Kültür kurumlarının çekirdeği: KADIKÖY HALKEVİ

İTÜ Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Bölümü öğretim üyesi Dr. Eminalp Malkoç, Kadıköy’ün sosyal, kültürel ve sanatsal hayatında derin izler bırakmış Kadıköy Halkevi’nin öyküsünü TESAK’ta anlattı

17 Mayıs 2018 - 15:57

Yıkılmış bir imparatorluğun kalıntılarını tasfiye ederek yeni bir devlet kurma çabasında en önemli adımlardan biri, yeni bir kültür hayatı oluşturmaktı. Bu sebeple kültürel yaşamda ihtiyaç duyulan dönüşümü sağlayacak bir araç olarak Halkevleri kuruldu. 1932-51 yılları arasında kültürel yaşamın yeniden yapılandırılmasına benzersiz katkıları olan Halkevleri içinde en önemli şubelerden biri de Kadıköy Halkevi’ydi.  İTÜ Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Bölümü öğretim üyesi Dr. Eminalp Malkoç Kadıköy Halkevi’nin öyküsünü 12 Mayıs Cumartesi günü Kadıköy Belediyesi Tarih, Edebiyat ve Sanat Kütüphanesi’nde gerçekleşen söyleşide anlattı.

Söyleşiye Halkevleri’nin tarihini ve amaçlarını anlatarak başlayan Malkoç, “Atatürk 1 Ocak 1931’de İstanbul’da gazetecilerle yaptığı bir görüşmede halkevlerinin kurulacağının müjdesini vermişti. Kemalist ideolojinin sosyal bir aygıtı ve CHP’nin kültür kolu olarak Halkevleri’nin işlevleri açısından iki belirleyici misyonu olmuştur. Bunlar; sosyal devrimleri benimsetmek ve çağdaşlaşmayı sağlayacak kültürel ve sanatsal etkinlikleri yürütmektir. Bu çizgiye bağlı olarak Halkevlerinin en büyük hizmeti, Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde görev alan aydınların denetimi ve gözetiminde sanata, edebiyata ve araştırmaya eğilimli gençleri Atatürkçü görüş ve düşünce doğrultusunda yetiştirmiş olmasıdır. Nitekim 1945 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı kitaplık sayısı 82 iken, Halkevlerine bağlı kitaplık sayısı 395’di. Bu durum bir yandan bu kurumların, devletin henüz örgütleyemediği kültür kurumlarının çekirdeğini oluşturduğunu gösterdiği kadar, bir yandan da aydınlanma süreci içerisindeki yerini ve katkısını ortaya koymaktadır.” dedi.

“EN AKTİF İKİNCİ HALKEVİ”

Malkoç, Kadıköy Halkevi’nin İstanbul Halkevi’nin kapatılmasının ardından kurulduğunu söyleyerek “21 Şubat 1934’te savaş yıllarının özverili ortamı içerisinde inşa edilen yeni bir binaya taşınmıştır. Yeni binasına taşındıktan sonra Kadıköy Halkevi’nin etkinlik alanları ve toplumsal girişimleri artmış; Türk Devrimi’nin hedefleri doğrultusunda birçok alanda yoğun faaliyet göstermiştir. Halkevleri arasında en büyük kütüphanelerden birine sahip olan Kadıköy Halkevi, özellikle düzenlediği konferanslar, konserler, temsiller ve spor karşılaşmalarıyla çarpıcı bir başarıya ulaşmıştır. Kadıköy Halkevi, 1951 yılında kapatılmasına kadar İstanbul’un en büyük ve en aktif ikinci halkevi olmuştur.” dedi.

