Kültürler arası bilim köprüsü

Erasmus+ projesi kapsamında dört farklı ülkeden öğretmenler, eğitimde teknoloji kullanımını incelemek üzere Kadıköy’de bulunan İnönü İlkokulu’na geldi

22 Şubat 2018 - 12:36

Kadıköy İnönü İlkokulu başvurusu neticesinde, Avrupa Komisyonu'ndan sağlanan hibeyle ve Avrupa Birliği Bakanlığı AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı -Türkiye Ulusal Ajansı tarafından yürütülen 2017-2018 yılı Erasmus+  Programı Okul Eğitimi Stratejik Ortaklıklar kapsamında “Science In Our Little Hands” (Minik Ellerimizde Bilim) isimli projeye ortak olmuştu. Polonya’nın koordinatörlüğünde, 2017-2018 yılları arasında uygulanan proje kapsamında İtalya, Yunanistan, Estonya ve Türkiye’de bulunan okullardan öğretmenler ve öğrenciler, projenin yer aldığı ülkelerdeki okullara ziyaretlerde bulundu. Projede her ülkenin tanıtım yapacağı konu farklıydı. İtalya’da “bilim” üzerine tanıtım yapılırken, Estonya’da “matematik”, Yunanistan’da “dil” üzerine tanıtım yapıldı. Bir senedir devam eden projenin son ayağı da İstanbul’da gerçekleşiyor. 19 Şubat Pazartesi günü Estonya, İtalya, Yunanistan ve Polonya’dan gelen öğretmenleri ve öğrencileri ağırlayan İnönü İlkokulu’nda, Türkiye’de eğitimde uygulanan teknolojiler tanıtılıyor. Türk geleneksel oyunlarının oynandığı, meşhur Türk yemeklerinin yendiği tanıtım etkinliğinde biz de Gazete Kadıköy olarak İnönü İlkokulu’na misafir olduk. Öğretmenlere projeyi sorduk.

“EN ÖNEMLİSİ BİRBİRİMİZİ TANIMAK”

İtalya’dan gelen öğretmen Giuliano Santella, Türkiye’ye geldiği için çok mutlu olduğunu belirterek, “Türk insanları ve İtalyan insanları olarak çok ortak noktamız var. Bir kere ortak bir denizi paylaşıyoruz; Akdeniz’i. Eski Roma imparatorluğundan bu yana birçok ortak şeyi paylaşıyoruz, birçok şeyin alışverişinde bulunuyoruz. Bunun için mutluyum. Bu projenin amacı katılan her 5 ülkenin eğitim koşulları ile ilgili paylaşımlarda bulunmak. Nasıl öğrettiğimizi birbirimize anlatmak, bu 5 ülke arasında alışverişte bulunmak.” dedi.

Polonya’dan gelen Magdalena Zaranska, Türkiye’ye ilk defa geldiğini ve izlenimlerine göre çok misafirperver bir ülke olduğunu düşündüğünü belirtti. 12 yıllık zorunlu eğitimin Polonya ve Türkiye arasındaki ortak nokta olduğunu belirten Zielinska şöyle devam etti: “Burada bulunma amacımız çocukların ve öğretmenlerin eğitim alanındaki teknoloji ve bilim kullanımıyla ilgili farkındalıklarını yükseltmek. Projenin eğitsel amaçları olduğu kadar sosyal ve kültürel amaçları da var. Birbirimizi tanıyor, birbirimiz hakkında fikirler ediniyoruz. Hatta en önemlisi bu diyebilirim. Umarım bu proje eğitim alanında ve diğer alanlardaki arkadaşlarımızı geliştirir ve ilerletir.”

Yunanistan Selanik’ten gelen İonna Georgiadau da Türkleri çok arkadaş canlısı bulduğunu belirterek, “Bu projenin amacı öğrencilerimizin teknoloji, matematik, fizik, bilim ve dil alanında deneyim edinmeleri. Katılan diğer ülkeler arasında iletişimin olması ve karşılıklı iletişimde bulunmak için ise büyük bir şans bu proje.”  dedi. 

“İŞİMİZ EĞİTİM”

Okul Müdürü Netice Şahin, İnönü İlkokulu’nun bütçe olarak en mütevazı okullardan biri olduğunu belirterek, “Parasızlık da insanı başka şeylerde yaratıcı olmaya itiyor. Biz daha çok program, yeni dersler gibi konulara ağırlıklı bakıyoruz. Şimdi gelirimiz daha yüksek olsa burayı, yıkalım, yerine şunu yapalım, yeni masa sandalye alalım gibi bir yaklaşımımız olabilirdi. Böyle olunca inşaat işine değil eğitim işine bakıyorsunuz.” dedi. Projede Türkiye’nin konusunun eğitimde teknoloji kullanımı olduğunu belirten Şahin, “Ülkemizde uygulanan Fatih projesinden, EBA platformundan bahsediyoruz. Kodlamayla ilgili okullarda artık altyapı hazırlanmaya başlandı. Gelecekte bu daha da yaygınlaşmış olacak, onları göstermek istedik. “ dedi.

“PAHA BİÇİLEMEZ BİR DENEYİM”

Projenin öğretmenler için de öğrenciler için de çok faydası olduğunu söyleyen Şahin şöyle devam etti: “Bir kere çok şey öğrendik okul olarak, öğrencilerimize yansıması fazla oldu.  Proje kapsamında aktiviteler yapmak zorundaydık. Çeşitli kulüpler oluşturup onların üzerinden çocukları kendi okulları içinden derslerde hem de dışarıdaki fırsatlardan da yararlanmalarını sağladık. Bu kapsamda birçok fuarı takip ettik. Öğretmenler ve idareciler olarak bizi de geliştirmiş oldu proje. Sürekli arayış içindeydik ‘daha başka ne yapabiliriz?’ diye.  Bu da bizi çok geliştirdi. Ayrıca farklı ülkelerden öğretmenlerle tanışmak, onların ülkelerindeki okullara gidip onlarla beraber çalışmak bizim için hakikaten paha biçilemez bir deneyim. Çokta güzel arkadaşlarla bir aradayız. Amacımıza ulaştık mı? Bence ulaştık. Hem ülkemizi dışarıda temsil ettik. Hem öğrencilerimizi de daha farklı şekilde yetiştirmeye gayret gösterdik. Bizim öğrencilerimiz biraz dezavantajlı bir bölgede olduğu için her şeye çok kolayca ulaşamıyorlardı. Bu anlamda önemli fırsatlar çıktı karşımıza. Bunun çocuklara kazancının çok fazla olduğunu düşünüyorum. “


ARŞİV