Çorum Valiliği’nin davetlisi olarak bu kente bir ziyaret gerçekleştiren Gazete Kadıköy, Çorum’un tarihi ve doğal güzelliklerini, yerel yemek kültürünü sizler için araştırdı.
Çorum denilince aklınıza sadece leblebi geliyorsa, çok şeyi bilmiyorsunuz demektir. Açıkçası biz de bilmiyorduk taa ki Çorum Valisi Nurullah Çakır’dan davet alıncaya kadar… Valilik, geçen yıl, UNESCO logosuna sahip Hitit Yolu Projesi yapmıştı. Bu yıl da “Kızılırmak Havzası Çorum Gastronomi ve Yürüyüş Yolu” projesini başlattı. Türkiye’nin dört bir yanından gelen biz gazeteciler ve turizmcilerden oluşan bir ekip, 3 gün süren açılışa katılmak üzere Çorum’un yolunu tuttuk…
Hani ‘yediğin, içtiğin senin olsun, gördüklerini anlat’ derler ya, biz size hem gördüklerimizi hem de yerel lezzetleri anlatacağız. Zira Kızılırmak Havzası Çorum Gastronomi Yolu projesi, binlerce yıllık serüveninde nice insanın kıyısında azıklarını yediği, nice kervanın sularını içtiği Kızılırmak havzası boyunca uzanan, özgün yemek kültürünü ve doğal güzellikleri yansıtan bir ekoturizm çalışması… Saklı kalmış güzellikleri ortaya çıkaran, unutulmaya yüz tutmuş yemekleri yaşatmayı hedefleyen ve Çorum’un aslında bir lezzet durağı olduğu iddiasını ortaya koyan proje, Kızılırmak nehrinin kılavuzluğunda trekking, bisiklet, kültür, manzaralı araç yolu ve jip safari gibi farklı konseptteki rotalarıyla, aktiviteye olduğu kadar damak tadına da önem veren doğaseverlere hitap ediyor. Çorum’un turizm konusunda yeni bir destinasyon olmasına ivme katacak proje kapsamında gezebileceğiniz yerler ve tadabileceğiniz lezzetlerden birkaç örnekle baş başa bırakıyoruz sizi…
HİTİTLERİN VATANINDA YÜRÜYÜŞ VE YEMEK KEYFİ
Çorum Gastronomi ve Yürüyüş Yolu için 25 güzergahta toplam 190 kilometrelik yürüyüş yolu işaretlendi. Kırmızı-beyaz çizgilerle işaretlenen parkurlar, 37 ve 52 kilometrelik iki uzun yürüyüş güzergâhını da içeriyor. Genellikle köy ve orman yollarını takip eden toplam 7 bisiklet rotasının uzunluğu ise 606 kilometre. Kırşehir Hirfanlı Barajı’ndan başlayıp Kırıkkale, Ankara, Çankırı, Çorum, Sinop ve Samsun’un bir bölümünden geçen Manzaralı Araç Yolu ise 702 kilometreye ulaşıyor. Nevşehir’in Avanos ilçesinden itibaren kuzeye yönelen Kızılırmak’ı takip etmek isteyenler, araçlarıyla bu yolu kullanarak nehre paralel ilerleyip Karadeniz’e döküldüğü yere kadar ulaşabiliyorlar. Çorum’un tarihsel değerlerini görmek isteyenler ise 359 kilometrelik Kültür Yolu güzergahını takip edebilirler. Böylelikle Hattuşa, Yazılıkaya, Alacahöyük, Çorum Müzesi ve saat kulesi, Kapılıkaya, Osmancık Koyunbaba Köprüsü ile Kandiba Kalesi, Kargı Hacıhamza Kalesi ve Camisi, İskilip Kalesi ve Kaya Mezarları, Uğurludağ Resuloğlu ören yeri ve Sungurlu saat kulesi gibi tarihi yapıların uğrak noktası olduğu bir yolculuk yapabilirler. Bu arada tüm bisiklet ve manzaralı araç yolu parkurlarının (1186 km) aynı zamanda jip safari güzergahı olduğunu da belirtelim. Bu ekoturizm rotasını keşfederken, güneyde Çankırı kuzeyde Sinop ili sınırları arasındaki Çorum-Kızılırmak havzasını bir baştan bir başa kat ederek doğal güzellikleri, tarihi ve kültürel değerleri, el sanatlarını, folklorik ve otantik öğeleri görme fırsatı yakalamak mümkün. Ayrıca çatal aşı, bulgur aşı, madımak, keşkek, toyga aşı, yanıç, cızlak, oğmaç, hingal, İskilip dolması, hedik, tel tel, gül burma, hasıda ve karaçuval helvası gibi farklı lezzetleri tadabilirsiniz. Proje kapsamında bir de “Kızılırmak Havzası Gastronomi ve Yürüyüş Yolu” adlı bir rehber kitap hazırlandı. Bu kitapta, işaretli parkurlar, GPS bilgileri, haritalar, yöreyle ilgili bilgiler yer alıyor. “Çorum Mutfağına Güzelleme” adlı kitapta ise 14 akademisyen ve yemek kültürü yazarının Çorum mutfağına dair yazıları ile 110 yöre lezzetinin tarifleri yer alıyor. www.gastronomiyolu.com
Yerel tatlardan bir örnek; İskilip Dolması
Yapımı ve servisi başlı başına bir ritüel olan İskilip Dolması, çoğunlukla düğün, nişan ve kutlamalarda ziyafet yemeği olarak pişiriliyor. Yapımı büyük emek isteyen bu yemeğin Osmanlı ordusundan miras kaldığı düşünülüyor. Bu özel yemeğin yapılması işini ise sadece erkek aşçılar üstlenebiliyor. Yemek adeta bir şölen havasında hazırlanıyor. Kadınlar pirincin ayıklanmasına yardım ederken, çocuklar ziyafeti duyuran davulculara eşlik ederler. Yemeği oluşturmak 3 aşamada olur; etin kazanın dibine yerleştirilmesi, pirincin hazırlanması, yarı pişmiş ve torbalanmış pirinçlerin üste yerleştirilmesi ve kazanın kapatılarak pişmeye bırakılması. 12-18 saatlik pişme sürecinden sonra hazırlanan yemek, açık havdaki yuvarlak sofralarda, herkesin ortaklaşa kaşık salladığı lenge denen geniş kaplarda sunulur. Ancak bu servis töreninde bir gelenek daha vardır. Aşçılar önce küçük bir porsiyon servis eder, tabağını sıyırıp ters çevirerek üstüne bahşiş koyana servis yapmaya devam ediyor.
Gökçe UYGUN