Kadıköy Halkevi’nin kuruluş aşamalarını anlatan Malkoç, “Kadıköy’de bir Halkevi açılması için çalışmaları başlatan kişi, CHP İstanbul Başkanı Cemal Tunca olmuştur. Tunca’nın isteği doğrultusunda, İstanbul Milletvekili Hakkı Sinasi Erel ile Naci Ali Morali, Halkevi’nin açılış çalışmalarını yürütmek için kendilerinin de dâhil olduğu, Şevki Sungur, Burhaneddin Yenisey, Prof. Zühtü İnhan, Mehmet Ali, Mithat Ali, Cemal Ali ve Celal Esat Arseven’den oluşan komite kurmuşlardır. Bu komitenin çalışmaları çerçevesinde, Kadıköy halkından 6000 lira kadar bir bağış toplanmış ve böylece ilk aşamada gerekli olan finansman sağlanarak Kadıköy Halkevi’nin faaliyetlerine başlayacağı bina kiralanmıştır. Bahariye Gül Sokağı’nda kiralanan konağın içinde gerekli düzenlemelerin yapılmasının ardından CHP’nin ilçe merkezi de 1934 Ekim’inde buraya taşınmıştır. Kadıköy Halkevi, İstanbul Halkevi’nin lağvedilmesinden tam 3 yıl sonra, 22 Şubat 1935 tarihinde kurulmuş ve bir törenle açılışı yapılmıştır.”

RESİMDEN SPORA KADIKÖY HALKEVİ

Güzel Sanatlar Şubesi’nin Kadıköy Halkevi’nin açılan ilk şubesi olduğunu söyleyen Malkoç, şubede resim, heykel, keman, viyolonsel, piyano, mandolin, gitar, orkestra, koral, şan ve caz çalışmalarının yapıldığını aktardı. Profesör-tüccar, yaşlı-genç, kadın-erkek ayırmaksızın 40 kişilik Halkevi Amatör Orkestrası’nın kurulduğunu ve bu orkestranın birçok konsere imza atarak oldukça başarılı olduğunu söyleyen Malkoç,  Kadıköy Halkevi’nin diğer faaliyetlerini şöyle anlattı: “Sosyal Yardım Şubesi kurulmasıyla beraber fakirlere yardıma başlanmış ve yeni gelirler bulunarak dispanserin kuvvetlendirilmesine çalışılmıştır. Halk Dershaneleri ve Kurslar Şubesi Kadıköy Halkevi’nin kuruluşundan itibaren faaliyet gösterir. Bu komitenin üyeleri, işlevi gereği genellikle öğretmenlerden oluşmuştur. Konferanslar, Kadıköy Halkevi’nin toplumsal katkılarını ve bu katkının alanlarını gösteren önemli bir örnek oluşturmasının yanında, aydınların halk ile bir araya gelmeleri, halkı bilinçlendirme, entelektüel seviyesini yükseltme, halkın dünya gelişmelerini takip edebilmesi ve halk sağlığı gibi farklı yönlerden ele alınarak, önemle üzerinde durulması gereken çalışmalardır.”

Kadıköy Halkevi Spor Şubesi’nin de Türkiye’nin spor hayatında önemli bir yere sahip olduğunu dile getiren Malkoç, “Halkevi’nin ilk açıldığı dönemde bütçenin yetersizliği dolayısıyla spor sahası yapmak ve bazı spor gereçlerini almak mümkün olamadığından yalnız Hasanpaşa mahallesinde bir spor kolu teşkil edilmiş ve bu koldaki 40 kadar sporcu, futbol, atletizm, hentbol, voleybol gibi muhtelif spor dalları ile uğraşmışlardır.  Nitekim Spor Şubesi’nin bu yönü hakkında İskender Songur, 24 Aralık 2005 tarihli yazısında ‘Türkiye’de ilk basketbol takımı 50 yıl önce Kadıköy Halkevi’nde kurulmuştu’ demektedir. Yine başka bir yazısında Alişan Dobra’nın ‘Galatasaray’dan Amerika’ya’ adlı anı kitabını kaynak göstererek, ‘Payidar (Dobra), Kadıköy Halkevi’nde, üniversite ve yüksekokullar arasında düzenlediği voleybol turnuvalarıyla bu sporun Kadıköy’den tüm Türkiye’ye yaygınlaşmasını sağlamış, halkevinin voleybol hocalığını yaparak, bu sporun yayılmasına büyük katkıda bulunmuştur.’ ifadeleri ile hem Halkevinin üyelerinden birinin, hem de Kadıköy Halkevi’nin voleybolun gelişimine katkısını ortaya koymuştur” dedi.


ARŞİV