Her yıl mayıs ayının son haftası Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği tarafından “Kılavuz Kaptanlar Haftası” olarak kutlanıyor. Madencilikle birlikte dünyanın en eski ve riskli meslek gruplarından birini icra eden, gemi mürettebatının vazgeçilmez öğelerinden olan kılavuz kaptanlar, gemilerin limanla ilk ve son temasını kurarak seyir güvenliğini sağlıyorlar.Biz de merkezi Kadıköy’de, denize nazır bir iş hanında bulunan, 56 yıllık geçmişi olan Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği’ni ziyaret ettik. Bu sene 29-31 Mayıs arasında 15. kez kutlanacak olan hafta için yoğun bir hazırlık süreci içinde bulunan dernek başkanı Muhammer Arslantürk ile söyleştik.
Bu haftanın gerekliliği/önemi nedir?
Biz dernek olarak bu haftanın ilkini 2006 senesinde düzenledik. İstanbul Boğazı'nda gemiden inmeye çalışırken çarmıh (kılavuz kaptanların gemiyi iniş-binişi için kullandığı merdiven sistemi) kazası ile rahmetli olan meslek şehidimiz kaptan Lütfü Berk anısına bir panel düzenlemiştik. İlerleyen yıllarda sadece bir gün olmaktan çıkardık. Hem meslek şehitlerimizi anmak, sorunlarımızı dile getirmek hem de çeşitli etkinliklerle mesleğimizi tanıtmak adına bu haftayı tertip ediyoruz.
Kılavuz kaptanlık madencilik kadar zor denilir. Öyle mi?
Hopa’dan İskenderun’a dek tüm Türkiye’de maviye açılan bütün limanlarımızdan ve dünyanın atardamarları olan Türk boğazlarında 7 gün 24 saat, gece gündüz, hava şartları ne olursa olsun çalışıyoruz. Denizcilik zor meslek. Zorlukla risk ayrı şeyler. Zorluk açısından evet birincisi madencilik ikincisi denizcilik. Ama denizcilik içerisinde de en riskli işi kılavuz kaptanlar yapıyor. Düşünün bir geminin bordasından şeytan çarmıhı dediğimiz ip merdivenle çıkıyorsunuz ve iniyorsunuz. Özellikle de hava şartları kötü olduğunda emniyet açısından büyük risk teşkil ediyor. Biz son 10 yılda 10’a yakın şehit verdik bu mesleğe.
Bu bir iş güvenliği sorunu. Nasıl çözülebilir?
Kılavuzluk geleneksel bir meslektir. Yüzyıllardır yapılan çalışmalar neticesinde en emniyetli sistemin günümüzde bu olduğu kabul görmüştür. Bunun haricinde bazen helikopterlerle transferler de olabiliyor ama yine de bu tür kazalar yaşanabiliyor. Bu sene ilk kez ülkemizde kılavuz transferiyle ilgili bir yönerge yayınladı. Bu çok iyi ve önemli bir çalışma, önlemlerin alınması yasal bir zemine oturdu. Bu yönerge, kazaların yaşanmamasına büyük katkı sağlayacaktır.
Türkiye’deki toplam kılavuz kaptan sayısı kaç?
450’ye yakın aktif çalışan var. İstanbul Boğazı’nda ise 3 vardiyalı sistemle 75’e beşe yakın, buna Haydarpaşa Limanı’nı da katarsak 85’e yakın kılavuz kaptan görev yapıyor. Biz Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’ne bağlıyız. Türk boğazlarında kamu çalışır, diğer bölgelerde özel teşkilatlar hizmet verir.
Siz de kaptanlıktan sonra kılavuz kaptanlığa mı geçtiniz?
Evet, sistem öyle işliyor zaten. Uzak yol gemi kaptanı olmadan kılavuz kaptan olamıyorsunuz. Uzak yol gemi kaptanlığı sonrası alacağınız eğitimler, yapacağınız stajlar ve gireceğiniz sınavlar sonrası, çalıştığınız ya da staj yaptığınız bölgede kılavuz kaptan olarak devam edebilirsiniz. Benim 25 yıla yakın oldu, halen aktif olarak çalışıyorum.
“GEMİ MANEVRASI BİR SANATTIR”
Türkiye'nin ilk kadın kılavuz kaptanı Nildeniz Sütçü bir röportajında ''Kılavuz kaptan olmak her denizcinin kolaylıkla ulaşabileceği bir rütbe değil'' demiş. Siz ne dersiniz?
Evet değil. Gemi manevrası bir sanattır. Kontrol edebildiğin güçlerle kumanda edemediğin güçleri yenebilme sanatıdır. Ve ayrıca bir yetenek ister. Her denizci olmak ister ama pek çok aşamadan geçmek gerekir bunun için.
Yeri gelmişken; derneğinizin yönetiminde hiç kadın göremedim. Kadınlar tercih etmiyor mu ya da edemiyorlar mı?
2-3 kılavuz kaptan kadın üyemiz var. Bu sayının artacağına inanıyorum. Çok da iyi olur. Ülkemizde kadın denizcilerin sayısı 90’lı, hatta 2000’li yıllara kadar çok azdı zaten. Kadınların denizci olması diye bir şey yoktu, olamıyordu. Daha sonra kadınların önü açıldı. Kılavuz kaptanlık da belli tecrübe isteyen bir iş olduğundan, kaptan olan o kadın kuşağının kılavuzluğa geçebilmesi için zaman gerekiyor, yetişmeleri gerekiyor.
Peki kılavuz kaptanlık diye bir meslek olmasaydı ne olurdu? Gemiler limana yanaşamaz mıydı?
Yanaşırdı. Ama neden kılavuza ihtiyaç var şöyle anlatayım; dünyada çoğu limanda kılavuz kaptan almak mecburi tutuluyor. Düşünün gemi kaptanı belki de hayatı boyunca bir kere geliyor oraya ama kılavuz kaptan orada sürekli hizmet veriyor. Dolayısıyla oradaki nokta çevreyi gemiden, gemiyi de çevreden koruma refleksi. Bu yanıyla kılavuz kaptan önemli bir unsurdur denizcilikte. Aynı zamanda adeta bir turizm elçisi gibi ülke tanıtımına katkı da sunan kişiliktir.
Bir yanıyla çok evrensel bir meslek, öte yandan lokal de.
Kılavuzluk mesleği bölge bölgedir, tıpta uzmanlaşmak gibi. Her bölgenin yerel trafiği, hava şartları, akıntıları değişik. Kılavuz kaptanın o bölgede uzmanlaşması gerekir.
Kadıköy, Anadolu yakasının, hatta İstanbul'un çok gözde bir semti. Merkezi konumu nedeniyle bir çok STK burayı tercih ediyor. Biz de merkezi bir yer olarak üyelerimizin buluşmasını kolaylaştırması için burayı seçtik. Kadıköy'de olmaktan mutluyuz kılavuzlar olarak. Sizin vesilenizle, güzel Kadıköy’ümüzden, ebediyete intikal etmiş meslektaşlarımızı rahmetle anıyor ve 15. yılda bütün meslektaşlarımın haftasını kutluyorum.
(Fotoğraflar Denizcilik Derneği ve Deniz Haber Ajansı’ndan alınmıştır.)