Validebağ Korusu’nun içinde mülkiyeti Maliye Hazinesi’ne ait, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne tahsis edilen tarihi yapılar bulunuyor. Öğretmen Evi, Adile Sultan Kasrı ile Abdülaziz Av Köşkü bu yapılardan bazıları. Adile Sultan Kasrı uzun zamandır düğün ve davetiyeler için kullanılıyor. Abdülaziz Av Köşkü de şu an atıl durumda. İstanbul 3 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu 1999 yılında atölye binalarını ikinci gurup tescilli kültür varlığı olarak kabul etmişti. Validebağ Korusu'nun ve içindeki binaların öğrenci ve öğretmenlerin verem hastalığına yakalanmalarını önlemek amacıyla kullanıldığı yıllarda, önce hastaların güneşlenmesi için, sonrasında ise çeşitli aletlerin onarıldığı atölyeler olarak kullanılan binaları ise, 1990'lı yıllarda bir süre cankurtaran araçlarının park yeri olarak kullanıldı. 2000'li yıllarda tamamen kaderine terk edilen ve mezbelelik bir görüntüye bürünen atölye binaları, 2016 yılında Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve Koruma Kurulunca da onaylanan proje gereğince "restore edileceği" gerekçesiyle yıkılmıştı.
Validebağ Gönüllüleri yıkım öncesi ve yenileme süresince alanın ticari olarak değil kamusal alan olarak faaliyet göstermesi için kamuoyu oluşturmuş, imzalar toplanmıştı. Yaklaşık 10 aydır devam eden yenileme çalışmaları sonunda tarihi binaların akıbeti, diğer yapılarla benzer oldu. Validebağ Korusu’nda yer alan yeme-içme mekânlarına bir yenisi daha eklendi. Restorasyonu tamamlanan atölye binaları yeme-içme mekânına dönüştü.
Mahallelinin ısrarlı talepleri sonucu, binanın bir köşesine kütüphane rafları yerleştirildi ve mahalleli başlattığı kampanyayla 300 kitabı raflara yerleştirdi. 10 Mart tarihinde ise “sakıncalı olup olmadığının incelenmesi” ileri sürülerek kitapların tümü kütüphaneden alındı. Hemen akabinde 11 Mart tarihinde ise raflar söküldü. Bunun üzerine Validebağ Gönüllüleri 1 Nisan Pazar günü alanın önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
ÖĞRETMENEVİ SÖZÜNÜ TUTMADI
Basın açıklamasını Altunizade Mahalle Muhtarı Rıza Şener okudu. Şener yapıların “kafeleşme” sürecini “Öğretmenevi yönetimi binaları kafe olarak kullanmak istiyordu. Oysa Koru içinde, zaten çok sayıda kafe bulunmaktadır. Bu yanlış karardan vazgeçirebilmek için aylarca inşaatın önünde imza topladık; çok sayıda dilekçe verdik. Israrlı taleplerimiz sonucu, binanın bir bölümünün kitaplık haline dönüşmesi ve o bölümde kitap okunması konusunda Öğretmenevi Müdürü İsmail Kahraman’dan söz aldık.” sözleriyle anlattı. Sonrasında gelişen süreçte alanda Pazar günleri okuma etkinliklerinin yapıldığını, alanın mahallelinin kitap okumak için uğrak yeri olduğunu söyleyen Şener, önce kitapların incelenme bahanesiyle kaldırıldığını, daha sonra da rafların söküldüğünü söyledi.
“VALİDEBAĞ TİCARETHANE DEĞİLDİR”
Şener açıklamayı taleplerini sıralayarak sonlandırdı: “Validebağ Korusu, Milli Eğitim mensuplarının yararlanması için Milli Eğitim Bakanlığı’na tahsis edilmiştir; ticari amaçlarla kullanılmak için değil. Milli Eğitim Bakanlığı ve onun mensupları, ülkede eğitimin ve kültürün gelişmesi için çaba harcamakla yükümlüdürler, ticaretin değil. Öğretmenevi yönetimi koruya sakin, doğal ve yeşil bir ortamda yürüyüş ya da spor yapmak, dinlenmek için gelen yurttaşları ‘müşteri’ olarak görüyor. İsmail Kahraman’ı bir kez daha buradan uyarıyoruz: “Bizler sizin müşteriniz değiliz, siz de ticari bir işletmenin patronu değilsiniz. Dolayısıyla patron gibi davranmaktan vazgeçin, asli görevinizi hatırlayın. Öğretmen Evi’nin ve Mustafa Necati Bey Huzur Evi’nin giderlerini karşılamak amacıyla yapılabilecek ticari faaliyetleri amaç dışına çıkarak daha fazla büyütmeye çalışmayın. Ayrıca sözünüzde durmayı öğrenin. Validebağ Korusu açık hava düğün salonu, film platosu, toplu etkinlik alanı değildir. Kısacası, Validebağ Korusu ticarethane değildir.”