Çevrenizde gördüğünüz kaç tane kuş sayabilirsiniz? Karga, martı, güvercin, serçe... Oysa hemen yanınızdaki parkta bir ağacın üstünde bir ispinoz veya bir kızılgerdan görmeniz mümkün...
Gökçe UYGUN
“Kuuş sesleriii, ovalara yayılır…”
Geçtiğimiz cumartesi günü yani 9 Mayıs Dünya Göçmen Kuşlar Günü’nde, kuş gözlemine katılmak için Validebağ Korusu’nda beklerken, bir baba, oğluna bu şarkıyı söylüyordu. Günümüzde kentlerde artık kuş sesi duymak neredeyse bir hayal olduysa da, kuşlara önem veren bilim insanlarının varlığı umut veriyor. Kuş meselesine daha yakından bakmak için biz de kuşların gününde bir etkinliğe katılıp sizler için kuş gözlemledik.
“Kuş Gözlem Atölyesi’’ne katılmak için rehberlerimizle güzel bir bahar öğleninde Validebağ Korusu’nda buluştuk. Rehberlerimiz İstanbul Kuş Gözlem Topluluğu üyesi, “Bizim Kuşlar” kitabının yazarı eğitimci Zelal Durmuş ve yine aynı topluluktan Seda Kendir.
Peki kuş gözlemeye gelenler kimler? Nerdeyse her meslek, yaş ve cinsiyet grubunu barındıran 50 kişilik bir gruptuk. Ama aramızda en çok çocuklar vardı ve bu işe en çok onlar sevindi. Zaten bu ücretsiz etkinlik de başta çocuklar olmak üzere kuşlara ilgili duyan herkese açıktı.
KUŞ ARARKEN SİNCAP GÖRDÜK
Şapkalarımızı taktık, su mataralarımızı koyduk çantalarımıza, boynumuza elbette ki bir dürbün astık ve düştük Validebağ’ın ağaçlı yollarına. Hedefimiz net; kuş gözlemlemek. Ama daha turumuzun ilk adımlarında bizi minik bir sürpriz karşıladı. Çıktığı ağaçtan neredeyse yanımıza kadar inen bir yavru sincap. Çocukların yoğun ilgisine maruz kalan sincabı selamladıktan sonra yola devam ettik. Kuşları görmeye, kuşları dinlemeye…
Bu işin püf noktası elbette öncelikle bir dürbününüzün olması ama dürbün yetmiyor, sabır da gerekiyor. Rehberlerimiz Zelal ve Seda, bazı gözlemcilerin bir kuşu görebilmek için saatlerce sessiz bir şekilde bekleyebildiklerini söyleyerek bizleri şaşırtıyor. Oysa biz hareketli bir grubuz bu turda, zira çocukların enerjisi sözkonusu. Onları sessizliğe ikna etmek zor olsa da, yaklaşık 2 saat süren turumuzda, kimi dikkatli katılımcılar değişik kuş türlerini görme fırsatını yakaladı. Misal hepimizin bildiği güvercin, karga, martı, kırlangıç gibi türlerin haricinde, büyük baştankara, ağaç serçesi, arıkuşu, kırlangıç, akkarınlı ebabil, küçük orman kartalı, yeşilpapağan görenler oldu. Herkes her kuşu göremese, sesini duyamasa da doğanın içinde bir gün geçirmek, kuşların varlıklarını bilmek hepimize iyi geldi kuşkusuz.
KUŞLARIN DÜŞMANI: KENTLEŞME
Tur sonrası kuşlarla ilgili bilgi aldığımız Zelal Durmuş, bu kuş turunu Nazım Hikmet Kültür Merkezi’ndeki çocuk atölyeleri ve yazarlarla buluşma bağlamında gerçekleştirdiklerini belirterek, “Doğanın içinde olduğumuzu hatırlatmak, dengesine ve devinimine uyumlu yaşamaya yönelik bir bilinçlilik yaratmak için buluştuk” dedi. Validebağ’da özel bir kuş türü olmadığını ancak genel olarak çok tür gözlendiğini anlatan Durmuş, “Doğal yapısı çok bozulmamış bir yer, kuşlar için besin bulmak açısından verimli. Kadıköy için de benzerlerini söyleyebilirim. İstanbul bir bütün olarak kuş açısından zengin. Emirgan Korusu’nda gördüklerimi Validebağ ya da Kadıköy’de de görüyorum’’ diye konuştu.
Ancak kuzey ormanlarının yok edilmeye başlanmasının kuşları tehdit ettiğini vurgulan Zelal Durmuş, şunları söyledi: “Ormanların, ağaçlık ve sulak alanların yok edilmesi kentleşmeyle birlikte hızla artıyor. Yaşam alanları kuşlar için daralıyor. Kente uyum sağlamış kuşların sayısı az, daha çok yabanıl hayat içinde var oluyorlar. Ayrıca yüksek binalar, elektrik hatları bunlar kentimizde çok yoğunlaşıyor. Bu yapılar kuşların ölüm sebepleri arasında yer alıyor. Bu büyük habitatın yok olmasının doğal hayat üzerinde ve insana da uzanacak şekilde yıkıcı sonuçları olacaktır’’
VALİDEBAĞ’IN KUŞLARI
Doğal SİT alanı olan Validebağ Korusu (Adile Sultan Korusu) Anadolu yakasının ikinci en büyük yeşil alanı. Anıt ağaçlar da dahil olmak üzere, yaşları 15 ila 400 arasında değişen 40’ı aşkın türdeki ağaç ve ağaççık ile çok çeşitli bitki türlerinin bulunduğu koruda, 100’ü aşkın kuş türü ile çeşitli böcek, sürüngen, kaplumbağa, kirpi, sincap gibi birçok hayvanlar, ekolojik bir denge içinde barınıyor.