Kırmızı bir bisiklet düşünün ki şehrin her yerine gidiyor, fotoğraf karelerinde yer alıyor. Sürücüsü de ziyaret edilen her yerde sıcak buluşmalar yaşıyor, yeni dostluklar ediniyor. Peki, nedir bu ikilinin hikâyesi? Kadıköylü fotoğraf sanatçısı Mehmet Yapar’a Kırmızı Bisiklet’ini sorduk.
Bu proje nasıl ortaya çıktı?
Şehrin kötü enerjisinden ve hayatın bitmek bilmeyen sorunlarından biraz olsun kurtulabilmek için, hayatı hızlı şekilde tüketirken, kendimi anlamsız sıkıntılar içinde bulduğumda karşılaştım kırmızı bisikletim ile. Kırmızı Bisikletim ve ben, ikimiz de ruhu olan kişileriz; birimiz et kaplı, birimiz metal…
Kırmızı Bisiklet niye yollarda?
Kendimizden uzakta, yansımalara tutunmuş yaşayıp gidiyoruz. Yüksek beklentilere sahip olmuşuz şehir hayatında, evlerimize hapsolmuşuz. İnsan doğasından koparılmışız. Kırmızı Bisikletim ana yollardan bilinmeyen yollara saptığında farklı yaşam tarzlarının içinde bazen mutluluk bazen hüzün buluyor. Seyircilerini, şahit olacağı hayat hikâyeleriyle, kendileriyle yüzleştirecek bir yolculuk. Bazen kim olduğumuz sorusunu tekrar uyandıracak zihnimizde, bazen de hayatımızın gerçek amacını sorgulatacak.
İnsanlara bu proje ile ne anlatmak/neye dikkat çekmek istiyorsunuz?
Biraz yavaşlayın… O kadar hızlı hayatı yaşamaktayız ki ruhumuz bedenimize yetişmekte zorlanmakta. Biraz mola verip ruhumuzun bedenimize yetişmesine izin vermeliyiz. Dikkat çekmek istediğimiz konu ise işe, eve veya okula giderken gittiğiniz güzergâhı bir de bisiklet ile gitmenizi istiyoruz. Neden mi; çünkü o kadar hızlı ve mutsuz geçiyoruz ki o yollardan, güzergâhımız üzerindeki o kadar güzel ve anlamlı şeyleri göremiyoruz. Sadece 1 gün bisiklete binin ve o güzergâhın ne kadar güzel olduğunu hissedin sindirerek…

BİSİKLET ANADOLU’YA GİDİYOR
Bisikletinizle ne kadar yol katettiniz?
Yaklaşık 9 aydır İstanbul’u karış karış gezdik. Aşağı yukarı 500-1.000 km yol katettik. İnanılması zor geliyor ama yaptık. Azim ve aşk ile yapılan her şey kolay ve zevkli geçmekte.
Şehri ve insanları bisikletle keşfetmek nasıl bir duygu?
Hiç tanımadığınız insanların maskesiz, tertemiz ve samimi duyguları ile karşılaşıyorsunuz. Yeri geliyor 85 yaşında bir amca ile yeri geliyor çocuklarla çok güzel bir sinerji yaşıyoruz.
Hala sürüyor mu gezileriniz?
Sürüyor ve sürmeye devam edecek inşallah. Şimdiki hedefimiz Anadolu’ya yol olmak. Kafamızda bir kitap projemiz var hem ilk instagram kitabı olma özelliği taşıyacak. Yaşadığımız birbirinden samimi sohbetleri ölümsüzleştireceğiz. Kitap gelirini de sivil toplum kuruluşlarına bağışlayacağız.

“KADIKÖY’Ü İYİ BİLİRİZ”
16 yıllık Kadıköylüyüz, gitmediğimiz gezmediğimiz yer yoktur. Güzel an’lar yaşadık; minibüs yolunda ilerlerken bir otobüs şoförünün yolda durup araçları değiştirmeyi teklif etmesi, Bağdat Caddesi’nde ilerlerken çok yoğun trafikte lüks aracı ile birinin durup ‘Keyif senin be abi’ demesi,  Haydarpaşa Garı’nda çalışan memurların çaya davet etmesi, Kadıköy hanlarından birinde çalışan bir abimizin bu bisiklet ile küçüklüğünde yapmış oldukları yarışları anlatması vb…


ARŞİV