Merdan Yanardağ, Kadıköylülerle buluştu
Caddebostan Kültür Merkezi'nde okuyucularıyla buluşan Merdan Yanardağ, “1923 Türkiye’si dönemin İngiltere’sinden, 1934 Türkiye’si ise dönemin Fransa’sından daha demokratiktir” dedi
Gazeteci ve yazar Merdan Yanardağ, "Türkiye Nereye Gidiyor? Riskler ve Olasılıklar..." başlıklı söyleşisi için Caddebostan Kültür Merkezi'nde okuyucularıyla buluştu ve Kadıköy Belediyesi Kültür Yayınları Kitabevi’nde kitaplarını imzaladı.
Konuşmasında Türkiye’nin cumhuriyet ve demokrasi tarihinden bahseden Yanardağ, “Türkiye’nin nereye gittiğini her açıdan konuşuyoruz, tartışıyoruz; Türkiye son 70 yıldır, en önemli seçimlerinden birine yaklaşıyor, bu bir kader seçimi.” şeklinde konuştu. Yanardağ, Türkiye’nin kaçınılmaz bir hesaplaşmaya gittiğini, bu hesaplaşmanın geçtiğimiz yüzyılda sona ermeyen bir hesaplaşma olduğunu düşündüğünü kaydetti. Cumhuriyet devrimlerinin tamamlanamadığını, bir çeşit ihanete uğradığını vurgulayan Yanardağ, bu ihanetin düşünülenin aksine Demokrat Parti döneminde değil de 1940’lı yıllarda başladığını söyledi.
10. YILDA İLK 10’DAYDI
Yanardağ “Ünlü Fransız devrimci teorisyenlerinden Louis de Saint-Just ‘devrimi yarım bırakanlar kendi mezar kazıcılarını hazırlarlar ya da kendi mezarlarını kazarlar’ demiş Türkiye’nin yaşadığı tablo budur” şeklinde konuştu. Cumhuriyetin ilk 10 yılında, Türkiye’nin Dünya ekonomisinde ilk 10’da olduğunu belirten Yanardağ, ilk 15 yılında ise Türkiye’nin Dünya’nın en büyük 5. ekonomisi olduğunu söyledi. Yanardağ, “1960’lı yıllarda devam eden cumhuriyetçi kalkınma modeliyle birlikte iktisatçıların Türkiye ile İtalya arasındaki farkın, beş ila 10 yılda kapanacağını var saymışlardır.” dedi.
HER ÇOK PARTİLİ REJİM DEMOKRASİ DEĞİL
Yanardağ konuşmasına şöyle devam etti: “demokrasinin çok partili bir rejim olduğuna dair genel bir inanış vardır. Çok partili rejimler demokratik olabilir, ama bütün çok partili rejimler demokrasi değildir. Diktatörlüklerde de çok parti olur, örneğin Saddam Hüseyin’in Irak’ında komünist partisi dahil 12 parti vardı. Ayrıca tek parti rejimleri düşünüldüğü gibi her zaman diktatörlük ya da otoriter rejimler değildir. 1923 Türkiye’si dönemin İngiltere’sine göre siyasal ve teorik bakımından daha demokratiktir. 1934 Türkiye’si Fransa’ya göre daha demokratiktir, çünkü Fransız kadınlarının seçme ve seçilme hakkı yoktur”.