Yeditepe Üniversitesi Görsel İletişim ve Tasarım Bölümü öğrencileri ve öğretim görevlisi Merve Çaşkurlu Belgesay, geçmişte bir kent sayfiyesi olan, Türkiye’nin her yerinden sayfiye keyfi yaşamaya gelen insanların yazlarını geçirdiği Bağdat Caddesi mahallelerindeki dönüşümü anlatmak için yeni bir tasarım projesini başlattı. ‘Kaybolmuş Mahalle Hafızası’ mottosuyla hayata geçirdikleri “www.sayfiye.biz” web sitesinin içeriği kolektif bir çalışma ile sürekli güncelleniyor. Bu sitede fotoğraftan, videoya, yazılardan pek çok görsel tasarım da bulunuyor. Proje hakkında konuştuğumuz Merve Çaşkurlu Belgesay, “Bu hızlı değişimde insanlar neleri kaybettiklerinin, karşılığında ne aldıklarının farkında değiller. Bizim derdimiz kaybolanları, insanı insan yapan değerleri bulup kaydetmek, hafızaya sahip çıkmak” diyor.
Proje fikri nasıl oluştu ve gelişti?
Altı yıldır Suadiye’de yaşıyorum. İlk geldiğim sene oturduğumuz apartmanın yanındaki binalar yıkılmaya başlamıştı, o yaz gürültüden bırak çalışmayı, evde oturamaz hale gelmiştim ve bu durum yıllarca sürdü.
Evimizin karşısında, küçük bir kulübede hırdavatçılık yapan 90’lı yaşlarda bir amca vardı. Makine gürültüsünden fırsat buldukça sokakta ıslık çalıyor, gelen geçen kendisine selam veriyordu. Bir gün bu amcanın dükkânının önünde yazan ismi fark ettim. Dükkânın adı, hemen gerisindeki çok katlı apartmanla aynıydı. İlk düşüncem, hala köhne bir kulübede çalışan bu yaşlı amcanın yıllara meydan okuyarak işine ve geçmişine sahip çıktığı yönündeydi. Daha sonra öğrendim ki bu kulübenin arkasındaki o çok katlı bahçeli apartman bu amcanınmış. Bütün bu inşaat gürültüsü arasında fırsat buldukça meşhur ıslığını çalan, gelip geçenle selamlaşan, hala çalışan ve işini bu köhne kulübede devam ettiren amcanın durumunun düşünülmesi ve üzerinde çalışılması gereken kent sosyolojisi üzerine bir konu olduğunu düşündüm. Büyük olasılıkla bu dimdik apartmandan önce orada az katlı, belki müstakil bir bina vardı belki ondan önce de bir köşk. Biraz bölgenin tarihini okuyunca buranın günümüze kadar kabaca dördüncü kez kentsel dönüşüm kurbanı olduğunu öğrendim. Onca zamandır canımı sıkan bu meseleyi mutlaka bir projeye dönüştürmeliyim diye aklımdan geçirdim.
Akademiye nasıl taşıdınız projeyi?
Yeditepe Üniversitesi’nde verdiğim bir ders kapsamında bu konuyu masaya yatırdık. İlk iş öğrencilerimden Bostancı’dan Fenerbahçe’ye kadar Bağdat Caddesi’nin mahallelerindeki dönüşümü fotoğraflar ve kısa hareketli görüntülerle anlatmalarını istedim. Dönem içerisinde bir web sayfası açıp, görsellerimizi orada paylaşmaya başladık. ‘Kaybolmuş Mahalle Hafızası’ mottosuyla hayata geçirdiğimiz “www.sayfiye.biz” web sitesinin içeriği kolektif bir çalışma ile sürekli güncelleniyor.
"Suadiye - Hacer Özuymaz"
“ARŞİVLEME KÜLTÜRÜ YOK”
Bu projeyle tam olarak neyi amaçlıyorsunuz?
Biliyorsunuz belgeleme ve arşivleme kültürü Türkiye’de çok yeni. Hızla ve devamlı değişen alanlarda dokümantasyon zahmetli ve çoğu zaman anlamsız görülüyor. Hâlbuki dünyada görsel-işitsel dokümantasyon sistematik yapılan bir şey. Hatta kent hafızası gibi topluma miras kalması gereken konularda bazı devletler fotoğrafçılara, sanatçılara ve akademisyenlere destek sağlıyor. Böyle olunca kamuya mal olan olayları fotografik belgeler üzerinden okuyabiliyorsunuz, konular görünür hale geliyor. Biz de insanlara derdimizi hızlı anlatabilmenin aracı olarak fotoğraf, video ve ses gibi görsel-işitsel araçları seçtik.
