‘Matruşka çanta’yla gelen ödül

Kadıköylü girişimci adayı Gülter Coşkun, “sıfır atık” anlayışı kapsamında kolayca taşınabilen ve ihtiyaca göre sayısı arttırılan çanta tasarımı ile ödüle layık görüldü. Coşkun ‘matruşka bebek’ gibi iç içe geçen bu çantaları seri üretime sokmanın yollarını arıyor

25 Eylül 2019 - 10:02

Gülter Coşkun. 50 yaşında bir ev kadını. Ama kendi deyimiyle ‘klasik bir ev hanımı’ olarak yaşamamış. Hep aktif biriymiş, resimle ilgileniyormuş ve sergiler açmış. Günün birinde farklı bir alana yönelmek istemiş. Renk renk ve farklı dokulardaki kumaşların dünyası onu çekince, dikiş kursunda karar kılmış. Şimdi İdealtepe’de yaşayan Coşkun, o zamanlar yaşadığı Moda semtine yakın olduğu için Kadıköy Halk Eğitimi Merkezi’ni (KHEM) seçmiş. 2012 yılında Hacer Doğdu hocanın üretim teknolojisi ve el sanatları teknolojisi derslerine katılmış. Derslere başlamadan evvel dikişle alakası, basit sökükleri yamamaktan ileri gitmiyormuş. Gel zaman git zaman dikiş nakış işi onu sarmış. Değişik kumaş kombinlerinden kalıplar yapmaya başlamış. Önceden yaptığı bazı resimlerini aktardığı çantalar dikmiş. Sonra bir gün KHEM Müdürü Hülya Narsap aracılığıyla “Girişimcilikte Önce Kadın” projesinden haberdar olmuş. Derhal katılmış çünkü zaten onun projesi hazırmış; çoklu çanta tasarımı.

ÇANTA, ÇANTA İÇİNDE…

Peki nasıl bir çanta bu? Gülter Coşkun anlatıyor: “Dışarıdan basit bir kadın kol çantası gibi görünen bir ürün bu. Ama öyle değil. Biliyorsunuz plastik poşetlerin ücretli olmasından bu yana herkes yanında, çantasının içinde ayrıca bir poşet taşır oldu. Oysa ben poşet anlamında kullanılacağım herhangi bir malzemeyi çantamın içine ayrıca koymayı istemedim, bununla birlikte alışveriş yaptığım yerden paralı poşet de almak istemedim. Bu sorunu çözmek için bir ürün tasarladım. Bu tasarım çanta, yedek poşeti çantanın içinde değil de bizzat çantada taşımaya yönelik. Çünkü yedek bez çanta(lar), çantanın ana gövdesine çıtçıt yardımıyla monte edilmiş durumda. Bir başka versiyonda da el çantası görünümlü bir çanta var. Bu çanta da açılarak büyük bir çantaya dönüşüyor.”

Gülter Hanım, işte bu ‘çoklu tasarım çanta’sıyla; MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü, Vodafon Vakfı ve Bilişim Vakfı tarafından yürütülen “Girişimcilikte Önce Kadın” yarışmasına katılmış. Bu yıl üçüncüsü düzenlenen ve Türkiye’nin 81 ilinden 621 kadının katıldığı yarışmada, bu sene ilk kez verilen Üründe İnovasyon Ödülü’ne de Coşkun layık görülmüş.

PATENT ALDI, SIRA SERİ ÜRETİMDE

Gülter Coşkun, patentini de aldığı bu çok amaçlı çantalardan, evindeki dikiş makinesinde tamamen kendi el emeğiyle sınırlı sayıda üretebiliyor. Bu hem kendisini yoruyor hem de ürünün fiyatının yükselmesine neden oluyor. O nedenle şimdilerde bu işi nasıl seri üretime geçirebileceğinin araştırması içinde. “Bu çantaların daha büyük miktarlarda üretilerek daha çok kişiye ulaşmasını istiyorum çünkü ben bu ürünlere gerçekten çok inanıyorum!” diyen Gülter Coşkun, “Hatta sadece Türkiye’de değil, Avrupa’da da olması gerektiğini düşünüyorum. Bunun için her türlü desteğe ihtiyacım var.” çağrısını yapıyor.

Coşkun’un bir çağrısı da kadınlara; “Ben bir ev kadını iken girişimci bir kadına dönüşme yolundayım. Bunu her kadın yapabilir. Çünkü kadınlar hayatın her alanında hep sorun çözücü görevindeler. Benim tavsiyem sorun çözmek için sadece aileye, işe ya da çocuklara bakmasınlar, hayatın başka alanlarına da baksınlar… Başka alanlardaki yaratıcılıkları onları farklı noktalara taşıyacaktır”

 50 BİN CİVARI KADINA DESTEK

Millî Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü, Türkiye Vodafone Vakfı ve Türkiye Bilişim Vakfı işbirliğiyle hayata geçirilen “Girişimcilikte Önce Kadın” projesi, kadınların sosyal ve ekonomik imkânlarını arttırmalarına katkı sunmak ve ürettiği ürünleri gelire dönüştürmek isteyen kadınların girişimcilik kapasitelerini iletişim teknolojilerinin desteğiyle artırmak amacıyla yapılıyor. Proje kapsamında bugüne kadar 37 bini aşkın kadına girişimcilik ve teknoloji eğitimleri verilirken, projeyle ulaşılan toplam kadın sayısı yaklaşık 54 bin oldu.


ARŞİV