Klima bakımı ihmal edilmemeli

Düzenli bakımları yapılan ve doğru sıcaklıkta ayarlanan klimaların direkt olarak hastalıklara sebep olmayacağını kaydeden İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Nuri Bingöl, “Uygun şekilde kullanılmayan ve doğru şekilde bakım yapılmayan klimalar alerjik durumlar ve soğuk algınlığı gibi semptomlara sebep olabilir.” dedi

16 Temmuz 2024 - 15:29

Yaz aylarının bunaltıcı sıcağında klima kullanımı da artıyor. Ancak klima bakımlarının ihmal edilmesi hastalıklara davetiye çıkarabiliyor. Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı, İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Nuri Bingöl, klimaların düzenli bakımlarının yapılması konusunu iş sağlığı ve güvenliği açısından değerlendirdi. Bingöl, iklimlendirme cihazlarının genellikle iç ortam havası üzerinden ısıtma/soğutma yaptığı için çalıştığı ortamdaki gözle görülmeyen tozlar ve partiküllerin, klima önünde bulunan filtrelerden geçtiğini ve zamanla iç ünite üzerine yapışarak reçine halini aldığını kaydederek, “İç ünite drenaj tavasında uzun süre kaldığında da lejyoner hastalığı olarak bilinen bakterinin oluşması için en uygun zemini hazırlar. Bu hastalık yüksek ateş ile ölümcül sonuçlara neden olabiliyor. Periyodik bakımların düzenli yapılması ile bu durumun önüne geçilebiliyor ve aynı zamanda cihaz performansı, dolayısıyla enerji tüketimi de direkt olarak etkileniyor.” dedi. Bingöl, klima bakımlarının hem hijyenik açıdan hem de cihaz performansı ve kullanım ömrünün uzun olması açısından uzman yetkili servislerce yapılmasının önemine vurgu yaptı.  

HER AY TEMİZLENMELİ

Evlerde kullanılan klimaların filtreleri daha basit ve ulaşılır olduğu için son kullanıcı tarafından aylık olarak temizlenmesi gerektiğini de ifade eden Bingöl, “İş yerlerinde kullanılan bireysel veya endüstriyel klimalar ise uzman yetkili servisler tarafından her mevsim geçişinde yine uzman yetkili servisler tarafından yapılmalıdır.” uyarısında bulundu. 

KRONİK YORGUNLUĞA NEDEN OLABİLİYOR

“Uygun şekilde kullanılmayan ve doğru şekilde bakım yapılmayan klimalar alerjik durumlar ve soğuk algınlığı gibi semptomlara sebep olabilir.” diyen Dr. Öğr. Üyesi Nuri Bingöl, fibromiyalji, baş ağrısı, sinüzit, kronik yorgunluk, burun kanaması, yüz felci, alerji ve lejyoner gibi hastalıkların da klima ile ilişkilendirilen sağlık problemleri olarak öne çıktığını da anlattı. Bingöl, iç ortam havası içerisinde bulunan kirleticiler ve tozların zaman içerisinde klimanın iç ünitesindeki filtreleri tıkamaya başladığını ve bunun da üflenen havanın kalitesinin düşmesine sebep olduğunu kaydederek, “Düzenli bakımları yapılan ve doğru sıcaklıkta ayarlanan klimalar direkt olarak hastalıklara sebep olmazlar. Klimaların çok düşük derecede çalıştırılması veya bakımlarının uygun bir şekilde yapılmaması insanlar üzerinde özellikle üst solunum yolları hastalıklarına veya felce kadar gidebilecek kas rahatsızlıklarına sebep olabilir.” diye bilgi verdi.

DIŞ ORTAM 34 DERECE İSE KLİMA 24 DERECE OLMALI

Mahal sıcaklığı ile dış ortam sıcaklık farkının önemine de dikkat çeken Bingöl, şöyle devam etti:“Genelde 10 derecelik bir fark klimalı ortamdan dış ortama çıktığınızda vücut sıcaklığının ani etkilenmemesi için önemlidir, örneğin dış ortam 34 derece ise kullandığınız klimayı 24 dereceye set etmeniz tavsiye edilir. Klima kullanımı sırasında büyük bir hata yapılıyor. Klima kullananlar cihazda gördükleri minimum soğutma derecesi olan 18 dereceye klimalarını ayarladıklarında cihazı 18 derece üfleyecek zannediyorlar. Kumanda da ve klima üzerindeki ekran da görülen 18 derece ortamın getirmesi istenilen sıcaklık anlamına geliyor. Konfor şartlarında bir genelleme yapacak olursak; İnsanlar için ideal ortam sıcaklığı yaz şartlarında 23-25 derece, kış şartlarında 21-23 derece set değerlerinin kullanılmasını tavsiye edilmekle birlikte mekân özelliklerine, çalışma koşullarına, ortamdaki hava akım hızı ile nem durumuna ve dış hava şartlarına göre bu değerler değişebiliyor. Bu set değerleri ile klimanın çalışması aynı zamanda enerji tasarrufu açısından da fayda sağlayacaktır. Yazın klimanın sıcaklığını düşürürken her bir derecenin, elektrik tüketimini yüzde 10 artırdığını unutmayın.” 

KLİMA ŞİKAYETLERİ ARTTI

Öte yandan, son yıllarda yükselen hava sıcaklığına paralel olarak klima kullanım oranlarında da ciddi artış görüyor. Bu doğrultuda çözüm platformu Şikayetvar, klimayla ilgili verilerini açıkladı. Verilere göre 2024’ün Mayıs ve Haziran ayı şikayet artış oranları kıyaslandığında şikayetler bir ay içerisinde yüzde 1.173 artış gösterdi. 2023’ün ilk 6 ayı ile 2024’ün aynı dönemi kıyaslandığında şikayetleri yıllık olarak yüzde 477 arttı.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, İstanbul, Ankara, İzmir gibi metropol kentlerde klima kullanım oranı yüzde 50’leri aşıyor.  Türkiye genelinde evlerinde kullanım oranı ortalama yüzde 32… İşyerlerinde klima kullanım oranı ise oldukça yüksek. TÜİK verilerine göre 2023’te yüzde 45 olan bu oran 2024 yılında bu oran yüzde 50’nin üzerine çıktığı gözlemleniyor. 

Şikayetvar verilere göre klimayla ilgili en çok çözüm bekleyen konular şöyle sıralanıyor:

  • Yüksek enerji tüketimine paralel olarak elektrik faturalarındaki artış.

  • Klima servis hizmetlerinde yaşanan gecikmeler, yedek parça teminindeki sıkıntılar ve yüksek bakım maliyetleri.

  • Kurulum ve montajda yaşanan sorunlar.

  • Elektronik aksamda veya kompresörde yaşanan problemler.


ARŞİV