Bağdat Caddesi mahallelerindeki dönüşümü, tasarımın iletişim olanaklarıyla anlatmak niyetindeyiz. İnsanların duyularını harekete geçirmek için kullandığımız tasarım dilini çok önemsiyoruz. Kentsel dönüşüme tasarım problemi olarak bakmak, yalnız sanat/tasarım çevresine değil bölge halkını kapsayacak iletişim çözümleri planlıyoruz.
Bu hızlı değişimde insanlar neleri kaybettiklerinin, karşılığında ne aldıklarının farkında değiller. Bizim derdimiz kaybolanları, insanı insan yapan değerleri bulup kaydetmek, hafızaya sahip çıkmak.
"Suadiye, Tonozlu Sokak - Barış Belgesay"
“MAHALLELİYİ DAHİL ETMEK İSTİYORUZ”
Projeniz akademik bir çalışma ancak siz bunu daha toplumsal bir noktaya taşımak istiyorsunuz. İlerleyen dönemde nasıl bir çalışma süreciniz olacak?
Mahallelinin de katılacağı atölye çalışmaları, örneğin eski Bağdat Caddesi fotoğraflarını ve videolarını paylaşabileceğiniz buluşmalar, yaratıcı kentsel müdahaleler, mahallede keşif yürüyüşleri, sokak röportajları (Gençlere soru: buranın gelecekte nasıl bir yer olacağını hayal ediyorsunuz? Yaşlılara: gelecekte buranın nasıl olabileceğini hayal ederdiniz?), konuya dahil olabilecek işbirliklerini geliştirmenin yanı sıra sunumlar, sergiler, sosyal medyadaki iletişim stratejisini geliştirmek gibi. Bölgede yaşayan sanatçı-tasarımcıları ve akademisyenleri buluşturan etkinlikler de planlarımız arasında.
"www.sayfiye.biz web sayfası.
“TÜKETİM ALIŞKANLIKLARI BİLE DEĞİŞTİ”
Kadıköy'ün fiziki ve demografik değişimiyle ilgili şu ana kadar nasıl bir gözlem edindiniz?
Kadıköy’de Bağdat Caddesi’nin geçtiği mahalleler kabuk değiştiriyor. Dükkanlar devamlı el değiştiriyor ya da kapanıyor. Konut kiraları ciddi miktarda arttı. Bundan dolayı burada kirada oturanların genci-yaşlısı yeni kira bedellerini ödeyemez hale geldi. Bu durum onları bölgenin dışına itiyor. Orta halli insanlardan ev sahibi olanların bir kısmı evlerini kiraya verip kendileri civar bölgelerde oturmayı tercih ediyor. Bir kısmı da yeni modern apartmanlarda ve sitelerde yaşamını sürdürüyor.Yeni apartmanları kiralayan ya da satın alanlar oldukça yüksek gelirli insanlar, buraya başka yerlerden gelen yeni zenginler. Tüketim alışkanlıkları, aile yapıları, davranış kodları farklı.
Öğrenciler saha çalışmasında. Soldan sağa: Öykü Ayhan, Mikail Uslu, Melodi Buse Cömert, Kemal Yüksel
Kadıköylülerden neler bekliyorsunuz. Sizin belge çalışmalarınıza nasıl katkıda bulunabilirler?
Kadıköylülerin bu dönüşüme nasıl baktığını, tepkilerini gözlemleyip bugüne dair tespitler yapmak ve bunu kolektif olarak üretilen tasarım formlarına/projelerine çevirmek istiyoruz. Kadıköylülere mahallelerinde en sevdikleri ve en hoşlanmadıkları şeyleri soracağız. Atölyeler düzenleyip insanların geçmiş hikâyelerini dinleyip kaydedeceğiz, Kadıköylülerden ellerindeki fotoğrafları ve videolarını getirerek katılmalarını bekliyoruz. Böylelikle sözlü tanıklığa dayalı kalıcı, tarihi bir çalışma ortaya çıkacak. Bu etkinlikleri önümüzdeki dönemde duyuracağız.
Tüm bunları yaparken objektif olmaya, her kesimden Kadıköy sakinlerinin görüşlerini belgelemeye çalışacağız.
"Öykü Ayhan-Caddebostan"
*Kapak fotoğrafı: İhsan Oruç-Suadiye